VİDEO - “Turna Kuşum Babam” – Ceren Önder Kandemir’in Mektubu

VİDEO - “Turna Kuşum Babam” – Ceren Önder Kandemir’in Mektubu
Dün tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitiren DEM Parti İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder için AKM’de bir tören düzenlendi. Törende, kızı Ceren Önder Kandemir babasına yazdığı mektubu seslendirdi.

TİGRİS HABER - Kandemir, “Dostluğuna doyamadım. Babalığına çok doydum.” sözleriyle duygularını dile getirdi.

sirrri-sureyya-nn-kzi-mektup.jpeg

Sana kızmak istiyorum baba. Sadece kendinle ilgilenmene… Ama yapamıyorum. Kandıra Cezaevi’ne gönderdiğin o mektup yüzünden kızamıyorum. “Gidecek yolu olmayan, amacı olmayan ama hep yanında olan bir babayı sen istemezdin,” demiştin. Şimdi ise ben, gitmek zorunda olmamanı istiyorum.

sirri-sureyya-onderin-kizi-konustu-2.png

Öfkeye dair hep şöyle derdin: “Yoksulluğun ve yoksunluğun öfkesi bu. Sakın içinde nefret biriktirme.” Doğduğundan beri yoksullukla, yoksunlukla, yetimlikle geçen bir ömre rağmen sen, öfkeni nereye sakladın? Ben hiç görmedim.

sirri-sureyya-onderin-kizi-konustu-1-001.png

Her şeyinle sade bir insandın: Kalbine bir tek kişi bile mülk edinmeden, kimseye yük olmadan, borçsuz harçsız, boğazını değil onurunu besleyerek yaşadın bu hayatı. Ve şimdi de öylece gidiyorsun.

Can ve Yasin’e neşemin bir kısmını bıraktım ama tüm rengimi alıp sana verdim. Sevgimi doyasıya verebildim sana. Her gün söyledim seni sevdiğimi. Doyasıya öptüm, kokladım. Şimdi, tüm renklerim senin olsun.

Gerçi sen orada da dostlarını bulursun. Gülten abla nerede? Tervin abla nerede?

Artık dinlen, turna kuşum. Biz iyi olacağız. Çocuklara seni anlatacağız. Şakalarını taklit etmeye çalışacağız; ağzımızda biraz eğreti dursa da.

İçimde tarif edemediğim bir huzur var şimdi. Mücadele etmek zorunda olmadığını bilmenin huzuru bu.

Seni ayakta son görüşümüzü hatırlıyorum: Bir poşet portakal ve bir kutu yumurta vermiştin. Can için cebinde hep mandalina ve fıstık ezmesi taşımanı, teneke kutulardaki ballara, dinlenme tesislerine olan sevgini hiç unutmayacağım.

Ve kulağımda çınlayan o son cümle… Arabaya binmeden önce dönüp:

“Can’ın düğününü görmeden gitmeyeceğim,” demiştin.

Tutmadığın hiçbir söz yoktu… Gittin mi gerçekten?

Barışı görmek istiyordun. Çocukların yetim kalması içini parçalardı. Ama hastane koridorlarındaki o sınıfsız, bayraksız, hüzünlü ama umut dolu kalabalıkta bir tür barış gördüm sanki. Belki senin aradığın barışa benzer bir şeydi bu.

Gözün arkada kalmasın. Aklın bizde kalmasın.

Bana güzel sesinle okuduğun o dizeleri şimdi hatırlıyorum:

“Biliyorum, yağmur yağmaz yukarı doğru yeniden. Acımaz olur, silinir gider izi bıçağın. Ama hiçbir rüzgâr dolduramaz, boş kalan yerini.”

Seninle birlikte gökyüzüne süzülen turnaların yerini de…

Seninle gurur duyuyorum baba.

Kaynak:Haber Merkezi

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.