Organik Tarım; sağlığa yararlı, doğaya dost!

Organik Tarım; sağlığa yararlı, doğaya dost!
Organik Tarım; sağlığa yararlı, doğaya dost!

GAP TEYAP Diyarbakır İl Uzmanı Çiğdem Çelikkanat, organik tarımın yaraları ve Diyarbakır’daki organik tarım faaliyetlerine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

 

 

Organik mercimeğin toptan satış fiyatı 8TL

Diyarbakır’da 4 çiftçi birliği kurduklarını belirten Çelikkanat, Eğil ilçesinin 5 köyünde yapılan organik tahıl üretimine ilişkin şunları söyledi: “Şimdi bu 5 köyümüzdeki çiftçilerimiz organik tarım yapıyorlar ve kilosu piyasada 3 TL olan mercimeği organik şekilde üreterek kilosunu 8 TL’den toplu olarak satıyorlar. Tabii bu fiyat perakende satışlarda 10 12 TL’ye kadar çıkabilmektedir.”

Eğil’de 40 ton organik mercimek üretildi

Diyarbakır’da organik tarım üretiminin yaygınlaştığının altını çizen Çelikkanat, “Eğil’de senede 40 ton organik mercimek üretiliyor ancak bu miktar artan talebi karşılamaktan uzak. Eğil Organik Tahıl Üreticileri Birliği bir tahıl birliği olduğu için mercimek ve nohut gibi tahıl ürünleri yetiştiriyor ancak bunun yanında Badem, Fıstık, Melengiç, Üzüm üretimi de yapıyorlar” diye konuştu.

 

 

GAP Tarımsal Eğitim ve Yayım Projesi (TEYAP) Diyarbakır İl Uzmanı Çiğdem Çelikkanat ile Diyarbakır’daki organik tarım faaliyetleri ve GAP TEYAP’ın çiftçilere sunduğu desteklere ilişkin konuştuk.

Diyarbakır’da organik tarım üretimi yapan çiftçilerin kendi kendilerine yetecek düzeye gelmeleri için ellerinden gelen tüm desteği çiftçilerimize sunduklarını belirten Çelikkanat ile röportajımızın satırbaşları şöyle:

 

Neden organik tarım?

Sağlıklı ve güvenli gıdalar üretilirken doğayı kirletmemek

“Organik tarımın amacı toprak, su ve havayı kirletmeden, insan, hayvan, bitki ve çevre sağlığını koruyarak sürdürülebilir üretim yapmaktır. Böylece daha sağlıklı ve güvenli gıdalar üretilirken; toprak, su, hava gibi yaşam için esas olan unsurları da kirletmeden ve yıllar boyunca korumak gerekir.

Organik tarım nasıl yapılır?

Organik bitkisel üretim kuralları

Organik bitkisel üretimde toprağın biyoçeşitliliğini geliştiren, toprağın organik maddesini koruyan veya artıran, toprağı sıkıştırmayan ve erozyonu engelleyen toprak işleme teknikleri kullanılır. Organik tarımda kullanılan üretim teknikleri çevre kirliliğini engellemeli veya minimuma indirmelidir.  Organik olarak değerlendirilecek bitkisel ürünler için, tek yıllık bitkilerde ekim tarihinden itibaren en az iki yıl, mera ve yem bitkilerinde yem olarak kullanılmasından önce en az iki yıl,  yem bitkisi dışındaki çok yıllık bitkilerde ise ilk organik ürün hasadından önce üç yıllık geçiş sürecinin uygulanması gerekir. Geçiş sürecinde bitkisel üretim için ilgili üretim alanında Organik Tarım Yönetmeliği ile yasaklanmış girdinin kullanıldığı en son tarih temel alınır.

Organik tarım için tek yıllık bitkilerde 1 yıl, çok yıllık bitkilerde 2 yıl toprak dinlendirilir

Kontrol ve sertifikasyon kuruluşu veya kontrol kuruluşu; arazinin önceki yıllardaki kullanım durumu, yapılan uygulamalar, bölgedeki genel durum ve yetiştirilen ürünler, risk durumları, konu ile ilgili müteşebbis kayıtları ve raporlarının incelenmesi neticesinde geçiş sürecini uzatabilir ya da kısaltabilir. Geçiş süreci, tek yıllık bitkilerde 12 ay, çok yıllık bitkilerde 24 aydan daha az uygulanamaz. Bir işletmede, organik tarım metodu ile üretilen ürün ile aynı tür ve çeşitten olan ya da bu ürünlerden kolaylıkla ayırt edilemeyen konvansiyonel ürünler bir arada üretilemez. Bitkisel üretimde bina ve tesislerin temizliği ve dezenfeksiyonu için ülkemiz tarımsal üretiminde genel olarak bu amaçla kullanımına izin verilen girdiler kullanılır. Organik tarımda, topraksız tarıma izin verilmez.  

 Toprak koruma, hazırlama ve gübreleme

 Organik tarımda toprak verimliliği, sürdürülebilirliği, biyoçeşitliliğin korunması ve geliştirilmesi, toprak erozyonu ve sıkışmasının önlenmesi ve toprak ekosistemi aracılığıyla bitkilerin beslenmesi esastır. Organik bitkisel üretimde, gereksiz ve toprakta erozyona neden olacak şekilde toprak işleme yapılamaz. Çok yıllık ekim nöbeti programı içerisinde baklagil ve derin köklü bitkilerin yetiştirilmesi sağlanır veya yeşil gübreleme yapılır. Organik üretimden gelen hayvan gübresi ya da organik materyallerin tercihen her ikisinin de kompost edilmiş olarak kullanılmasına izin verilir. Tarımsal kaynaklı azotun su kirliliğine neden olmasını önlemek amacıyla, organik bitkisel üretimde kullanılacak toplam hayvan gübresi miktarı 170 kg/N/ha/yılı geçemez. Bu limit sadece; çiftlik gübresi, kurutulmuş çiftlik gübresi, kurutulmuş kanatlı gübresi, kompost edilmiş hayvan dışkısı, kanatlı gübresi dâhil, kompost edilmiş çiftlik gübresi ve sıvı hayvan dışkısı kullanımında uygulanır.  Biyodinamik preparatların kullanımına izin verilir. Kimyasal yöntemlerle elde edilmiş azotlu gübreler kullanılamaz.

 

Ekim ve dikim

 Tohum; genetik olarak yapısı değiştirilmemiş, döllenmiş hücre çekirdeği içindeki DNA dizilimine dışarıdan müdahale edilmemiş, sentetik pestisitler, radyasyon veya mikrodalga ile muamele görmemiş biyolojik özellikte ve Organik Tarım Yönetmeliği hükümlerine uygun olarak üretilmiş olmalıdır. Fide; organik tohum veya ana bitkiden elde edilmiş ve Organik Tarım Yönetmeliği hükümlerine uygun olarak üretilmiş olmalıdır. Fidan ve anaç; organik materyallerden elde edilmiş ve Organik Tarım Yönetmeliği hükümlerine uygun olarak üretilmiş olmalıdır. Tohum ve vejetatif çoğaltım materyali üretiminin haricinde, organik bitkisel üretimde kullanılacak tohum ve çoğaltım materyalleri organik tarım metoduyla üretilmiş olmalıdır. Bu amaçla kullanılacak materyalin tohum olması halinde ana bitki, çoğaltım materyali olmasında ise ebeveyn bitki en az bir nesil, çok yıllık bitki olması halinde ise iki üretim sezonu süresince Organik Tarım Yönetmeliği hükümlerine göre üretilmiş olmalıdır. Organik tarımda GDO’lu çoğaltım materyalleri kullanılamaz. 

 

 

Bitki koruma

Hastalık ve zararlılara dayanıklı tür ve çeşit seçimi yapılır. Uygun ekim nöbeti hazırlanır. Uygun toprak işleme yöntemleri uygulanır. Kültürel, biyolojik ve biyoteknik mücadele metotları uygulanır. Organik tarımda hastalık, zararlı, nematod ve yabancı ot mücadelesinde kullanılacak girdilerin üretimi ve ithalatı için Bakanlıktan izin alındıktan sonra bu girdilere, yetkilendirilmiş kuruluş tarafından uygunluk belgesi veya sertifika verilir.  

 

Sulama

 Sanayi ve şehir atık suları ile drenaj sisteminden elde edilen drenaj suları organik tarımda kullanılamaz, gerekli hallerde suyun uygunluğuna yetkilendirilmiş kuruluş tarafından yapılacak kontrollerde karar verilir. Sulama suyu çevre kirliliğine yol açmamalıdır. Sulama, toprak yapısında bozulmaya ve erozyona yol açmamalıdır. 

 

 Hasat

 Organik ürünlerin hasadında kullanılan teknik araç ve gereçlerin ekolojik tahribat ve kirlilik oluşturmaması gerekir. Elle toplama materyalleri ürünün organikliğini bozmayacak yapıda olmalıdır. Toplama materyalleri hijyenik olmalıdır.

 

 

“Diyarbakır’da 4 çiftçi Birliği”

Diyarbakır’da faaliyet gösteren 4 tane çiftçi örgütümüz var. Biz GAPTEYAP olarak bu 4 çiftçi örgütümüze hizmet vermekteyiz. Çiftçi örgütlerimizle birlikte çalışmalarımızı yürütüyoruz. Çiftçi örgütlerimizle yaptığımız bu ortak çalışmaların amacı, mevcut üretim kapasitelerinin daha da üzerinde bir verimliliğe ulaşmalarında çiftçilerimize her türlü desteği sağlamaktır.

 

 

“Köylerde örnek tarlalar kurduk”

Diyarbakır’da 4 çiftçi örgütümüz ve artı bir de sulama sahamız mevcuttur. Silvan yolunun soluna doğru Pamukçay Barajımız vardır. Bu barajdan gelen su ile 11 tane köyümüzün tarım arazileri sulanacaktır. Bu 11 köyde, sulama başlamadan önce nasıl sulama yapacakları konusunda çiftçilerimize eğitimler veriyoruz. Bu köylerimizde kurduğumuz örnek tarlalar üzerinden sulama yöntemlerini ve damla sulamanın yaralarını uygulamalı olarak gösteriyoruz.

 

 

Eğil ve Dicle’de organik tarım

Diyarbakır’daki çiftçi örgütlerimizi sıralayacak olursak; Birincisi, Eğil Organik Tahıl Üreticileri Birliği, İkincisi, Dicle Organik Meyve Üreticileri Birliği, Üçüncüsü, Diyarbakır Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği, Dördüncüsü ise, Sur Ziraat Odası’dır. Tabi bu pilot örgütlerin her birinin çalışma alanları farklıdır. Dicle’de organik meyve bahçelerimiz var. Ağırlıklı olarak telli terbiyeye alınmış üzüm bağlarımız var. Eğil’de Nohut, Mercimek üretimimiz var. Sur Ziraat Odasında da tahıl ağırlıklı birçok ürün üretiliyor. Koyun Keçi’de de zaten küçükbaş hayvancılık üzerinde çalışıyor.

 

 

“GAP TEYAP olarak tarımsal eğitim ve yayım yapıyoruz”

Tabii bizim amacımız bu örgütlerimizin mevcut durumlarını daha da iyi hale getirmektir. Bunun için neler yapıyoruz; demostasyonlar (Örnek tarlalar) yapıp, ekimden hasada kadar kontrollü bir şekilde uygulamalı olarak, ilaçlamadan, gübrelemeye, tohuma kadar her türlü ihtiyaçlarını karşılayarak, belirli bir köyde belirlediğimiz bir çiftçinin üretim sahasında bunu hayata geçiriyoruz. Tabii burada böyle bir çalışma ile çiftçilerimizi organik tarım konusunda uygulamalı olarak eğitmeyi amaçlıyoruz. Bu çalışmalarımızla çiftçilerimize daha az gübreyle daha az ilaçlamayla daha iyi verim alabileceklerini ve daha çok para kazanabileceklerini göstermeyi amaçlıyoruz. Kısacası GAP TEYAP olarak tarımsal eğitim ve yayım yapıyoruz.

 

 

Eğil’de 5 köyde organik tarım

Eğil’de organik tarım yapan 5 tane köyümüz var. Bunlar; Ilgın Kalecik, Sağlam, Sarmaşık ve Balım köylerimizdir. Bu köylerde bulunan çiftçilerimizin tarımsal arazi miktarları çok düşüktür. Bu 5 köyümüz Diyarbakır’a uzak olan köylerimiz ve bu köyde yaşayanların başkaca da bir ekonomik gelirleri yok. Bu nedenle bu köylerimizdeki çiftçilerimiz bu olanaksızlıkları kendi lehlerine çevirmek için, kendi imkânlarıyla organik tarıma yönelmişler. Kendi aralarında istişare ederek organik tarım yapmaya karar veren bu çiftçilerimizle bağlantıya geçerek organik tarım faaliyetlerini sistematize etmeleri konusunda destekte bulunduk. Çünkü birkaç köyde birkaç çiftçinin kendi başına organik tarım yapması pek olanaklı değil. Bütün köyün ya da çevrede birçok köyün aynı anda organik tarıma geçmesi gerekir. Organik tarım, ekimden hasada kadar bütün işlemlerinin sertifikalandırılması ve kontrol edilmesi gerekiyor. Organik tarımda ilaç, gübre kullanılamıyor. Organik tarım sürecine tarım aletleri ile çok fazla müdahalede bulunulamıyor. Mesela çok zahmetli ama Eğil’de mercimek hasadı elle yapılıyor. Eğil’de organik tarım yapan çiftçilerimizin arazileri çok küçük ve taşlık arazilerdir.

“300’ü aşkın üyemiz var”

Eğil’de organik tahıl üretimi başta Ilgın köyü ile başladı. Eğil’de organik tarım yapan 5 köyümüz de barajın hemen kıyısında olan köylerimizdir. Biz bu köylerimizle irtibata geçerek onları GAP TEYAP’a dahil ettik. Aynı zamanda GAP Organik Küme Projemiz var bu köylerimizi bu projeye de dahil ettik. Bu projelerle çiftçilerimizin mevcut durumlarını iyi hale getirmeye çalışıyoruz. Önceden üye sayımız çok azdı şimdi ise 300’ü aşkın üyemiz var.  Çiftçilerimize bir birlik kurduk, onların yer sorununu çözdük. Şimdi bu 5 köyümüzdeki çiftçilerimiz organik tarım yapıyorlar ve kilosu piyasada 3 TL olan mercimeği organik şekilde üreterek kilosunu 8 TL’den toplu olarak satıyorlar. Tabii bu fiyat perakende satışlarda 10 12 TL’ye kadar çıkabilmektedir. Aynı şekilde bu köylerimizde organik Nohut, Badem satışları da var.

 

 

Eğil’de 40 ton organik mercimek üretildi

Çiftçilerimizin birlik olmaları için GAP TEYAP olarak elimizden gelen her türlü çabayı gösterdik. Çünkü tek bir çiftçinin kendi ürününü pazarlaması kolay değil ama birlik kurulduktan sonra 40 ton mercimeği pazarlaması çok daha kolay. Ayrıca birlik kurulduktan sonraki pazarlama satışlarında çiftçilerimiz çok daha büyük paralar elde ettiler. Çiftçilerimizin yurtdışına dahi organik ürün satışları oluyor. Çiftçilerimize bir web sitesi kurduk ve bu sayede çiftçilerimiz ürünlerinin pazarlamasını çok daha kolay yapar hale geldiler.

Organik tarımın yaygınlaştırılması için başka ne gibi çalışmalarınız var?

Organik tarım için arazi 3 yıl dinlenmeli!

Organik tarımın yaygınlaştırılması öyle kolay bir şey değil. Çünkü ilk etapta belirli bir süre organik tarım yapılması planlanan arazinin bekletilmesi lazım. Örneğin tek yıllık bitkilerde 3 yıl arazinin kullanılmaması lazım. Ayrıca organik tarım yapılan alanda herkesin organik tarım yapması lazım. Yani bir çiftçi organik tarım yapıyorsa komşusunun da yapması gerekir. Çünkü komşusu organik tarım yapmazsa o kendi arazisine ilaç, gübre atarsa, rüzgâr, hava, döllenme vs… yoluyla organik tarım yapılan araziyi etkileyecektir.

Organik ürün sertifikalı olmalı

Organik tarım ekimden hasada kadar olan süreyi kapsar ve sürekli olarak her aşamada kontroller yapılır, aşamalar sertifikalandırılır. Ürünün yaprağına bakılıyor, analizler yapılıyor, herhangi bir şekilde bir ilaç, gübre vs… kalıntısının olmamsına dikkat ediliyor. Çünkü organik tarım ürünlerinin güvenilirliği çok önemli. Bunun için de organik tarım ürünlerinin bütün aşamaları sertifikalandırılmalı, kontrolleri yapılmalıdır.

Bir Organik tarım ürünü hangi aşamalardan geçer?

Türkiye genelinde 20 firma organik ürün sertifikası veriyor

Organik tarım ürünü üretimi yapılan bütün herkese sertifika veriliyor. Sertifika veren üstlenici firmalar var. Türkiye genelinde 20 firma var, bu sertifikayı veren. Bu üstelenici firmaların yaptığı analizler sonucu üreticilere organik ürün sertifikaları veriliyor. Bu özel firmalar; toprağı, bitkiyi, ürünü analiz ediyorlar. Sertifikalı ürünlere aynı zamanda amblem de veriliyor ve ancak bu amblemi almaya hak kazanan ürünler organik ürünlerdir. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından izin almış firmaların vermiş olduğu sertifikalarla birlikte bir ürün organik ürün oma vasfını taşıyabiliyor.

1 litre organik gübre 900 TL

Organik ürün; topraktan, tohumdan başlayarak ekimden hasada kadar geçen süre içinde ürünün hiçbir kimyasal etkiye maruz kalmadan tüketiciye sunulmasıdır. Organik tarım yapılırken genelde gübre kullanılmıyor. Organik gübre kullanımı ile tarım yapan üreticiler de var ancak organik gübre fiyatları çok yüksek olduğundan bu yola çok başvurulmuyor. Yanlış hatırlamıyorsam iki sene önce organik pamuk üretimi için biz 1 litre gübreyi 900 TL’ye almıştık. Organik gübre var yok değil ancak çok külfetli gübreler olduğu için çiftçilerimiz maalesef bu gübreleri tercih edemiyorlar.

Köylerde bulunan hayvan gübresi organik sınıfında değil mi?

Organik üretim az ama özdür

Tabii ki, yanmış ahır gübresi de organik gübredir. Zaten çiftçilerimiz genelde hayvancılıkta yapıyorlar ve hayvan gübresi bulmakta pek sıkıntı yaşamıyorlar. Hayvan gübresini iki yıl beklettikten sonra çiftçilerimiz kullanabilirler. Şöyle söyleyeyim 10 dönüm mercimek eken bir çiftçimiz 100 kg. mercimek alıyorsa, organik tarım yapan çiftçimiz, ilaç kullanmadığı, yabancı ot kontrolünü elle yaptığı için ve gübre kullanmadığı için 30 kg. elde ediyor. Burada verim ciddi oranda düşüyor ancak burada da çiftçimiz ürünü daha yüksek bir fiyata sattığı için bu açığı kapatıyor.

Organik tarım yaparken sulamayı nasıl yapıyorsunuz?

Sulu organik tarım için 2 tane sulama kuyusu açtık

Organik tarım sulu değil kuru yapılıyor. Mercimek, Nohut kuru tarımdır. Tabii ki, organik tarım sulu da yapılır ancak şuan bizim çiftçimiz organik tarımı kuru yapıyor.  Sulama kuyuları açarak organik tarım yapabiliriz. Nitekim biz bunun için 2 tane sulama kuyusu açtık. Henüz sulu organik tarıma geçmedik ama inşallah bir sonraki dönem organik tarımda sulamaya geçebileceğiz. Organik tarımda sulama yöntemi olarak da damla sulamayı çiftçilerimize öneriyoruz.

Organik tarımda sulama için kuyu suyu kullanılıyor, çünkü ürüne herhangi bir kimyasal karışması engellenmek isteniyor, ancak yağmur suları da kimyasal etkilere açık bunu nasıl engelliyorsunuz?

“Eğil’de organik tarım yapılan 5 köyün tarım alanı bir nevi yarımada gibi”

Az önce de söylediğim gibi bir köyde bir iki kişinin organik tarım yapması ile organik tarım yapılmış sayılmaz. Organik tarım için tüm köyün hatta çevre köylerin de organik tarıma geçmesi gerekiyor. Zaten Eğil’de organik tarım yapan 5 köyümüz hepsi de birbirine yakın olan çevre köylerdir. Tabii ki yağmur sularıyla, buhar yoluyla bile ilaç kalıntıları organik tarım yapılan alanlara geçebilir. Başka bir husus ise şu, zaten Eğil’de organik tarım yapılan 5 köyün tarım alanı bir nevi yarımada gibi, yani endüstriyel tarım yapılan alanlardan izole bir yapısı da var. Bu nedenle de diğer tarım alanlarında yapılan ilaçlamalardan fazla etkilenmiyor. Bu köylerimiz tıpkı bir küme şeklindedir ve dışarıdan rüzgârla, arı ile yağmur suları ile gelen etkilere doğallığında kapalı bir konuma sahip.

“Çiftçilerimizi yurt içinde yurt dışında teknik gezilere götürdük”

Tabii biz organik üretim yapan çiftçilerimize sürekli olarak eğitimler veriyoruz. Pazarlama konusunda, örgütlenme konusunda çiftçilerimizle düzenli olarak görüşüyoruz. Çünkü çiftçilerimizin sadece bireysel olarak elde ettikleri ürünlerle kendi başlarına ürünü pazarlamaları mümkün değil. Pazarlama için bir araya gelmeleri birlikte hareket etmeleri gerekiyor. Bunun için de zaten çiftçilerimize bir birlik kurduk. Çiftçilerimizi yurt içinde yurt dışında teknik gezilere götürdük. Mesela buradaki çiftçilerimizi alıp Adıyaman’a, Urfa’ya götürdük. İzmir organik tarım fuarına gidip stant açtık. Yine, çiftçilerimizi İtalya’ya, Almanya’ya götürdük. Bu gezilerle çiftçilerimize teknik açıdan kendilerinden ileride uygulamaları göstererek bunları örnek almalarını amaçladık.

Eğil’de organik tahıl üretimi yaygınlaşıyor

Yine, çiftçilerimizin organik ürünlerini paketlemeleri için destek sağladık. Eğil Organik Tahıl Üreticileri Birliği patentini aldık. Artık isimlerini onların dışında kimse kullanamıyor. Birçok yerle görüşüp çiftçilerimizin ürünlerini daha iyi fiyata satmaları konusunda pazarlama desteği sunduk. Bizim amacımız çiftçilerimizi kendi kendine yetebilecek bilgi, teknik donanıma kavuşturabilmektir. Şuan zaten çiftçilerimiz artık bizim desteğimiz olmadan da kendilerini idame ettirebilecek seviyeye ulaştıklar. Artık, çiftçilerimiz ürünlerini istedikleri fiyata satabiliyorlar. Hatta çiftçilerimiz artık artan talebe ürün yetiştiremiyorlar. Bugün Eğil’de bulunan çiftçilerimiz kendi birliklerine bir başka köyü ya da köyleri katabilmenin uğraşını veriyorlar. Çünkü çiftçilerimizin arazi miktarları az ve piyasada organik ürünlere talebi karşılayabilecek yeterlilikte tarım arazilerine sahip değiller. Eğil’de senede 40 ton organik mercimek üretiliyor ancak bu miktar artan talebi karşılamaktan uzak. Eğil Organik Tahıl Üreticileri Birliği bir tahıl birliği olduğu için mercimek ve nohut gibi tahıl ürünleri yetiştiriyor ancak bunun yanında Badem, Fıstık, Melengiç, Üzüm üretimi de yapıyorlar.

 

Çiftçilerimiz organik tahıl hasadı için yeterli işgücü bulabiliyorlar mı?

“Aile işletmeciliğiyle hasat yapılıyor”

Hasat için dışarıdan işçi aramıyorlar, çünkü aile işletmeciliğiyle kendi işgüçleri hasat için yeterli. Anne, baba, çocuk, torun hepsi birlikte çalışarak ürün hasadı yapıyorlar. Çünkü hasat için hem tarım aletleri kullanılmıyor hem de zaten organik tahıl üretimi yapılan araziler küçük.

Eğil’deki 5 köyde ne kadarlık bir alanda organik tahıl üretimi yapılıyor?

15 bin dekarlık alanda organik tahıl üretimi yapılıyor.

GAP TEYAP olarak Diyarbakır’da organik tarım yapılacak alanların haritasını çıkardınız mı, Diyarbakır’da nereler organik tarım üretimi için uygun alanlardır?

 

 

“İpekböcekçiliği de aslında organik tarımdır”

Hali hazırda Diyarbakır’da organik tarıma en uygun iki bölgedeki çiftçilerimizle zaten muhatabız. Dicle ve Eğil organik tarım için en uygun alanlardır. Dicle’de Organik Meyve Üreticileri Birliğini, Eğil’de ise Organik Tahıl Üreticileri Birliğini kurmuş durumdayız. Bu iki ilçemizin dışında tabii ki başka ilçelerimiz de organik tarım için uygun alanlara sahiptir. Bismil’de 800 dönümlük bir fıstık bahçesi var ve burada da organik tarım yapılıyor.  Kulp ilçesinde ipekböcekçiliği yapılıyor. İpekböcekçiliği de aslında organik tarıma giriyor, çünkü ipekböceğinin yediği gıda Dut yaprağıdır ve Dut yaprağının da hiçbir şekilde ilaçlanmaması lazım. İpekböcekçiliği için ilaçsız ortam gerek, bunun için de ilaç kullanımının yapılmadığı alanlar tercih ediliyor. Aslında 2014 yılında Kulp ilçesinde Koza Üreticileri Birliği kurma çalışmalarına başladık. Bir yıl boyunca eğitimler verdik. Mevcut durum analiz raporları çıkardık.  Ancak sosyal olaylar nedeniyle, güvenlik nedeniyle oralara daha sonra gidemedik. Dediğim gibi Kulp’ta da organik tarım alanları var. Mesela Sur ilçesi gibi bir yerde organik tarım yapmak çok zordur. Çünkü her tarafta tahıl üretimi yapılıyor; ilaçlama, gübreleme yapılıyor.”

 

Ali Abbas YILMAZ / Özel haber

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.