Özel: Türkiye bir sivil darbe içindedir
TİGRİS HABER - CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Sosyalist Enternasyonal Konsey Toplantısı kapanış konuşmasında sert cümleler kullandı. Özel, tutuklu cumhurbaşkanı adayı ve İBB Başkanı İmamoğlu'nun tutukluluğu için, 'İstanbul iradesi gasp edilmiş bir şehir konumundadır!', 'Türkiye sivil bir darbe içindedir' ifadelerini kullandı.
İstanbul'daki Sosyalist Enternasyonal Konsey Toplantısı kapanış konuşmasını yapan Özgür Özel'in konuşması şu şekilde:
Böyle bir toplantıda tüm konuşmacılara, katkı sunan herkese teşekkür ediyorum. Özellikle dün ve bugün ortaya koyduğunuz sıkı dayanışma dolayısıyla Enternasyonel'in harika bir kadrosu var.
Şantal ve Paulina şahsında tüm profesyonellere yöneticilere ve yine Pedro Sanchez'in başkanlığında birlikte görev yaptığım prezidiyum üyelerine, başkan yardımcılarına dünyanın dört bir yanından koşup buraya gelen, hem üyesi olduğu Sosyalist Enternasyonel'in toplantısına katkı veren hem de Türkiye'de yaşadığımız zorlu süreçte bizimle dayanışma gösteren her bir kardeş partimizin kurumsal kimliklerine ve ayrı ayrı üyelerine çok teşekkür ediyorum.
79 ülkeden 89 partiyi misafir ettik, ev sahipliği yaptık, onlarla birlikte çalıştık. Daha önceki konuşmalarımda da ifade ettiğim bir hususu, kapanışı yaparken tekrarlamayı bir sorumluluk olarak görüyorum. Bugün İstanbul iradesi gasp edilmiş bir şehir durumundadır.
Bundan bir yıl önce 16 milyon İstanbullu şehri kim yönetsin diye düşündü, taşındı. Son 5 yıldır yapılan hizmetlere baktı. Sandık başına gittiler ve her seferinde daha fazla oy verdikleri Ekrem İmamoğlu'nu her iki kişiden birinden fazlasının oyuyla İstanbul'u 5 yıl daha görev yönetmeye görevlendirdiler.
Maalesef biz 1978 yılından beri, 77 yılından beri hiç birinci parti olamamıştık. İkinciliği, üçüncülüğü, zaman zaman baraj altında kalmayı içimize sindiremesek de kusuru hep kendimizde bulduk. Daha çok çalışmalıyız dedik, öz eleştiri yapmalıyız dedik. Gençleşmeliyiz dedik, kadınlara daha çok fırsat vermeliyiz dedik. Dünyada esen rüzgarları doğru analiz etmeliyiz, Türkiye'ye doğru uyarlamalıyız, doğru bir dil kurmalıyız dedik.
Hiç seçmeni suçlamadık ve demokrasi dışı hiçbir odaktan medet ummadık. Adalet ve Kalkınma Partisi ile en sert, kavgalı, tartışmalı olduğumuz dönemde onlarla birlikte aslında birlikte siyaset yaptıkları, birbirini madden manen destekledikleri, ne istedilerse verdikleri bir cemaat onlarla çatışmaya girdi, darbe yapmaya kalktı. Darbede birinci partiye darbe yapılıyor. Ak Parti'den kurtuluyoruz. Bu ülkede bu kadar çok zorluklar yaşatan Erdoğan devrilecek demedik.
Aksine aradık onları. Meclisi açın, gelelim, konuşalım, dayanalım. Sandıkla gelen sandıkla gider dedik. Millet kimi seçtiyse, halk kimi seçtiyse onun arkasında duracağız dedik. Ben mecliste yaptığım konuşmada, gece yarısı mecliste yaptığım konuşmada dedim ki, Ana muhalefet partisiyiz.
Darbe sırasında darbe doğal olarak iktidara yapılır. Ama herkes döner muhalefete doğru bakar, ana muhalefetin de gözünün içine bakar. Gözümün içine bakanlara söylüyorum dedim. Demokrasi seçimler yapılıp, halkımız, milletimiz yeni bir görev verene kadar ana muhalefetteyiz, görevimizin bilincindeyiz, demokrasinin seçilmiş parlamentonun arkasındayız.
O gün bizi alkışlayanlar 47 yıl boyunca bizim gösterdiğimiz sabrı seçimden sonra 47 ay göstermeleri gerekiyordu. Cumhurbaşkanlığı seçim takvimine 47 ay vardı başlamasına. 47 gün bile gösteremediler. İlk kaybettikleri seçimde, ilk ikinci duruma düştükleri seçimde darbeye giriştiler ve öyle bir darbe tasarladılar ki darbeler hep mevcut iktidara yapılır, mevcut iktidar geleceğe darbe yapmaya kalktı. İktidara gelecek olana darbe yapmaya, Türkiye'yi gelecekte yönetecek hükumete, cumhurbaşkanına darbe yapmaya kalktı.
Geçmiş yerel seçimlerin seçilmişlerine de darbe yaptı ama esas geleceğimize, gelecek olana, Türkiye'nin gelecek umuduna darbe yapmaya kalktılar. İşte biz Ekrem İmamoğlu, hapisteki bütün arkadaşlarımızın suçsuzluğuna kefil olan ve onların siyasi sebeplerle içeride tutulduğu için onlarla birlikte mücadele eden insanlarız. Bunu bazen dünyayı anlatmak zor oluyor.
Anlatamayacağımızı düşündüler. Önce anlatamazsınız, Türkiye'yi dışarıda şikayet edemezsiniz dediler. Sonra ya Avrupa Birliği, GRECO kriterlerine önem verir, yolsuzluğa, hırsızlığa karşı mesafe koyar diye düşündüler. Türkiye'de de terör örgütüne destekleme diye bir yalan uydurarak milliyetçi hassasiyeti olan seçmenler bize sırtını döner sandılar. Birkaç hafta geçince kimsenin gözünün içine, yüzünün yüzüne doğru bakamaz dediler.
Sosyalist Enternasyonal yerel yönetimler ağının en etkin şekilde ortaya çıkması, çalışması, deneyimleri paylaşması, önemli projelere imza atması Cumhuriyet Halk Partisi olarak bizim de üstlendiğimiz bir sorumluluk ve önümüzdeki en önemli görevlerden bir tanesidir. Bugün buradan dünden daha umutlu, yarınlara daha kararlı biçimde ayrılıyoruz. Ayrılırken aklımızda ve kalbimizde taşımamız gereken şudur.
Her şeye rağmen demokrasi, adalet, eşitlik ve huzurlu bir dünya ortak çabamızla kurulabilecektir. Böyle bir dünyanın ön koşuluysa bir kez daha vurgulamak gerekiyor ki dayanışmadır. El ele verip bu dünyayı daha adil, daha müreffeh ve demokratik hale getireceğimize samimiyetle inanıyorum. Sizlerle omuz omuza yürümekten, yoldaş olmaktan onur duyuyorum. Biz buradan bir diğer büyük şehrimize Bursa'ya gidiyoruz ve 19 Mart darbesinden sonraki 7. büyük il buluşmamızı gerçekleştireceğiz. Kaynak:Halk TV Haber Merkezi
Kaynak:Halk Tv




Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.