Özgür Özel, 100'üncü Gün'de Saraçhane'de: "Erdoğan Cumhurbaşkanı değil, cunta başkanıdır!

Özgür Özel, 100'üncü Gün'de Saraçhane'de: "Erdoğan Cumhurbaşkanı değil, cunta başkanıdır!
CHP, Cumhurbaşkanı adayı ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının 100. günü sebebiyle, eylemlerin ilk adresi olan Saraçhane’de bir miting düzenliyor.

TİGRİS HABER - Özel, Saraçhane mitingindeki konuşmasına Nâzım Hikmet'in 'Hürriyet Kavgası' şiiriyle başladı.

Özel'in açıklamalarından satır başları şu şekilde:

"Ekrem Başkanımızın tutsaklığının 100. gününde hep birlikte milletin evindeyiz. Hoş geldiniz, hoş geldiniz hoş geldiniz! Siz bir hafta boyunca 7 gün 7 gece yan yana durdunuz. Gecenin karanlığında birliğimizi beraberliğimizi savundunuz. Siz darbecilere karşı cuntaya karşı faşizme karşı boyun eğmeyenlersiniz. Hepinizle gurur duyuyorum.

Bundan tam 100 gün önce Erdoğan TV'lerin karşısına çıktı. Sizin 4. eylem gününüzdü. Dedi ki 1 ay sonra birbirlerinin yüzüne bakamayacaklar. Ey Erdoğan, bu sözden beri 3 ay geçti. 100 gün geçti. Biz bugün ailelerle berbaeriz. Omuz omuzayız. Birlikteyiz. Kimsenin kimseden gözünü kaçıracak hali yok. Biz birbirinin gözüne değil, birbirimizin emanet evlatlarına bakacak kadar kardeşiz.

Bu meydan birilerinin sandığı gibi bir isyasi partiye bir görüşe ait değildir. Burası milletin meydanıdır. Demokratların meydanıdır. Bu meydana gelen herkes bilir ki bu meydanın ötekisi yoktur, itilen kakılan yoktur. Kurtuluş yok tek başına!

19 Mart akşamı tek başına kurtulmayacağımızı, hep beraber mücadele edeceğimizi bilerek, sadece Ekrem Başkan'a değil, tüm belediye başkanlarımıza, bütün genel başkanlara, siyasi tutsaklara özgürlük isteyerek bir araya toplandık. Bizim arkadaşlarımız belki zindandalar ama moralleri yüksek. İnanıyorlar biz haklıyız biz kazanacağız.Onları zindanlara atanlar saraylarda oturuyor ama korkuyorlar yerin yedi kat dibindeler. Kaybedecekler!

19 Mart'ta yaşadığımıza darbe demiştik. Tüm darbeler gibi bu darbedinin de hedefi milletin iradesi demiştik. Her darbenin bir bildirisi olur. 19 Mart'ta 557 milyar yolsuzluk var, İmamoğlu suç örgütü lideridir diye servis ettikleri haber bu darbenin bildirisidir. Her darbe bildirisi gibi bu da TRT'den okundu. Ama bu milletin vicdanından dönmüştür. Buna millet inanmamış, darbecileri püskürtmüştür. Bu darbenin planı 18 Mart'ta diplomayı iptal etmek, 19 Mart'ta yüzlerce polisle birlikte Ekrem Başkan'ın evine gitmekti.

Bu darbe neyi planladıysa yaptı. Ahmet Özer 244 gündür tutuklu. Rıza Akpolat 165 gündür tutuklu. Alaattin Köseler 119 gündür tutuklu. Emrah Şahan ve Murat Çalık Ekrem Başkanımız ile bilikte 100 gündür tutuklu. Hasan Akgün, Hakan Bahçetepe, Utku Caner Çaykara, Kadir Haydar, Oya Tekin 27 gündür tutuklular. Onlarla biilikte 100 gündür, 267 gündür, belediye meclis üyelerimiz, bürokratlarımız ceza evinde tutuluyorlar. Millet tüm baskılara rağmen seçtiklerinin arkasında duruyor.

Her darbenin başında cuntası olur. Bu darbenin de üç savcısı, üç hakimi, üç tane gizli tanığı ve iftiracıları var. Bu darbenin başında bir cunta başkanı var. Milletin geçmişte Cumhurbaşkanı diye seçip yetki verdiği bir kişi, Recep Tayyip Erdoğan, artık Cumhurbaşkanı değil cunta başkanıdır!

Her darbenin bir görevlendirme listesi olur. İstanbul Büyükşehir Belediyesine kayyım ismi belliydi. Cumhuriyet Halk Partisi'ne kayyım ismi belliydi. Birileri darbe için direnirken, sizler özgürlüğünüz iradeniz için direndiniz. Birileri darbe beklerken, kayyım beklerken siz Cumhuriyet tarinin en büyük direnişini ortaya koydunuz. Her birinizle gurur duyuyoruz.

100 kara günde eşlere, evlatlara, annelere evlatlara zulmettiler. Artık herkes bilsin dediler. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığının İBB Spor Kulübünün Başkanı Fatih Keleş, önce Silivri'de sonra Kandıra'da sürekli Çağlayan'a çağrılarak, bir baş savcı üç savcıyla avukatsız baskı altına alınarak, en yakınlarına, Ekrem Başkan'a iftiraya zorlandı. Ama asla eğilmedi. Buna tenezzül etmedi. Çağlayan'dan Kandıra'ya dönme 20 yıl yatarsın dediler. 200 yıl yatacağımı bilsem namuslu insana iftira atmam dedi. Bu adalet cellatları çoluğun çocuğun var, 26 yaşında bir oğlun var deyip bir hatırlatma yaptılar. Fatih Bey duydu bu kadarını yapamazlar dedi.

26 yaşındaki oğlu alındı. 1 gün gözaltına alındı. Mahkeme karşısına çıkarıldı. Çalıştığı şirkette, kentsel dönüşüm yapılacak. Bir inatçı kiracıyı ikna etmek için yıkılacak daireyi Mustafa'ya satıp tahliye davası açmışlar. Ev sahibi biliyor, kiracı biliyor ki onu çıkarmak için yaptılar. 26 yaşında başkasının yanında çalışan Mustafa'yı rehin tutuyorlar. Mustafa'nın nörolojik rahatsızlıkları var. Kapalı alanda kalamıyor, babasının kötü haberini almamak için TV açamıyor. Bu zaafı bildikleri için Fatih Bey'i evladı üzerinden tehdit ediyorlar.

Annesi diyor ki, öyle hikayeler duydum ki tüm türkiye duysun; Fatih'in nasıl direndiğini, arkadaşlarını satmadığını. Fatih Bey, bu meydan seninle de Mustafa'm ile de gurur duyuyor. 100 günde umudumuzu kaybettirmeye, bizi sindirmeye, gel bak şuraya imza at diyenlere, diyorsun ya gel bak bir imza at diye, ey Akın Gürlek ey Erdoğan gel Saraçhane'ye bak. Bu ülkeyi korkanlar, sinenler değil, direnenler kurdu. Bizi korkutamazsın. 100 gün önce burada söylediğim, biz korkuyu evde bıraktık."

Kaynak:ANKA

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.