Prof. Dr. Yıldırım: Medine Sözleşmesi günümüz anayasasından ileri

 Prof. Dr. Kadri Yıldırım, Medine Sözleşmesi"nin (Vesikası) yazılı olması ve toplumsal bir sözleşme olması bakımından çok önemli olduğunu belirterek, "Sözleşme 1400 yıl sonraki anayasalardan daha ilerdedir. Eğer sen 40 milyon kişiden oluşan en azından kendi ülkende 20 milyona yakın olarak bulunan bir kesimi anayasana dahil edemiyorsan, bunu sorgulamak gerekir" dedi.

Haber Merkezi -PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın sık sık dile getirdiği ve son günlerde tartışılmaya başlanan Medine Sözleşmesi (Vesikası), Ortadoğu'daki halkların demokratik bir inanç özgürlüğü bakımından örnek gösteriliyor. Dil, kimlik, kültür ve inanç konularında 1400 yıl önce Hz. Muhammed döneminde Medine'de halklar arasında imzalanan ve yazılı olması bakımından oldukça önemli olduğuna dikkat çekilen sözleşme konusunda Mardin Artuklu Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Yaşayan Diller Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Kadri Yıldırım, DİHA'ya konuştu. Kaya, Medine Sözleşmesi'nin toplumsal bir sözleşme olduğunu ve bunun yazılı olması bakımından önemli bir kaynak olduğunu söyledi. 1400 yıl önce Yahudi, Müslüman Habeşistanlılar, Müslüman Araplar ve Müşrik Arapların ortak bir karar sonucu kurdukları Konfederasyon sözleşmesi olduğunu belirten Yıldırım, "Dört cepheli, dört katmanlı dört toplumsal grubun iştirak ederek yapılmış geniş manada bir konfederasyon sözleşmesidir. Bu sözleşmenin özelliklerinden bir tanesi yazılı hale getirilmesidir. Daha ilk madde de kendisinden kitap olarak bahsediliyor. Sözleşmeye kitap adı verilmiş" dedi. Bu sözleşmenin yazılı olması bakımından önemine işaret eden Yıldırım, imza atan toplumlar tarafından bağlayıcılığının bulunduğunu kaydetti.