Psikologlardan Kritik Uyarı: Çocuklar Ekranlara Gömülürken Olanlar Korkutuyor

Psikologlardan Kritik Uyarı: Çocuklar Ekranlara Gömülürken Olanlar Korkutuyor
Amerikan Psikoloji Derneği’nin öncülüğünde yürütülen kapsamlı bir araştırma, çocuklarda ekran başında geçirilen sürenin düşündüğümüzden çok daha ciddi etkileri olabileceğini ortaya koydu.

TİGRİS HABER - 10 yaş altındaki 292.000'den fazla çocuğun dahil edildiği bu küresel çalışma, ekran süresi ile duygusal ve davranışsal sorunlar arasındaki bağlantıya ışık tuttu.

Ekran Bağımlılığı Geri Dönülmez Etkiler Bırakabilir

Televizyon, tablet, bilgisayar ve akıllı telefon gibi cihazlarla geçirilen zamanın artması, çocuklarda kaygı, depresyon, düşük özgüven ve saldırganlık gibi sosyo-duygusal sorunlarla doğrudan ilişkili. Araştırma sonuçları, yalnızca sürenin uzunluğunu değil, ekran kullanımının içeriğini ve amacını da dikkate almanın gerekliliğini vurguluyor.

Araştırma ekibinden Prof. Dr. Michael Noetel, "Günümüzde çocuklar ödevlerini yapmak, arkadaşlarıyla iletişim kurmak ve eğlenmek gibi pek çok aktiviteyi ekranlar aracılığıyla gerçekleştiriyor. Ancak artan ekran süresi, davranışsal ve duygusal bozuklukları da beraberinde getiriyor. Üstelik bu sorunları yaşayan çocuklar, çözümü tekrar ekranlarda arıyor" dedi.

Kız ve Erkek Çocuklar Farklı Risklerle Karşı Karşıya

Araştırmaya göre kız çocukları, daha uzun ekran süresiyle birlikte daha fazla duygusal sorun yaşama eğiliminde. Erkek çocuklar ise sorunlarıyla baş edebilmek için daha çok oyunlara ve dijital aktivitelere yöneliyor. Bu durum, ekran kullanımının sadece bir sonuç değil, aynı zamanda bir kaçış aracı olarak da işlev gördüğünü ortaya koyuyor.

Ebeveynlere ve Eğitimcilere Kritik Uyarı

Çalışmanın baş yazarlarından Roberta Vasconcellos, "Ekran süresi ile duygusal sorunlar arasındaki çift yönlü ilişki göz önüne alındığında, basit sınırlamalar yeterli değil. Daha kapsamlı ve destekleyici yaklaşımlara ihtiyaç var" açıklamasında bulundu.

Uzmanlar, ekran süresini tamamen yasaklamaktansa, çocukların ekran başında ne yaptığına, ne hissettiğine ve neden o içeriği tercih ettiğine odaklanılması gerektiğinin altını çiziyor. Destekleyici bir iletişim, sağlıklı alışkanlıklar kazandırmak açısından çok daha etkili olabilir.

Dijital Dünyada Sağlıklı Nesiller Yetiştirmek Mümkün

Çalışma, ABD, Kanada, Avustralya, Almanya ve Hollanda gibi birçok ülkeden elde edilen verilerle hazırlandı ve sonuçlar Psychological Bulletin dergisinde yayımlandı. Elde edilen bulgular, ebeveynlere, eğitimcilere ve politika yapıcılara dijital çağda çocukların sağlıklı gelişimi için daha bilinçli stratejiler geliştirme çağrısı yapıyor.

Kaynak:Haber Merkezi

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.