Sana helal mucit Celal

Sana helal mucit Celal
17 yıl önce telefon tamirciliğine başlayan, 2009’da akıllı telefonlara ilk Kürtçe ve çok dilli yazılım geliştiren Celal Göger, cep telefonlarının ekranını görünmez kılan özel tasarım gözlükten,  Bluetooth’lu şapkaya, akıllı ayakkabıdan, ısıtıcı yeleğe yaşamı kolaylaştıran birçok icada imza attı.

Ali Abbas Yılmaz / Harun Aytulun  / Özel

Tigris Haber- Dünya ülkelerinin gördüğü ve teklifler yağdırdığı Göger’e bir türlü kendi ülkesinden bir el uzanmadı. TÜBİTAK ve KOSGEB’e başvuran Göger, bir türlü bürokrasi engelini aşamadı.

Dünyada ilk kez akıllı telefon ve tablet bilgisayarlar için Kürtçe ve çok dilli yazılım geliştiren Celal Göger, cep telefonlarının ekranını görünmez kılan ve chip takılı özel tasarım gözlükle görünebilir hale getirdi. “Hayalet telefon” adını verdiği buluşu 4 ayda kendi atölyesinde geliştiren Göger’i, ABD, Fransa, İsviçre, Danimarka, Almanya ve İngiltere istedi ama o bölgesinde, kentinde kalmayı tercih etti.

Diyarbakır’ın Bismil ilçesine bağlı Yukarı Sallat Köyü'nde çiftçilik yapan 10 çocuklu bir ailenin 5'inci çocuğu olarak dünyaya gelen Celal Göger, Tigris Haber’e yeni buluşlarını anlattı.

Titanyum yüzükle sağlığını takip et!

Tigris Habere yeni icatları ile ilgili konuşan Göger, şunları söyledi: “Önceki icatlarıma ek olarak tansiyon ve nabız ölçer yüzük yaptım. Bu yüzük aynı zamanda elde ettiği bilgileri telefona aktarıyor. Yani, telefonunuz üzerinden nabzınızı ve tansiyonunuzu takip edebiliyorsunuz. Tabii bunu daha da geliştirilebiliriz; kal krizini önleme, şeker ölçme vs. işlemleri yapabiliriz. Tabii benim alanım tıp değil, lakin yaptığım çalışmalarla tıbbı teknoloji ile buluşturmaya gücüm oranında katkı sunmaya gayret ediyorum. Benim amacım insanlığın yararına buluşlar yapabilmektir. Yüzük, titanyum bir yüzüktür. Yanardağ’dan çıkan magma tabakasına ait taşlardır bunlar. Neden titanyum, çünkü iletkenliği daha fazladır. Titanyumun hızlı iletkenliği sayesinde veri aktarımı çok daha hızlı meydana gelmektedir. Dijital ortama aktarılan bu veriler sayesinde sağlığımıza yararlı bir buluş ortaya çıkarabiliyoruz. Tabii ben bir kişi olarak tüm bunları düşünüyor, tasarlıyor ve uygulamaya döküyorum. Yani, bir ekiple çalışma imkânım olsa çok daha verimli bir üretim sağlayabileceğim inancındayım. Tüm bu buluşlarım için atıl durumda olan elektronik malzemeleri kullanıyorum. Tabiri caizse çöpten icat çıkarıyorum. Aslında çöpler çok değerlidir ve geri dönüşüme büyük önem vermemiz gerekiyor.”

mucit-k.jpg

 Her buluş bir ihtiyaçtan doğar!

Diyarbakır’ın Bismil İlçesi’nde yaşayan ve 20 yıldır Bismil’de cep telefonu bayiliği yapan Göger, ilginç bir buluşa imza attı. İstanbul'da tramvayda giderken cep telefon ile e-maillerini okuduğu sırada yanındaki birisinin telefonuna bakmasından rahatsız olan Göger, 4 ay süren çalışmayla görünmez hale getirdiği cep telefonu ekranındaki menüyü, özel olarak geliştirdiği gözlük sayesinde görünür hale getirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Diyarbakır’a geldiğinde bir gözlük ve telefon hediye ettiğini belirten Göger,  gözlüğü icat etmesine sebep olan olaya ilişkin şunları söyledi:  “İstanbul’da tramvaydaydım. Bana gelen maile bakıyordum. O sıra telefonuma bakan gözlerden rahatsızlık duydum ve sonrasında Bismil’e geldiğimde bu konuda çalışmalar yaptım. Bu konuda bir proje geliştirdim ve bir çiple telefon ekranını görünmez kıldım. Telefon ekranına bakıldığında menü görünmüyor ve bembeyaz. Buna bağlantılı olarak bir gözlüğün her iki camının üzerine nano teknolojisinden faydalanarak birer chip yerleştirip cihazla bağlantısını kurdum. Gözlüğün numaralı olup olmaması fark etmiyor. Bu gözlükle telefon ekranına bakıldığında menü normal telefondaki gibi görünüyor ve istediğiniz işlemi yapabiliyorsunuz. Şu anda işin başındayım. Bana göre bu uluslararası boyutta bir buluş. Normal olarak bakıldığında görünmez halde olan cep telefonu ekranındaki menü, gözlüğü takanlar tarafından görülebiliyor.”

Yurtdışı teklifleri reddettim ama ülkemde de sahip çıkan yok!

Tüm buluşlarının hep bir ihtiyaçtan kaynaklandığını ifade eden Göger, “ ‘İhtiyaç keşfin anasıdır’ sözünden hareketle insan yaşamının daha da kolaylaşmasına katkı sağlayabilecek projeler üzerinde yoğunlaştım. Tabii tüm bu buluşlarım dünyada çok yankı buldu. Amerika, Almanya, İngiltere, Fransa, İsviçre ve Danimarka’dan buluşlarıma talep geldi. Ancak ben bölgemde, Diyarbakır’da kalmak istedim. Yani, bu ülkelerin resmi davetleri olmasına rağmen ülkemde kalmayı tercih ettim. Ama ülkemde bana destek olan kimse çıkmadı. Bana yaklaşanlarda hep fikirlerimi ‘çalma’ peşinde koştular. En son 360 derece hareket kabiliyetine sahip bir kamerayı endoskopi cihazı yerine kullanma fikrim vardı. Yani bu buluş sayesinde sindirim sistemi rahatsızlıklarını, endoskopiye, kolonoskopiye ihtiyaç duymadan tespit edebilecektik. Yani, bir kapsül sayesinde sindirim sistemin işleyişini, işleyişteki aksaklıkları fotoğraflayarak, grafikleyerek dışarıya aktarabilecek bir cihaz projem vardı. Projem henüz birinci aşamadadır ve sonraki aşamaları üzerinde çalışıyorum” dedi.

Tüm projelerimi toplum yararına hibe etmeye hazırım!

Tüm icatlarını ve geliştirdiği projeleri kamu yararına hibe edeceğine vurgu yapan Göger,  sözlerini söyle sürdürdü: “Bir projemi sohbet esnasında üniversiteden birileriyle paylaştım ve sonrasında üniversiteden birkaç hoca bu projemi KOSGEB’e kendi projeleri olarak sundular. Tabii bu projenin sadece benden duydukları kadarını biliyorlardı ama projenin tamamının bilgisine sahip değillerdi. Tabii ki tüm bu ve benzeri projelerimi kamu yararına seve seve paylaşabilirim ama birilerinin bireysel rantı için paylaşmak istemem. Bugüne kadar ne TÜBİTAK’tan ne de herhangi bilimsel bir kuruluştan bana destek anlamında bir çağrı olmadı. Yani, bugüne kadar Allahtan başka elimden tutan kimse olmadı. Bugüne kadar kimseden yardım talebim de olmadı ama yaşadığım coğrafyada, Diyarbakır’da bir araştırma geliştirme tesisinin olmasını çok istedim. Bunun için TÜBİTAK’a, KOSGEB’e müracaat da ettim ama bana herhangi bir olumlu geri dönüş sağlanmadı. KOSGEB’de bürokrasi engeline takıldım. Eğer bu projeme bir destek sağlanabilseydi bölgemdeki gençlere tüm birikimimi aktarmak isterdim.  Bir eldiven (Bluetooth) projem vardı ve bunu da okuyamayan kız çocuklarına armağan etmiştim. Tüm projelerimi insanlık yararına bağışlayabilirim, bu konuda hiçbir çekincem olmaz. Ancak bunun için kamu yararı benim için olmazsa olmazdır. Ben projelerim üzerinden birilerinin rant elde etmesini istemiyorum. Kamu yararını esas olan tüm bilimsel/teknolojik kurum, kuruluşlara kapım açıktır. Yeter ki, kamu yararı gözeten birileri benim elimden tutsun. Benim tek derdim toplum yararıdır ve projelerimin ihtiyaç sahipleri ile buluşmasını istiyorum. Toplum yararına tüm projelerimi hibe etmeye formüllerini açıklamaya hazırım. Özellikle başarı düzeyi düşük olan okullara projelerimi bağışlamak isterim ki, o projeyi hayata geçiren çocuklarımızın çalışma azmi daha da artsın. Ben projelerimden kendime maddi bir kazanç elde etme derdinde değilim. Böyle olsa idi yurtdışından gelen teklifleri değerlendirirdim. Benim kendi toplumuma bir vefa borcum var ve benim tüm çabam içinde yaşadığım toplumun yararınadır. Ben ömrümün bundan sonraki kısmını lüks içinde yaşamak kaygısında değilim. Ömrümün son on yılında zengin olmuşum olmamışım hiç umurumda olmaz. Benim gayem bilgilerimin benden sonrada toplum yararına hizmet etmesidir. Bugüne kadarki birikimim benimle birlikte mezara gitmesin, gelecek nesillere bir faydası olsun” ifadelerini kullandı.

Projelerime kamu yararı için bir el uzansın!

Yeni icatlarına ilişkin konuşan Göger, “Bluetooth’lu şapka icadım var. Sesli komutla telefonumu istediğim gibi yönlendirebiliyorum. Bunun dışında soğuk havalardan korunmak için bir yelek geliştirdim. Vücudu 45 derece ısıtabiliyor. Vücut ısınızı 30 – 50 derece arasında istediğiniz şekilde ayarlayabiliyorsunuz. Yıkanabilir, yağmur, su geçirmez bir yelektir. Ortalama 600 gram ağırlığında olan yelek kış aylarında sizi soğuktan korur. Görünüm olarak günlük hayatımızda kullandığımız yeleklerden hiç bir farkı yoktur. Yeleği hem manüel hem telefondan kontrol edebilirsiniz. Sözün özü tüm icatlarım insan hayatını daha da kolaylaştırmak içindir ve tüm projelerimi toplum yararına bağışlamaya hazırım. Yeter ki, kamu yararı gözeten bir adresten bana bir el uzansın” çağrısında bulundu.

‘Kanser hastalarına umut olabilir’

Kendisine olanak tanınması halinde tomografiye gerek duyulmadan gözlükle insan vücudundaki tıkalı damarları görecek gözlük yapmayı hedeflediğini belirten Göger, en büyük hedefinin ise CERN'de görevli profesörlerin kendisine davet göndermesi olduğunu ifade etti. Özel tasarlanmış 20 boyutlu ve mobil destekli gözlük geliştirmeyi düşündüğünü ve bu gözlükle vücuttaki kanser/tümör taraması yapmayı düşündüğünü anlatan Göger, şöyle devam etti: “Bununla hastalıkları önceden tespit edip hekimlere yardımcı olmak istiyorum. Özellikle kanser hastaları için bir umut olabilir. Çünkü bu hastalıklarda erken teşhis son derece önemli. Dünyada savaşa harcanan paranın binde biri bu alana harcanırsa birçok hastalığa deva olur diye düşünüyorum. Bu bir ekip işi ayrıca, destek olmadan çok zorlanırım. İlgili ve yetkililerden destek bekliyorum.”

Bu şapka enerji üretiyor!

Çizgi film karakteri "Müfettiş Gatget"ten aldığı ilhamla sadece gün ışığından 1 kw enerji elde edebilecek bir şapka icat eden Göger,  ürettiği şapkanın adına kendi isminin baş harfi ve soyadı olan, "Cgoger" ismini verdi. Göger, elde ettiği enerji sistemi ile bir hafta boyunca doğada kalacak olanların laptop, akıllı telefon ve tüm elektronik cihazlarına yetecek düzeyde enerji sağlayabileceğini söyledi. Göger, çizgi film karakteri "Müfettiş Gatget"ten aldığı ilhamla sadece gün ışığından 1 kw enerji elde edebilecek bir şapka yaptı. Kendi imkânlarıyla kurduğu atölyede 4 ay süren bir çalışma sonunda fötr şapkanın içerisinde, geliştirdiği bir sistemle, gün ışığından yararlanarak 1 kw kapasiteli enerji üretebildiğini söyledi. Göger, "Bunu yaparken daha önce izlediğim çizgi film kahramanı Müfettiş Gatget'ten esinlendim. Şapkasından çıkardığı türlü icatlarla kötü karakterlerin korkulu rüyası oluyordu. Ben de buradan yola çıkarak Cgoger sistemini icat ettim. Şu an yaklaşık 1 kw enerji depolama sistemini geliştirdim. Noter kanalı ile fikri ve sınaî haklarının bana ait olduğunu güvence altına aldım. Ancak bunun global patentini alabilmek için yaklaşık 40 bin dolar paraya ihtiyacım var. Ya da resmi bir üniversite kanalı ile başvurmak gerekiyor" diye konuştu.

mucit-(3).jpeg

İlkokulu elektriksiz okudum!

Geliştirdiği sisteme adının baş harfi ve soyadı olan, "Cgoger" adını verdiğini ifade eden Göger, şunları söyledi: "Ben doğduğum yıl bizim köyde elektrik yoktu. İlkokulu elektriksiz köyümüzde okudum. Orta ve liseyi de dışarıdan bitirdim. Aklımda sürekli yeni icatlar, yeni buluşlar yapmak geçiyor. Son olarak kendi kendini yenileyen bir enerji üzerinde çalıştım ve Cgoger ismini verdiğim sistemi geliştirdim. Cgoger sistemi, bir hafta boyunca dışarıda kalacakların, tüm enerji ihtiyacını karşılayabilecek kapasitede enerji üretiyor. Sürekli kendi enerjisini yenilediği için de bu süre daha da uzayabilir. Aynı anda çoklu şarj kablolarıyla aynı anda laptop bilgisayarlar, akıllı cep telefonları, el fenerleri, hatta fötr şapkanıza takacağınız mini vantilatörle bile sıcak havalarda serinleyebilirsiniz."

Projelerime destek bekliyorum!

İmkân tanınması halinde Cgoger sistemini daha da geliştirebileceğine inandığını anlatan Celal Göger, "Noter kanalı ile bu sistemin bana ait olduğunu güvence altına aldım ama global patentini almak için 40 bin dolar gerekli. Benim bunu ödeyecek gücüm yok. Ya da resmi bir Üniversitenin görevlisi olarak patent başvurusu yapılabilir. Bana gerekli imkânların tanınması halinde Cgoger sistemini daha da geliştirebileceğime inanıyorum. Boyunu küçültüp, işlevini daha da arttırabilirim. Yaptığım icatlarla ilgili birçok ülkeden teklif aldım. Ama ben bütün çalışmalarımı burada, kendi ülkemde, kendi bölgemde yapmak istiyorum. Almanya hükümeti tanıdık bir Türk vatandaşı aracılığıyla bana teklifte bulundu fakat ben kabul etmedim. Dicle Üniversitesi bünyesi altında projelerimi uygun bir zeminde geliştirmek adına yetkililerden destek bekliyorum" dedi.

Mucit Celal’e ödül

Diyarbakır'ın mucidi Celal Göger’i ilk keşfeden ekonomi dergisi Abori Göger’i ödüle layık gördü. Kendi ülkesinde, bölgesinde, kentinde atık malzemeleri dönüştürerek buluşlar üreten Göger, tüm projelerini bağışlamak için kendisine uzanacak yerli, milli bir el bekliyor!

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.