Mümin Ağcakaya
TİGRİS HABER - “Amida Höyük ve Artuklu Sarayı yıllarca bölgeninin yönetildiği bir lokasyon konumundadır. Şu ana kadar yaptığımız çalışmalarda 10 bin yıllık kesintisiz yaşamıyla Diyarbakır Amida Höyük eski adıyla Amid Şehri Filistinin Eriha Kentinden sonra kesintisiz yaşamın devam ettiği dünyanın nen eski ikinci kenti konumundadır.” Diyen Amida Höyük kazı Başkanı Prof Dr. İrfan Yıldız;
Diyarbakır Turizmine İvme Kazandıracak
Açık hava müzesi konumda olan Diyarbakır Arkeoloji Müzesi İç Kale ile aynı lokasyonda olması Amida Höyük Artuklu Saray kazısının önemini daha da arttırmıştır. Amida Höyük’ün Arkeoloji Müzesiyle aynı alanda olduğundan dolayı önümdeki süreçte; Diyarbakır turizminin daha ivme kazanmasına yol açacaktır.
Alay Meydanı Eski İşlevine Kavuşacak
Kazının bitimiyle birlikte çevre düzenlemesi yapılacak burası aynı zamanda Diyarbakır için de bir açık hava etkinlik alanı olacak. Binlerce yıl toplantı bayramlaşma tahta çıkış törenlerin yapıldığı Alay Meydanı Diyarbakır için tekrar toplantıların yapıldığı bir meydan haline gelecektir.”
İçkale Surlarının Yaklaşık Olarak 100 Yıldır Toprak Altında Olan Kısmı Ortaya Çıkarıldı
“İç Kale Artuklu Sarayı Kazısı Diyarbakır Merkez Sur İlçesinde, Diyarbakır İçkale Müze Kompleksi alanında Diyarbekir’in kalbi ve yönetim merkezi konumunda olan Amida Höyük’te yapılmaktadır. Kazının yapıldığı alan UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesindedir.
Amida Höyük Diyarbakır merkezde ilk yerleşimin başladığı yerdir. Yaklaşık olarak 10 bin yıldır kesintisiz olarak yerleşime sahne olan Höyükte yapılan kazılardan şimdiye kadar tespit edilen buluntulara göre yerleşimin Neolotik (M.Ö. 8000) yılında başladığı tespit edilmiştir. Diyarbekir bölgesinin yönetim merkezi olan Amida Höyük 10 bin yıldır kesintisiz olarak yönetim merkezi olması ve yerleşimin devam etmesi bakımından Filistinin Eriha kentinden sonra Dünya’da ikinci sıradadır. Diyarbakır’ın kalbi konumunda olan Amida Höyük Dünyada ilk robotların yapıldığı ve hizmet verdiği bir yer olan Artuklu Sarayı’nı bünyesinde barındırması bakımında da önemlidir. Diyarbakır’ı başkent seçerek kurulan devletler bu sarayı kullanmışlardır. Özellikle ünlü İslam alimi El Cezeri’nin yaklaşık olarak 25 yıl Artuklu Sarayı’nda çalışıp sibernetik biliminin temellerini burada atması bakımında önemlidir. İsmail Ebul İz bin Rezzaz El Cezeri, mühendislik tasarımlarını tanıttığı "Kitab-ül Camii Beyn-el İlmi Vel-Amel En Nafi-i fi Sınaat-il Hiyel" adlı kitabını bu sarayda yazmıştır.
Artuklu Sarayı Kazısı ilk kez 1961-62 yıllarında Prof. Dr. Oktay ASLANAPA başkanlığında yapılmıştır. Artuklu Sarayı Kazısı Diyarbakır il sınırları içerisinde yapılan ilk kazıdır. 56 yıl ara verilen Artuklu Sarayı Kazısı’na Dicle Üniversitesi Rektörlüğü ve Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla 2018 yılında Dicle Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İrfan YILDIZ’ın başkanlığında tekrar başlanmıştır.
Hurriler, Hurri-Mitanniler, Bitzamani Krallığı, Asurlular, Urartular, Medler, Persler, Büyük İskender, Selevkoslar, Büyük Tigran Krallığı, Romalılar, Bizanslılar, , Sasaniler, Emeviler, Abbasiler, Hamdaniler, Mervaniler, Selçuklular, Nisanoğulları, Artuklular, Eyyubiler, İlhanlılar, Akkoyunlular, Safeviler ve Osmanlılarının da aralarında yer aldığı birçok medeniyete ev sahipliği yapan Diyarbakır'ın merkez Sur ilçesindeki höyükte, Kültür ve Turizm Bakanlığının izniyle, Dicle Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İrfan Yıldız başkanlığında 8 yıldır kazı çalışmalarına devam ediliyor. Artuklu Sarayı Kazısı, Cumhurbaşkanlığı kararıyla yürütülen 12 aylık kazılar statüsündedir.
Diyarbakır İçkale Artuklu Sarayı Kazısı 2025 yılı çalışmalarına 2 Ocak 2025 tarihinde büro çalışmaları ile başlanılmıştır. Geleceğe Miras Projesi kapsamında 23 Haziran 2025 tarihinde arazi çalışmalarına başlanmıştır. Çalışmalar 31 Aralık 2025 tarihinde sonlandırılacaktır. 364 günlük çalışmanın akabinde 2025 yılı kazı sezonu tamamlanacaktır. Bu sezon kazı çalışmalarına Alay Meydanında devam edilmiştir.
Alay meydanı hem Artuklu Sarayı hemde Amida Höyük’te bulunan diğer saraylar için tören ve merasim için kullanılan açık alandır. Alay Meydanı Saray Kapıdan başlayıp bu meydana kadar devam eden Kral Yolu (Merasim Yolunun) sonundadır. Ordunun sefere çıkmadan ve sefer dönüşünde toplandığı alandır. Aynı zamanda İslami dönemde bayramlaşma törenin de yapıldığı alandır. Evliya Çelebi Diyarbakır ziyareti esnasında “İçkale içindeki sarayın önünde geniş bir meydan bulunur. Burada askerler toplanır, sancaklar açılır, mehter çalar. Beylerbeyi sefere çıkarken burada uğurlanır, sefer dönüşünde burada karşılanır. “Sancak beyleri, timarlı sipahiler ve yeniçeriler, beylerbeyinin huzuruna bu meydanda çıkar. Alay düzeni burada alınır. Mehterhane çalar, top atışları yapılır, dua edilir. Halk da bu törenleri surların üzerinden seyrederdi. Şehrin ileri gelenleri, kadılar ve subaşılar da burada toplanır, devlet işlerini görüşürler” ibareleri ile Alay Meydanın Osmanlı dönemindeki işlevi hakkında bilgi vermiştir.
Alay Meydanında 5x5 m ölçülerinde 26 açmada toplamda 650 metrekarelik alanda arkeolojik kazı yapılmıştır. Alay Meydanında bazı açmalarda zeminin sıfır noktasına kayalık zemine ulaşılarak Alay Meydanın ve şehrin zemini hakkındaki verilere ulaşılmıştır. Yapılan kazı çalışmalarında şehrin zeminin oluşturan bazalt kayalıklardan taşların kademeli bir şekilde kesildiği tespit edilmiştir.
Yapılan kazı çalışmalarında Diyarbakır Surlarının en eski kısmı olan ilk İçkale surlarının temel seviyesinde itibaren toprak altında kalan1.30 m yükseklikte ve 17 metre uzunluğunda olan kısmı yaklaşık olarak 100 yıl sonragün yüzüne çıkarılmıştır. İri Blok taşların kullanıldığı bu sur duvarlarının temel kısmında daha küçük taşların kullanılması dikkat çekicidir. Kazıdan çıkan kalıntılardan Osmanlı döneminde surların bu bölümünün önüne farklı mekânların eklendiği anlaşılmaktadır. Alay Meydanı Cumhuriyet döneminde de yoğun bir şekilde kullanılmıştır.