TİGRİS HABER - Gazi Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi ve Afet Yönetimi Uzmanı Doç. Dr. Bülent Özmen, Türkiye’nin deprem gerçeğini ve olası riskleri değerlendirdi.
“Her 6,5 Yılda Bir 7’den Büyük Deprem Yaşıyoruz”
Özmen, 1999’dan bu yana geçen 26 yılda 6 ila 6,9 büyüklüğünde 46 deprem kaydedildiğini, ortalama olarak her 6,5 yılda bir 7’den büyük depremin yaşandığını söyledi. Türkiye’de her yıl yaklaşık iki kez 6’nın üzerinde deprem meydana geldiğini vurgulayan Özmen, yalnızca 2023 yılında 74 bin sarsıntının kaydedildiğine dikkat çekti.
77 Bin Kayıp, 200 Milyar Dolarlık Zarar
Marmara Depremi’nden bugüne kadar Türkiye’deki depremlerde 77 bine yakın vatandaşın hayatını kaybettiğini, ekonomik kaybın ise 200 milyar dolara yaklaştığını belirten Özmen, depremlerin yalnızca yıkım değil, büyük bir ekonomik tehdit oluşturduğunu da ifade etti.
Marmara’daki Sismik Boşluk Alarm Veriyor
Özmen, Kuzey Anadolu Fayı’nın 17 Ağustos’ta Yalova açıklarına kadar kırıldığını, ancak Marmara Denizi altındaki bazı fayların 1766’dan bu yana büyük deprem üretmediğini hatırlatarak bu bölgelerin “sismik boşluk” olarak kabul edildiğini söyledi.
“İstanbul’u Çok Ciddi Şekilde Etkileyecek”
2019’da İstanbul’da meydana gelen 5,8 büyüklüğündeki deprem ile bu yıl yaşanan 6,1’lik sarsıntının, fay hattındaki büyük gerilimi boşaltmadığını vurgulayan Özmen, şu uyarıyı yaptı:
“Kuzey Anadolu Fayı’nın kuzey kolunda kırılmayı bekleyen faylar var. Olası 7’den büyük bir deprem, İstanbul’u çok ciddi şekilde etkileyecek. Ayrıca Gemlik Körfezi’nden geçen fay hattı da uzun süredir suskun. Burada yaşanacak büyük bir sarsıntı, tüm Marmara kıyılarını etkileme potansiyeline sahip.”
Sındırgı Depremi ve Bölgesel Riskler
Geçtiğimiz günlerde Balıkesir Sındırgı’da meydana gelen 6,1 büyüklüğündeki deprem sonrası bölgede 5,2’ye kadar artçıların görülebileceğini belirten Özmen, Simav Fay Zonu’nun sadece 20 kilometrelik kısmının kırıldığını söyledi. “Bu depremden sonra artık burada olmaz demek yanlış. Balıkesir, tıpkı İstanbul gibi yüksek deprem riski taşıyan illerimizden biri.” ifadelerini kullandı.
Kentsel Dönüşüm Hayati Önemde
Son 26 yılda hukuki, teknik ve yasal pek çok adım atılsa da bu önlemlerin yeterli seviyeye ulaşmadığını dile getiren Özmen, kentsel dönüşümün hızlandırılması gerektiğini ve depremlerde can kayıplarının önüne geçmenin en kritik yolunun güvenli yapılar inşa etmek olduğunu vurguladı. (AA)