Ah şu kadınlar, hayatın gerçekleri..

Nesrin Erdoğmuş
Sevgili Okuyucularım Merhaba.
Bu hafta sizlere bu Coğrafya da yaşayan bir kadın yazar olarak kendi hemcinslerimin beğenmediğim davranış biçimlerini dilimin döndüğünce eleştirmeye çalışacağım.
En nefret ettiğim kadın tiplemeleri.
Kendi ayaklarının üstünde daha duramamışken kocalarının ya da babalarının meslekleriyle veya paralarıyla övünenlerdir.
Mesela kocam genel müdür, Doktor, Avukat, Mühendis şirketi var. vs.
Birde babalarının parasını mevkisini öven kadınlar var.
Babam Doktor, Avukat, Mühendis, köy Ağası bilmem ne vs. vs.....
İşte böyle sevgili okuyucularım.
Toplumun kara yazgısı. Kadınların bir başka erkeğin parasıyla övünmesi.
Gerçi baba parasıyla övünenlere diyeceğim bir şey yok.
Sonuçta babalarının parası. Yedikleri kadar yesinler, övündükleri kadar övünsünler.
Ama evlendikten sonra o rahatı koca evinde bulamayacaklarını bilsinler.
Genelde benim bu yazı da bahsetmek istediğim konu şu;
Kadınlar eşlerinin yâda babalarının meslekleriyle övùnmekten kendi kişiliklerini bulamamış olmalarıdır.
Kendi ayaklarının üzerinde durmak yerine kocalarının ya da babalarının sırtlarına kambur olmuşlardır.
Sonrada aile içinde sıkıntıları çıkınca, yada kocalarından ayrılınca ne yapacaklarını bilememeleridir.
Düşünsenize yıllarca kocasının parasıyla yiyip içip gezen tozan övünen kadınlar, gün gelince kocaları tarafından aldatılınca resmen deyim yerindeyse eşekten düşmüşe benziyorlar.
Ayrılmak isteseler nereye gidecekler, gidecekleri bir yer var ise böyle görkemli bir yaşantıları olacak mı?
Hadi normal koşullarda bir yaşamı hayatlarında idame ettiler diyelim, kiminle ōvūneceklerdir.
Ruhları boşlukta, özgüvenleri yerle bir olunca haliyle bu tür kadınlar kendilerini büyük bir depresyon eşiğinde bulacaklardır.
Kendi adıma söylüyorum, bu tür kadınlara asla ve asla acımıyorum.
Hatta böyle bir durum yaşamış bir kadını depresyonda olarak görsem bile umursamıyorum.
Akıllı davransaydı, bilinçli olsaydı bu hallere düşmezdi diyorum.
Hatta başlarına başka bir durum gelse bile gülüp geciyorum.
Ohhh olsun da ohh diyorum....
Sevgili okuyucularım şimdi belki de bana kızacaksınız.
Böyle bir şeyi Nesrin Hanım nasıl düşünebiliyorsunuz diyeceksiniz.
Siz bir kadınsınız?
Kendi hemcinslerinize karşı nasıl böyle bir duygu yaklaşımıyla yazıyorsunuz diyeceksiniz.
Kızacaksınız.
Bağıracaksınız.
Ama Sevgili okuyucularım sizlere şunları söylemek istiyorum.
Kızlarınızı okutunuz.
İyi veya kötü bir meslekleri olsun.
Kendi ayaklarının üstlerinde durmayı öğrensinler.
Paralarının kaptanı olsunlar
Öyle alış veriş tutkunu olmasınlar.
Alışveriş tutkunu baba veya koca parasıyla yaşayan kadınlar hepsi bu toplumda rahat yaşamayı seçen kadınlardır.
Böyle bir dünya yoktur.
Var olsa bile insan yaşamında her zaman maddi manevi hayatın bizlere sunmuş olduğu iniş çıkışlar vardır . İnsanoğlu yaşam sürecinde her zaman için varlıklı olmayabilir.
Varlığını kaybedebilir.
Yanı hiçbir şey şu hayatta garanti değildir.
Bakınız 6 Şubat sabahı on ilde bir depremle uyandık. Yüzyılın felaketi olarak tarihe geçti.
Zengin insanlar varlıklı insanlar bir anda her şeylerini kaybettiler.
Bir sabah uyandıklarında sadece bir pijama ve terlikle canlarını kurtarmaya çalıştılar. Mal servet altın para pul bir anda yok oldu. Yılların birikimi bir anda enkaz altında kaldı.
İşte böyle Sevgili okuyucularım.
Ben böyle bilirim.
Bildiklerimi de dilimin döndüğünce kaleminin yazdığınca siz okurlarıma aktarmak isterim.
Kızlarınıza hayatın gerçekleriyle yüzleşmeleri gerektiğini öğretiniz.
Bunu da böyle savunurum.
Kocanızın işi ya da babanızın parası bizi hiç de ilgilendirmiyor.
Bizi ilgilendiren kadın olarak bu toplumda ayakta durmasını bilmektir.
Üretmektir.
Çalışmaktır.
Kendine ve insanlığa faydalı bireyler olmaktır.
Kendi çabalarınızla bir yerlere gelebilmektir.
Unutmayınız...
Güçlü kadın doğulmaz.
Bu hayatta kadın olarak güçlenilir..
Bu yazım kocalarının yada babalarının parasıyla hava atan övünen değil, emekleriyle bir yerlere gelen kadınlara armağan olsun diyorum.
Ve bıkmadan usanmadan tekrar tekrar yineliyorum.
Kızlarınızı okutunuz.
Okumasalar bile bir meslek dalında eğitiniz.
Yeter ki helal yönden toplumda ayaklarının üzerlerinde kalarak kendi paralarını kazanabilmeyi öğrensinler.
Çalışkan, üretken her kadın kendi yolunu açacaktır.
Üreten her kadın ne baba parasıyla ne de koca parasıyla ōvūnülmeyeceğini bilirler.
Haydi rastgele..