TİGRİS HABER - Esenyurt'un seçilmiş Belediye Başkanı Ahmet Özer, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yi ziyaret etti. Özer," Yargılamaların cezalandırmaya dönüşmemesi gerektiği, tutuksuz yargılama ile bir yumuşamaya ihtiyaç olduğunu, kayyım rejimine son verilmesi, AYM ve AİHM kararlarının uygulanmasının sürece olacak katkısını vurguladım." dedi.
Esenyurt'un seçilmiş Belediye Başkanı Ahmet Özer, 30 Ekim 2024'te Kent Uzlaşısı soruşturmasından tutuklandı. Özer, 11 Kasım'da tahliye edildi.
Özer için MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de çağrı yapmıştı. Bahçeli, 12 Eylül'de iktidar medyasından Sabah'a verdiği röportajda, "Eğer Türkiye barış sürecine girdiyse Ahmet Özer'in tahliye edilmesi gerekiyor" demişti.
Özer, tahliyesinin ardından Bahçeli'ye teşekkür etmişti. Özer, X hesabından Bahçeli'yi ziyaret ettiğini duyurdu.
BAHÇELİ'YE BU MESAJLARI İLETTİ
Özer, Bahçeli ile tutuksuz yargılamanını önemini ile AİHM-AYM kararlarının uygulanması gerektiğine dair konuştuğunu açıkladı. Özer'in paylaşımı şöyle:
"MHP Genel Başkanı Sn. Devlet Bahçeli’yi ziyaret ettim ve Sayın Genel Başkanımız Özgür Özel’in selamlarını ilettim.
Einstein “Karşılaştığınız sorunları, o sorunları yarattığınız düşünce düzleminde kalarak çözemezsiniz” der. Yıllar içinde ön yargı, ezberler ve korkularla beslenen süreç ancak samimi, kararlı ve özverili bir tutumla aşılabilir. Bu anlamda Sn Bahçeliye barış sürecine özverili ve samimi katkıları için teşekkürlerimi sundum.
Daha bir çok zorluğun üstesinden gelmek ve umutları boşa çıkarmamak için herkese ve her kesime büyük görevler düşüyor. Bizlerin de bu tarihi süreçte üzerimize düşeni yapacağımızı belirttim.
Barış sürecine doğrudan ve dolaylı katkı sağlayacak hususlar ve çelişkiler üzerine derin bir sohbetimiz oldu.
Toplumsal barışın kalıcı hale gelmesi için kimsenin dışlanmaması ve özellikle bu süreçte CHP’ye yapılan kuşatmanın son bulmasının önemine değindim.
Yargıya olan güvenin artırılmasının işin miheng noktası olduğu, bunun barış sürecinin güven bulması için gerekli olduğu, güven artırıcı adımlara ihtiyaç olduğuna değindim.
Yargılamaların cezalandırmaya dönüşmemesi gerektiği, tutuksuz yargılama ile bir yumuşamaya ihtiyaç olduğunu, kayyım rejimine son verilmesi, AYM ve AİHM kararlarının uygulanmasının sürece olacak katkısını vurguladım. Zira günümüzde yargıya olan güvenin azalması ülkemiz demokrasisine ve barış sürecine zarar verdiği aşikardır.
Şimdi kutuplaşmayı geride bırakıp kucaklaşma zamanıdır. Bunu mutlaka başarmalı ve yakaladığımız bu fırsat hiçbir koşulda heba edilmemelidir. Zira bu fırsat sadece Türkiye’nin iç barışı için değil aynı zamanda bölge barışı içinde büyük bir öneme sahiptir.
Türkiye bu sorunu demokrasi içinde çözmeli, eşit temelde barış içinde bir arada yaşamayı perçinlemelidir.
Kadirşinas ve nazik ağırlamaları için Sn. Bahçeli’ye teşekkür ediyorum."