ALLAH SENİ STAR ETSİN !

Av. Güler Koçyiğit

Arkadaşım,  “Siz Diyarbakırlılar niye, Allah seni yıldız yapsın diyorsunuz  ?.” dediğinde, önce  şaşırmış sonra kahkahayla gülmüştüm.

- Nereden çıktı bu, biz niye insanlara  ‘Allah seni yıldız yapsın’ diyelim ki ?

- “ Ama Allah insanı star etsin diyorsunuz.”  deyince anladım durumu.

Yani evet Diyarbakır da özellikle bizden bir önceki kuşağın çok söylediği/ettiği bir duadır bu.

Ancak arkadaşım bunu söyleyene kadar bu duanın Diyarbakırlı olmayan birileri tarafından yıldız olmasını dilemek şeklinde anlaşılabileceğini aklımın ucundan bile geçirmemiştim.

Evet bizim buralarda çok denir “Allah Seni star etsin.”  Ama biz “ Allah seni yıldız yapsın” demiyoruz ya da demek istediğimiz şey o değil ki… :))

Bu çok masum ve güzel bir duadır bizim buralarda edilen. Dedim ya daha çok büyüklerimiz kullanıyor artık şimdilerde… Genç kuşağın birbirine dua etmek gibi bir alışkanlığı yok. Büyüklerimiz için ise vazgeçilmez bir ritüeldir dua etmek.  Bu şekilde dua ederler de hâlâ…

Neydi dua, niye yapılıyor acaba insanoğlu tarafından binlerce yıldır ?

 Dua insanın kalkanıdır, ya da evrene güzel enerji gönderin diyorlar ya hani şimdilerde…  İşte tam da bunun için yapılmış sanırım binlerce yıldır. Çünkü insanın ağzından çıkan her söz, beyninden geçen her düşünce bütün evreni dolaşıp hem söyleyeni hem söylediği kişiyi etkiliyormuş … Onun için aklımızdan geçene de söylediğimiz söze de dikkat etmemiz gerektiğini bizden önceki kuşaklar çözmüş olmalılar ki dillerinden duayı eksik etmemeleri belki de  bu yüzdendir…

Karşıdaki kişiye, Allah seni star ede/etsin derken temenni edilen şey, “ Allah seni korusun, bağışlasın, muhafaza etsin, güçlü-kuvvetli kılsın.” dır. Yine  “ Allah insanı sıtar ede, Allah bizi sıtar etsin” derken de kişinin genele ve kendisine ettiği duadır…

Burada geçen star kelimesi İngilizce de   ‘Star’ Kürtçe de   ‘Ster, star, storek, sterk, estorek’  Arapça da  ‘Sıtare’ , Farsça da ‘Setare’ diye ifade edilen yıldız anlamında değil.  Yani etimolojisi bu kelimelere dayanmıyor.

Efendim çok çok eski zamanlarda yani insanoğlu dünyayı anlamaya ve anlamlandırmaya başladığı zamanlarda; inançlarıyla ilgili çok fazla çeşitlilik yaşamış. Öyle ki her şeyin bir Tanrısı ve Tanrıçası olduğuna inanıldığı zamanlarmış bu zamanlar.

Ve bu zamanlara ilişkin yaşanıldığıyla ilgili çok kesin kanıtlar olmasa da yaşanıldığı ya da var olduğuna inanılan efsaneler…

Biliyorsunuz Mitoloji denilen bir şey var, diğer adı efsane bilim … Mitoloji, bir millete ya da bir grup insana ait toplanmış mitlerin tümüne verilen ada ya da mitlerin araştırılmasına dayalı bilime deniyor. Mitler de bildiğiniz gibi insanların doğa, tarih ve gelenekler hakkında yarattığı hikâyeler. Her kültürde bu hikâyelerden bolca var. Bu hikâyelerin (mitlerin) kaynağı ise genellikle insana ait özelliklerin doğaya ya da doğada görülen fenomenlere verilmesi ile gerçekleştirilen ritüellere tarihsel olaylardan da yola çıkarak birtakım anlamlar kazandırılmasıyla ilgilidir.

Doğal olarak bir kültüre ait mitler o kültüre ait değer yargılarını, dini tecrübelerini, davranış modelini, ahlaki değerlerini yansıtıyor hatta söylemlerini bile belirliyor...

Diyarbakır da da çok eski zamanlarda şehri koruduğuna inanılan Tanrıçanın adıdır,  ‘Siter’ .

Yüzde yüz bundan geldiğini iddia etmiyorum. Ama hem Tanrıçanın adının  Siter, hem de yüklendiği sorumluluk korumak olunca “acaba mı ?” demedim değil …

“Siter seni korusun.”nun,  evvel zaman içinde “ Allah seni sıtar etsin.” e dönüşmesi çok da olağanüstü bir evrim değil …

Bu yazıyı okuyanlar, Arapça  ‘Settar’ kelimesinden de gelmiş olabilir diye düşünebilirler belki. Nihayetinde insanlar arası ilişkilerin dip dibe yaşandığı Ortadoğu coğrafyası buralar. 

Yazıyı yazmadan baktım, Arapça da Settar, ‘Günahları örten Allah’ demek…  Dolayısıyla söylemin kaynağının Settar kelimesi olması ihtimali zannımca zayıf gibi.

Tam yazıyı bitirmiş gazeteye mail atıyordum ki, anadili Zazaca olan bir arkadaşıma da sormak geçti içimden.

“‘Zazaca korumak nedir?” dedim.

Zazaca da  “ Star- siter : Sığınmak, şamsiyesi altına almak, korumak, muhafaza etmek  anlamlarına  geliyor, hatta damın çatısı, örtüsüne de bazen ster diyoruz.” dedi…

Sanırım bu daha kuvvetle muhtemel… ;))  

Yine de bu konuyla ilgili, dağarcığında, kütüphanesinde farklı bilgi ve belgeleri olan okurlarımız Tigris Gazetesine E-mail atarak, bizi aydınlatabilirler, eksiğimiz varsa tamamlayıp, yanlışımız varsa düzeltebilirler. Ben de daha sonraki yazılarımda bu konuyla ilgili sizden gelenleri de mutlaka yazarım…

Allah hepimizi star etsin …

Sevgiyle …

 

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (4)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.