ANKARA - . 1915'te ermeni gazetecilerin, 1990'lı yıllarda Kürt gazetecilerin toplu olarak hedef alındığı Türkiye'de, eski yaygınlıkta olmasa da bir yandan gazeteci cinayetleri devam ederken, esas olarak gazeteciler artık iktidar baskısıyla işsiz bırakılıyor, tutuklanıyor ve baskı altına alınıyor. Öldürülen ve tutuklanan gazetecilerin mücadelesini, "Susturulamayanlar" kitabında toplayan gazeteci Hüseyin Aykol, AKP iktidarı döneminde gazeteciliğin nasıl öldürüldüğünü, "90'lı yıllardaki yaygınlıkta gazeteciler öldürülmüyor, ama işsiz bırakılıyor, tutuklanıyorlar. Gazetecilik yapamayan arkadaşlarımız açısından bu da bir nevi ölümdür" sözleriyle dile getirdi.
İttihat ve Terakki yönetimine muhalefet eden Serbesti Gazetesi başyazarı Hasan Fehmi'nin 1909 yılında bir suikaste kurban gittiği 6 Nisan tarihi, 1996 yılında Türkiye Gazeteciler Cemiyeti tarafından önce "Basın Şehitleri Günü" 2005 yılında da "Öldürülen Gazeteciler Günü" olarak ilan edildi. Katledilen gazetecilerin anılması için ilan edilen gün nedeniyle öldürülen gazetecilere ilişkin çeşitli etkinlikler yapılması bekleniyor.
1909 yılında başlayan ve günümüze kadar aralıksız bir şekilde devam eden gazeteci cinayetleri, özellikle iktidar odaklarının basının muhalifliğine karşı geliştirdikleri bir sindirme yöntemi olarak nitelendiriliyor. Şimdiye kadar yüzlerce gazetecinin katledildiği Türkiye'de bir çok cinayet "bilinçli" bir şekilde aydınlatılmayarak karanlıkta bırakıldı.(diha)