Aşkın saflığı

Nesrin Erdoğmuş

Yüreği toprağa, rüzgara, suya ve taşa benzetiyorum.

Toprağa benzettiğim, yüreklerde ateş olmuş, sönmüş bir aşk.

Rüzgara benzettiğim, dallarından kopmuş yapraklar gibi, derinlerde kalmış yitip giden bir aşk.

Suya benzettiğim ise, dereler de akıp giden coşkun suların nehirlere kıvrılarak dökülen o eşsiz aşk.

Ya taşa benzettiğim ne biliyor musunuz sevgili dostlarım.

Yürekte her an yanan, acısı insanı dağlasa bile kabuk bağlamadan, hala dalı yeşermiş bir aşk.

Eski olsa bile her an kıvılcımın özverisiyle başlayan güçlü, özverili, sahiplenici, fedakar bir aşk.

Yani baş harfleri taşa yazılan, acı dolu bir  aşkı duygular  körüklese bile hala aşkın saflığı, temizliği,  berraklığı, güzelliği...

Önceki gün camın kenarında oturmuş, yağan yağmuru seyrediyordum.

Hafiften yağmur çiseliyor, insanlar caddelerde ıslanmamak için hızlı adımlarla kaçışıyorlardı.

Ben de bir anda Islanmamak için kaçışan insanların hızlı hızlı yürümelerini seyrettikçe yağmurun altında gidip sessizce dolaşmak, bir güzel ıslanmak için can atıyordum.

Birden iki liseli gencin, yağan yağmurdan etkilenmeden yürüdüklerini fark ettim. Sanki ikisi de iliklerine kadar ıslanmak için okuldan kaçmış gibi yürüyorlardı..

 El ele tutuşmuş, yüzlerindeki o eşsiz mutluluğu evrene gösterebilmek için, birbirleriyle aynı adımlarla, güçlü kararlı bir şekilde yürüyor, gülümsüyor etraflarında koşuşan insanlara bakıyorlardı.

Yağmurun her bir damlasını yüreklerinde, saçlarında, yüzlerinde, ellerinde hissederek yürüdüklerini görünce içim cız etti.

Bu iki pırıl pırıl gençlerin,

bakışları birbirlerine dönük konuşup gülüşüyorlardı.

Sakin ve umutla.

Gelece doğru kararlı adımlar atıyorlardı..

 Birden, boğazım da bir şeylerin düğümlendiğini fark ettim.

Derin bir iç çekişimle;  “Ah gençlik ahh sen nelere kadirsin " dedim.

Sevginin o muhteşem yetisinin her güçlüğü yenebileceğine inancım güçlendi.

Sevginin içten gelen duyguları, kalplerde büyütüp güzellikler yarattığını görüp, tekrar kalplere aşılayabileceğini fark ettim.

Şimdi ki gençleri çok şanslı buldum.

Bizim zamanımızda böyle caddelerde iki liseli genç yolda rahat yürümelerinin imkansız olduğunu düşündüm.

Olur ya biz cadde de yürürsek bile karşıdan bir erkek sınıf arkadaşımız gelse selam bile vermeye çekinirdik.

İşte bu ve buna benzer durumlardan dolayı şimdiki gençlerimizi şanslı buldum

Sevgilerini, zamanlarını kullanabilen gençler ilerde çok daha iyi yerlerde olup, güçlü olabileceklerini bir kez daha düşündüm.

Çünkü ;

Ne istediklerini bilen gençler her zaman için mucizeleri kendi yanlarına çekip, başarıyı yakalayabiliyorlardı.

Bizim jenerasyonun gençliği her zaman için duygu ve düşüncelerini ifade etmek için kendilerini hazır hissedemezdiler.

Çünkü  gelenek ve göreneklerimizde yasaklar vardı.

Ve bu yasaklar da bizlere söz hakkı tanınmazdı.

Konuşamazdık.

Duygularımız dile getiremezdik.

İşte  geçmiş  jenerasyonda büyüyen kız ve erkekler, şimdiki gençlerin anne ve babaları olunca bu gençlerimizi nasıl da duygu ve düşüncelerini ifade etmede hak tanıyıp yetiştirdiler.

Çağımızın modern bir dünya oluşunu kabul edip,   sevgiye de yer verildiğinde  gençlerin sağlıklı bir şekilde büyümelerini sağladılar.

Sevgili gençler sözlerim sizlere;

Seviniz !

Seviliniz  !

Duygularınızı güzellikler katarak yasayınız !

Tabii ki sevdiğiniz insanı sahipleniniz.

Ama sakın ola ki sahiplendiğiniz kişi bir gün sizden ayrılmak isterse şiddet veya farklı kötü bir durum karşınızdakine uygulamayınız.

Oracıkta öylece sizi sevgisinden men eden kişiden sizde uzaklaşınız.

Hiç bir sevgi sonsuz değildir.

Sonsuz da olmayacaktır.

Sevilmediğiniz  yerde asla sevgi dilenmeyiniz.

Ve asla karşınızda kişi kim olursa olsun,  sizi sevmiyorsa birbirinize zarar vermeden uzaklaşınız.

Son günlerde yaşadığımız vakıf olduğumuz birçok olayda, birbirlerini seven gençler daha sonra ayrılma noktasına geldiğinde kız veya erkek arkadaşları her kimse zarar verme, öç alma durumlarını uyguluyorlar.

Sevgili gençler unutmayınız ki;

Yeni sevgiler sizi bekliyor olabilir.

Birbirinize zarar vermeden, birbirinize saygı duyaraktan yolları ayırmanız en doğru davranış biçimidir.

Sevmek ve sevilmeyi, şiddete cinayete dönüştürmeden gün gelirse,  eğer yollarınız ayrılıyorsa, birbirinize saygı duyaraktan, birbirinize empati duygusunu geliştirerekten yollarınızı ayırmayı biliniz .

Yarınlarımız yeni umutlar ile dolu

Bunu sakın unutmayınız..

Sevgilerimle..