Ava Susê

Şeyhmus Kaya

Ava Susé deyince birçoğumuzun aklına ilk gelen şey, otantik duruşlarıyla sırtlarında güğüm taşıyan şerbetçilerdir. Göğümler özel bir askıyla meyan şerbetçilerinin sırtında gezintiye çıkar. Çoğunlukla bakırdan yapılan güğümler ısıyı muhafaza edecek şekilde kullanılmaktadır. Esas marifetönedoğru eğilerek bardağı belli bir mesafeden doldurmalarıdır. Tabi arada ellerinde tuttukları zillerle ses çıkartarak adeta bir ritüele benzeyen bu manzarayı tamamlarlar.

Dicle nehri kenarında bodur bir çalı türü olarak yetişen bu bitkinin kökleri kullanılarak şerbet hazırlanır. Burada Ava Susé’nin tarifine girmeyerek işi ehillerine bırakmayı tercih ediyorum.

Kürt şehirlerinde yaz sıcaklarının kendini hissettirdiği aylarda halkın “Kürt Colası” adını verdiği Ava Susé( meyan kökü şerbeti)vazgeçilmez serinleme ve şifa lezzetidir. Tıp çevrelerinin mide ve böbrek rahatsızlıklarına iyi geldiğini ifade ettikleri şerbet, Diyarbekir’ in kavruk sıcaklarında imdada yetişir.

Ava Susé, yüzyıllardır Kürt coğrafyasında özellikle Diyarbekir ve Urfa çevresinde çok sevilen bir içeceğin ötesinde bir şifa kaynağıdır. Almanya’daki Essen Üniversitesi Hastanesi Uzmanları, meyan kökündeki glisirizik asidin Covid-19 virüsünü baskılayabildiğini tespit etmişlerdir. Özellikle gribal enfeksiyonlar, hazımsızlık, mide ağrıları ve nefes darlığına iyi geldiği bilinen bir gerçek.

Diyarbekir’ in tarihi Sur ilçesinde özellikle havaların ısınmasıyla beraber Ava Susé satıcıları işlek yerlerde gezinerek mevsimi açarlar. Bilhassa yolunuz Gazi caddesine düştüğünde, Dağ Kapı meydanından başlayarak(Séx Said Meydanı) Kervan Saray’a kadar hatta On Gözlü Köprü istikametine kadar meyan şerbetçilerini görürsünüz. Bu işi yıllardır yapanların “ werin ava susé… avacemidi…”deyişleri, ellerindeki çıngıraklarla çıkardıkları seslerle sizi istemeseniz de içmeye davet eder. Eskilerde bakır veya metal taslarda ikram edilen şerbet, şimdilerde petlerde verilse de lezzetinden hiçbir şey kaybetmiş değil. Bir içişten sonra bir tane daha ‘bir tane daha verem’ teklifi sizi bir daha içmeye meyleder. İlk içişte aldığınız topraksı tattan sonra esas lezzeti damakta iz bırakarak keyif veren meyan kökünden alırsınız. Daimicilerinin vazgeçilmezi olan Ava Susé, tarihi mekânların eşliğinde içildiğinde sizi adeta tarih yolculuğuna götürür. Bu yönüyle Ava Susé’ ye mistik bir tat demek sanırım yerinde olur.

Bazı tatlar bulunduğu coğrafyanın dokusunu, rengini ve ruhunu yansıtır. Ava Susé de öyle bir etkiye sahip. İlk içiş ile birkaç içiş arasında farklı boyutlar yaşatarak sizi kendine bağlar… Ava Susé… avasusé…cemidi…cemidi…

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.