Diyarbakır’da kaybolan ve daha sonra cesedi bulunan 8 yaşındaki Narin Güran kabri başında anıldı. Cezaevinde tutuklu anne Yüksel Güran’ın katılamaması ve baba Arif Güran’ın da kolunun kırık olması ilgi çekti. Cezaevinde mahkûm olan Anne Yüksel Güran’ın Avukatı Yılmaz Demiroğlu çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Narin Güran’ın defnedildiği gün kızının kabri başına getirilmelerine izin verilmediğini ifade eden baba Arif Güran, “Defnedildiğinde Anne Yüksel Güran 2 kilometre uzaklıkta olmasına rağmen getirilmedi, şimdi 350 km uzaklıkta olan ve yolu yaklaşık 7 saat süren bir anneyi çocuğunun mezarını görmek için kim getirir? Bana da müsaade edilmedi” şeklinde konuştu.
HERKES GİDECEK AİLEM BURADA BENİMLE KALACAK!
“Ailemizin bizi öldüreceklerini ifade ederek, güvenlik gerekçesi sundular, tüm ailem burada ve kimse beni öldürmedi” diyen baba Güran konuşmasında, “Herkes gidecek ve burada yine benim ailem kalacak. Karakolda Memurlara kızımı görmek için yalvardım. Cenazesine gidemedim. Biz her dakika, her saniye ölüyoruz kimse bunu görmüyor. Adalet nöbetini valiliğin, adliyenin, Adalet Bakanlığı'nın önünde değil Kızımın mezarı başında başlatıyorum ve bu davaya inanan herkesi buraya davet ediyorum. Nevzat Bahtiyar ile ilgili herhangi bir yalan iddiam yok, raporlara göre gidiyorum. Bu raporlar yüzlerce rapor sunan bir Profesör Tuncay Bey'in raporları. Nevzat Bahtiyar ve Salim Güran'ın telefon kayıtları kollukta silindi, bunların kayıtları var. Bu kadar adaletsizlik, bu kadar art niyet olur mu? Burada devlet yetkilileri delil ve tespitler üzerine açıklama yapmalıdır. Adalet nöbetini başlatıyoruz bir hafta sonra gelin, 10 yıl sonra gelin aynı olacak. Sadece ailem buradadır başka kimse değil.
KARDEŞİM, YEĞENİM VE YENGEMDE HAKSIZ YERE CEZA ALDI; BURADA ADALET VAR MI?”
Kardeşim Fuat Güran 2 gün sonra buraya gelip yas yerinde oturduğumuzda askeriyeye ve gönüllülere çay ikram ederken askeri personelleri dinlediği gerekçesiyle 10 ay boyunca cezaevinde tutuluyor. Yengem ve kızı saati yanlış söyledikleri için şu an 10 aydır cezaevinde onlar delileri karartmaktan 3 yıl 6 ay ceza yedi. Nevzat vahşice benim kızımı öldürdü bu durum delili ve tespitlidir yani öldüğü yer bile bellidir. Bunun cezası sadece 4,5 yıl mıdır? Bir saati yanlış söylediği için ve olaydan İki gün sonra köye gelen aile bireylerimi bu cezalar reva görülüyor, burada adalet var mı?” açıklamasında bulundu.
KÜRTÇE SESLENDİ: “EDİ BESE!”
Baba Arif Güran’ın kırık koluyla cenazede bulunması dikkatleri çekerken “Kürt halkını buraya çağırıyorum, artık yeter” cümleleri gündeme oturdu. Güran akabinde şöyle konuştu, “Adalet çağrısında bulunmamızın sebebi adaletsizlik, önyargının olmasıdır. Önyargının oluşmasının tek sebebi de devlet yetkilerinin buraya gelip aileden başsağlığı dilememesidir. Cenazeye gelen Adalet Bakanı, milletvekilleri aileye başsağlığı dilemediğinden aile halkın gözünde suçluymuş gibi halk da bu aileden kaçtı. Söylendiği gibi gizli yürütülseydi insanlar bugün bizi sosyal medyada linç etmezdi. Kimin ne hakkı var namus ve şerefimizden bahsediyorlar. Son kelimem budur kızım için adalet ve Kürt halkının Bu Davaya sahip çıkmasını istiyorum ve "edi bese!(artık yeter).”
NE ACELENİZ VARDI? ADALET DİYECEĞİZ!
Amca Erhan Güran ise olaya ilişkin, Bazı gerçeklerin çarpıtıldığını iddia ederek, Nevzat Bahtiyar ve ailesine kin kustu. Konuşmasında yengesi abisi ve yeğeni için adalet çağrısında bulunurken, “Gerçekler er ya da geç ortaya çıkacak ama biz geç kalmayalım” dedi.
Amca Güran yanıtsız kalan soruları bir kez daha Tigris Haber mikrofonuyla da yöneltirken, “Güran ailesinin maruz kaldığı küfür, hakaret neden engellenmiyor, Güran ailesi yapılan hakaretlere karşı suç duyurusunda bulunduğunda neden karşı tarafa bir işlem yapılmıyor? buna dosya üzerinde Narin kızımızın ölümü üzerine kalkıp da reyting yapmak çoğu şeyin üstünü kapatmak ne kadar adil? Narin'in sonra kaç tane kız çocuğu öldürüldü. Üzerimize gelip bazı iddialarda bulunuyorlarsa bunları kanıtlamakla mükellef değiller mi? Biz aile olarak aklanmak ve gerçekleri öğrenmek istiyoruz. Kolda iddianamelerde tutanaklarda ki iddiaların hiçbiri birbiriyle uyuşmuyor. Neden küçük çocuk bahane edilerek basına ikinci duruşmada herhangi bir bilgi verilmedi kollu Kuvvetleri de ifade verecekti ya bu yüzden gizlediler Çünkü işlerine gelmedi. Aileyi karalamak için ellerine ne geçtiyse yanlış bir şekilde kullanmaya çalıştılar. Ne aceleniz vardı da bir soruşturmayı bu şekilde panikle bitirdiniz? Kamera görüntüleri Yargıtay’a ulaşmadan neden bu kadar aceleyle bir mütalaa hazırlıyor?
BU KARANLIĞIN NEDENİ NEDİR?
Profesör Tuncay Beşikçi’nin hazırladığı rapor dikkate alınmadı, neden gerçekler dikkate alınmıyor da bir yalanı dünya medyası sunuyor, bu karanlığın nedeni nedir? Biz çok basit bir şekilde adalet istiyoruz. Anne gömüldüğü gün güvenlik gerekçe gösterilerek mezarının başına getirilmedi. Gerçeklerin ortaya çıkmak gibi kötü bir huyu var, er yada geç çıkacak. Ama biz geç kalmayalım” sözlerine yer verdi.
AKLA MANTIĞA HUKUKTA YERİ OLMAYAN BİR HİKÂYE!
Anne Yüksel Güran’ın Avukatı Yılmaz Demiroğlu, “Narin'i dereye gömenin, cansız bedenine temas nedeninin sözü ile adaletin sağlanamayacağını biliyoruz. Hangi katil hele ki anne bu kadar sakin kalabilir” dedi.
Demiroğlu yaptığı basın açıklamasında, “Güzel Narin için adalet arayışımızı hala sürdürüyoruz ama maalesef ki yaşanan bu hukuksuzluk ile mücadele ediyoruz. Narin'i dereye gömenin, cansız bedenine temas nedeninin sözü ile adaletin sağlanamayacağını biliyoruz. Bugüne kadar verdiği hiçbir ifade hiç bir delille dijital delillerle doğrulanmamıştır. Narin davasının karanlıkta kalmaması için her şeyi yaptık bütün detaylara inmeye çalıştık. Bir anne bir amca ve bir abinin bir araya gelerek biricik bir meleği katletmesi için bir sebep olmadığını biliyoruz bu hikâyenin akla mantığa hukuka sahip bir tarafının olmadığını da az çok delillerden anlayabiliyoruz.
DELİLLER ORTAYA ÇIKSIN, HÜKĞM VERİLSİN!
Nevzat bahtiyar'ın ifadesini didik didik ettik. Anne, amcanın telefon kayıtlarını inceledik gerçekten de rutin bir hareket yani olay günü, cinayetin işlendiği gün bir amcanın telefonunda faturanın ödendiğini altın fiyatlarını takip edildiğini rutin bir hayatın sürdürüldüğünü görüyoruz. Bir annenin telefonunda oyun oynandığını müzik dinlendiğini görüyoruz. Hangi aile üyesi bu kadar rahat davranabilir ki? Delilin ortaya çıkıp, hüküm verildiğinde o zaman Adalet sağlanmış olur. Biz karanlığı ailenin aleyhine yorumlayarak katili kendi aramızda arayın anlayışıyla bir sonuca varamayız. Devletin yükümlülüğü Narin'in gerçek katiline ulaşma, somut ve vicdana uygun delilleri ortaya çıkarıp herkesin vicdanını tatmin edecek bir sonuca ulaştırmaktır.
AİLEYE SAVUNMA HAKKI VERİLMEDİ!
Bu yargılama sürecinde hızla topyekün bir cezalandırma anlayışı ile adaletin sağlanamayacağını biliyoruz. Bu süreçte açıklama yapan konuya ilgi duyan kamu görevlileri yetkililer olur adil yargılamaya etkileyecek beyanatlardan uzak durması son derece önemlidir. Aileye henüz savunma hakkı dahi tanınmadı, soruşturma gizliyken aile sosyal medyanın ve medyanın lincine maruz kaldı. Narin görmemesi gereken bir olayı gördü gibi kritik bir söz söylenerek bu hikâye öne sürülerek ardı bitmez senaryolarla aile linç edildi. Yüksel Güran’ın kızının toprağına dokunması ve bu ne zaman ve bu mezarın başında olması gerektiğini düşünüyorum. Yüksel ve ailesi masumdur, bu masumiyetini ispatı için mücadelemiz devam ediyor.”