Barış, su kadar yakındır veya uzak…

Zülküf Kışanak

Bahar, güneşin, suyun, rüzgarın toprakla doğru zamanda buluşma anıdır, yaşamın en ahengi govendidir, barışıdır, bitmesi istenmeyen sevincidir. Çiçeğin, böceğin, sesin, rengin alıp kendi alemine götürdüğü, toprağın aşka geldiği, bazen deli dolu, bazen durgun bir can olduğu, dahası yaşamın şen halidir, belki de bitiş hali. Baharla gelmasi beklenen barış, bana, sana, bize su kadar… yakındır veya uzak, doğanın özgürlüğüne açılma halidir veya kapanma, kendi olma, kendini bulma serüvenidir, kendi baharı olmadan yapamaz, bırakıp gidemez, çünkü ötesi tanıdıktır, ötesi ya karakışıdır veya sarı sıcak cehennemidir. Sevdiğim, kavmi ile kavgalı Tanrı gibi bilir bunu, biliyorum. Dursa olmuyor, gitse olmuyor, arafta yaşamak, aklın ihanetine, duygunun gazabına uğramak ne kötü, ne dayanılmaz olmalı…

*

En iyisi olacağına varacağını bilmektir, cehennemi belanın gelişine de gidişine de hazır olmaktır bu bahar ve sonraki baharlarda. Arafta diz çökmenin, kana doymak bilmeyen katiline teslim olmanın, belirsizlik girdabına kapılıp gitmenin neyi iyidir ki, neyi candır ki su kadar sevsen bile çiçeği, böceği, sesi, rengi, onu, bunu, ötekini. Belli ki yeryüzünü, en çok da gülistanımı babasının çiftliği bellemiş haydut, haddini bilmez. Güneşin ülkesini, baharın govendini ansızın basmaya, illaki seni, umudumuzu bir gece vakti öldürmeye yeminli bu at hırsızına daha fazla dayanmaya, daha fazla katlanmaya ne gerek, ne gerek gelmekte olduğunu söyleyen bu düzenbaza, milyonların acısına, acımıza doymayan, doymak bilmeyen kalu beladan kalma bu güruhun başına, her baharın can düşmanına…

*

Doğrusu bıktım, usandım her baharla gelen güneşin, suyun, toprağın, rüzgarın, çiçeğin, börtü böceğin, kuşun, kelebeğin, bir de aşkın hırsızından, yeter, edi bes e, diyorum. Bil ki inadına seveceğim, geçip gitmeyeceğim seni gül yüzlüm, bir de gülistanımı bırakmayacağım ite, kopuğa, ölüm olsa da ucunda bu baharın, gelmekte olan bütün baharların, illaki güneşin aşkıyla gelecek baharımızın. Ve diyeceğim;

“Hezkirin
erê, hezkirin
wekî hezkirina rojê
avê
axê
ba
baperikên çiyê
kulîlkên çola hêviyê
stêrkên şevê
û wekî hezkirina dilê her li seyda eşqê
eşqa warê ku ez lê
tu lê
em lê…”

*

Benden, bizden yana söz bitti, bitmeli. Bahar bir başka gelmeli, bir başka yaşanmalı, dahası herkes kendi yoluna gitmeli, kendi serüvenini yaşamalı, bir de kendi barışını. Ne kadar zor olsa bile, ne kadar ağır gelse bile…

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.