Bilimin arkasından yürümek

Burhan Çakır

Geçen hafta dünya medyasında yer alan en prestijli haberi tartışmasız; Covid-19 salgınında geliştirdikleri aşıyla hayat kurtaran BioNTech kurucu ortağı Prof. Dr. Uğur Şahin ve eşi Dr. Özlem Türeci’ye Almanya Federal Cumhuriyeti Liyakat nişanı verilmesidir.

Dünyanın en önemli haber ajanslarına düşen son dakika haberlerinde dikkat çeken olay ise  Avrupa birliğinin kalbi olan Almanya’nın Başbakanı Angela Merkel’in ödül töreninden sonra koridorda yürürken Bilim insanlarımızın arkasından yürümesi sırasında çekilen fotoğraf karesi oldu.

Bana göre verilen bu subliminal mesaj ile bütün dünyaya, geleceğimizin bilimde olduğunu göstermeye çalıştı.

Bu konuyu başka bir bakış açısıyla sizlere açmak istiyorum.

Günün birinde bizden milyonlarca uzakta bulunan Mars'a gidip yerleşme ve gezegenler arası seyahat etme hayali kuran birini bulursanız haber verin, bir bilim aşığı olarak büyük bir heyecanla koşup gelirim.

Yeryüzün de bu hayali taşıyan ve hayalinin ötesine götüren birini tanıyorum.

“İnsanlığın parlak bir geleceğe sahip olduğunu düşünerek ölmeyi tercih ederim” diyen Elon Musk’ı kastediyorum

Elon Muks’ın dünyanın geleceği ile alakalı büyük bir endişesi var.

Küresel iklim değişikliğine karşı, enerjimizi güneş gibi yenilenebilir enerji kaynaklarından elde etmemiz gerektiğini savunuyor. Sadece savunmakla kalmayıp ABD’nin en büyük güneş enerji panellerini üreten Solar City adlı fabrikanında sahibi.

Elon Musk aynı zaman da SpaceX fabrikasının sahibi.  ABD de bulunan bu fabrikanın ofisinin girişinin sağ tarafında bulunan posterde marsın şuan ki hali; soğuk ısız bir gezegen olarak gösteriliyor. Tam karşısında sol taraftaysa mars denizlerle çevrili ormanlar içinde muhteşem bir yer. İşte Elon Musk’ın amacı Marsı bu hale çevirmek.

Bazı insanların hayatlarından ilham almak lazımsa benim favorim tartışmasız Elon Musk.

En ilginç yönüyse çocukluğu dünyanın en fakir kıtası güney Afrika’da kabile savaşları içinde geçmesidir. Daha ilginç yönüyse içindeki kitap okuma aşkı. Ve belki inanması zor olabilir ancak günde 10 saat kitap okuması onun için sıradan bir günmüş. İşte şu an ve ileride oluşturacağı büyük vizyonun perde arkasındaki en önemli olay bu…

Ve en büyük ideali ise uzayda bir medeniyet kurup gezegenlerarası seyahat başlatıp insanlığa yardım etmek.

Bunları yapabilir mi, yapacak mı bilinmez ama asıl önemsediğim kısım bir insanın bu kadar büyük bir vizyona ve inovasyona sahip olmasıdır.

 İşte okumak, beyinleri roket yakıtıyla doldurmak, neleri bilmediğini bilmek; tam anlamıyla yüksek zirveleri yakalamanın sihirli formülüdür.

Bizler de millet olarak bilim üretmek, bilimin arkasında yürümek ve en önemlisi yüksek gayesi olan genç beyinlerin önünü açmak, hepimizin ortak ideali olmalı.

Bilimle ve esenlikle kalın.

 

 

 

 

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (3)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.