Bir çözüm süreci gündem de, ancak nasıl bir yöntem?

Dicle Üniversitesi Sosyoloji Bölümü'nde görevli Prof. Dr. Rüstem Erkan, son günlerde gündemde olan ‘Çözüm’ süreci ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.

TİGRİS HABER - Erkan, iktidarın bu konuda yoklama içinde olduğunu belirterek, “Kürt seçmen Öcalan’ın mı, HDP’nin mi sözünü dinler çalışması yapılıyor” dedi.

Hürriyet gazetesi yazarı Abdülkadir Selvi, “Öcalan yakın zamanda bir yakını ile görüşmesine izin verilebilinir” iddiasında bulundu. 2 yıldan bu yana Öcalan’a görüş izni yok. Avukatları ve yakınları her hafta başvuru yapıyor ancak kabul edilmiyor. HDP geçtiğimiz hafta görüş yasağının sona ermesi için İmralı’ya yürüyüş düzenlemek istemiş, polis izin vermemişti. HDP’den ayrılarak SES Partisini kuran Ayhan Bilgen ise, AK Partinin seçim kampanyası olarak yeni bir çözüm sürecinin hazırlığında olduğunu söyledi. Bilgen, Öcalan’ın sürece dâhil edilebileceğini iddia etti.

Halk TV’de anlattı:

Bu adımların ne anlama geldiğini Dicle Üniversitesi Sosyoloji Bölümü'nde görevli Prof. Dr. Rüstem Erkan açıkladı. Erkan Halk TV’de yayınlanan Haber Masası programında bu konuya dair önemli açıklamalarda bulundu.

Yeni bir açılım mı yapılmak isteniyor?

Çözüm süreci denildiğinde hep aklımıza ilk çözüm süreci geliyor. Önceki çözüm süreci gibi bir açılım yaşanmayacak. AK Parti ve Cumhurbaşkanı, seçimlerde Kürtlere dönük sert bir dil kullanmayacağını rahatlıkla söyleyebilirim. İmralı ile görüşmeyi yeni bir çözüm süreci olarak adlandıramayız. Bir iletişim kurma yolunu açtıklarını görebiliyoruz. 1990’lı yıllardan başlayarak Türkiye’deki bütün seçimler Kürt sorunu üzerinden şekillendi. Aynı şey bu seçimde de belirleyici bir faktöre dönüşeceği görülüyor. Bu seçimde biraz HDP ile Öcalan arasındaki ne kadar bir işbirliği, ya da Kürt seçmen daha çok Öcalan’ın sözünü mü dinler, yoksa HDP’nin mi sözünü dinler. Şuan bunun bir yoklaması yapılıyor.

HDP yanlış adım attı

Yerel seçimde başarısız olan bu girişimin, bu seçimde nasıl yeniden canlandırabilir diye bir politika üzerinden gelişiyor. HDP’nin son İmralı yürüyüşü girişimi içinde riskleri barındıran bir durumdur. İmralı’da yeniden Öcalan belki Ak partiye yakın bir dil kullanır ve buna yakın açıklamalar yaparsa HDP’nin bu son girişiminden sonra HDP’de kendini bir ölçüde bağlamış oldu. Yerel seçimlerde Öcalan’ın mektubuna uymayan, buna uygun bir karar almayan seçmen kitlesi ve HDP bu seçimde bu girişimleri yaptıktan sonra artık Öcalan’ın inisiyatifini kabul etmiş olur. Bu HDP için yanlış bir adımdı. Selahattin Demirtaş tutuklu iken bu tür girişimde bulunmayan bir HDP’nin İmralı üzerinden bir siyaset geliştirmesini doğru bulmuyorum. Bunun da bir sonucunun olacağını düşünüyorum.

Seçim yaklaştıkça bir diyalog yolu açma girişimi var

Selvi’nin yazısına da baktığımız zaman çözüm sürecinden ziyade mahkûmun hukuksal haklarından dolayı bir görüşme planlandığı belirtiliyor. Fakat bu seçim yaklaştıkça bir diyalog yolu açma olarak değerlendirebiliriz.

İmralı’dan yeni bir mesaj mı bekleniyor?

Yerel seçimlerde HDP dışında bir akademisyen tarafından mektup getirilmişti. Çok etkisiz olmuştu. Bu şekilde planlanırsa HDP üzerinden ağırlığı olan kişiler üzerinden planlama yapılabilinir. AK Parti siyaseti şuan HDP’yi dışlayan bir politika izliyor. Çözüm süreci döneminde daha çok HDP üzerinden gidiyordu. Bugünkü süreçte HDP’nin siyasal tavrından dolayı HDP’yi yok sayacak bir sürecin planlandığını düşünüyorum. Mesut Barzani ve Barzani’ye yakın partiler üzerinden siyasi aktörlerin devreye girebileceğini düşünüyorum. AK Parti bölgede eski gücüne kavuşamayabilir ama bir seçmenin bile oyunun çok önemli olduğu ortaya çıkıyor. HDP’ye oy veren seçmende yüzde 1 veya 2’lik bir kayma olursa farklı bir politika ortaya çıkacaktır. Bu durumda daha çok Cumhurbaşkanı adayı netleştikten sonra belli olur. Muhalefetin adayı Kürt tabanına yakın bir aday olursa Ak parti bu açılımlardan daha uzak durup Türkiye’nin diğer yörelerinde oyunu artırma yoluna girebilir. Seçmene çok sıcak gelmeyen bir aday olursa o zaman hem Sayın Cumhurbaşkanı hem AK Parti kendi içindeki Kürt siyasi aktörlerle bu açılım sürecine yakın bir süreç başlatır diye düşünüyorum. Bundan adayın netleşmesi ile belli olacak bir durum. Daha ılımlı bir dil ile seçim sürecine girilecektir.

Ayhan Bilgen üzerinden bir çözüm süreci yürütülebilinir mi?

Ayhan beyin bu açıklaması ile bir temasının olduğunu gösteriyor. Bu konuda bilgisinin olması bu süreçte bir rol alacağını gösteriyor. Tek Ayhan Bilgen ile süreç yürütülmeyebilinir. Daha çok muhafazakâr Kürtlere yönelik bir açılım olabilir. Bu konu üzerinde çalışılıyor. Abdurrahman Kurt ve Mücahit Aslan gibi isimler üzerinden süreç götürmek isteyebilir. Öcalan’ın İstanbul seçimlerinde mektubunun bir ağırlığının olmadığı görüldü.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Bölge Haberleri