Bu Fırtınanın Sonunda Halklar Birlik Olmayı Başaracaklardır

Şahin DOĞAN

 Orta Doğu’yu bir Truva atı gibi karıştıran İŞİD; bütün insanlık için bir tehdittir. Dünyanın her tarafından derlenen bu çete yapılanması tıpkı; barbar kavimleri ve Moğollar gibi önüne çıkan her şeye saldırmakta ve yakıp yıkmaktadır.

 Yağmacı, talancı ve katliamcı uygulamalarıyla insanlık, inanç ve kültür düşmanlığıyla Ortadoğu’nun kadim halkları, büyük tehlike altına girmiştir.  

İŞİD, İslam adına hareket ettiğini söylese de İslami bir örgüt değil, tam tersine İslam’ın köklerine zarar verme amacıyla oluşturulan uluslararası güçlerin bir organizasyonudur. Bu organizasyonun adeta koçbaşı görevini üslenmiştir. Emperyalistler enerji politikalarını hayata geçirmek direnme istememektedirler. Dayatmalara direnecek halkları güçsüz ve zayıf düşürme operasyonunu uygulanmaktadır. İŞİD bu politikada kullanılan sadece bir araçtır.

 Kürdistan’dan Lübnan’a ve Filistin’e kadar olan Ortadoğu topraklarının yeniden dizaynına ihtiyaç duymaktadırlar. Petrol ve doğal gaz yataklarının paylaşımı, pazarlanmasında hangi gücün ne kadar pay sahibi olacağı; çok önemlidir. Rezerv miktarı iştahları kabartmaktadır. Hatta bölgeyi ateşe atacak kadar. Bölgeye müdahale için bir taşeron lazımdı. Çözüm olarak İŞİD’in organize etmekte buldular. Saddam ordusundan geriye kalanlardan ve dünyanın birçok ülkesinden derlenenlerle takviye edilen bu güçler bölge halklarına karşı sözde cihat ilan etmişlerdir. Ancak bu cihat İslam adına söylense de; Ortadoğu enerji kaynaklarını yeniden paylaşmak isteyen güçler adınadır.

 Gerçek İslam da, bu toprakların kadim halklarına ve onların yarattığı tarihi kültürel değerlere karşı bu kıyamın yeri yoktur.

 İŞİD tarihi değerleri ölçülemez olan ibadet yerlerini niçin yerle bir ediyor? Çünkü kapitalist modernite tarihi gelişmeleri kendisiyle birlikte başlatıyor. Fakat insanlığın ve uygarlığın doğup şekillendiği Ortadoğu’da; geçmişe ait kültürler, tarihi eserler, diller ve bu değerleri yaşatan halklar gerçekliği karşısında kapitalist modernitenin bu iddiaları çürümektedir. İnsanlık artık geleceğini tarihin başlangıcına giderek bulmaya çalışmaktadır. Bu başlangıç ise Mezopotamya’dır. Kapitalist modernite tarihi Sümerlerden öteye götürmemektedir. Çünkü ötesinde Orta Doğunun kadim halklarının gerçekliği yatmaktadır. İlkel denilip geçilemeyecek, muazzam bir insanlık ve halkların yaratımını vardır. Bu gerçekliğin kabulü olsaydı sömürge politikalarını bu kadar kolay uygulanabilir miydi? En azından kendi halklarını ikna etmek kolay olmayacaktı.

 ABD Irak’ı işgal ettiğinde ilk işi müzeleri yağmalayarak, Sümerlere ait yazıtları ve tarihi eserleri ülkelerine götürdüler. Tamamlayamayan yok etmeyi şimdi İŞİD’e havale etmiş görülüyor. İŞİD’in her yeri, özellikle mabetleri yakıp yıkmasının altın da geçmiş tarihin izlerini silme operasyonudur.

 İŞİD şimdilik kendisini kurgulayanların ihalesini tamamlamaya çalışıyor. Fakat şimdiye kadar birçok talana ve istilaya rağmen varlıklarını sürdüren Orta doğunun kadim halkları, bu beladan da kurtulmasını bilecek, bu çeteleri tarihe ve bu topraklara gömecektir.

 Devamı yarın

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.