CHP ve çözüm için sürdürülebilir model

NACİ SAPAN

Cumhuriyet Halk Partisinin Kürt meselesinin çözümü konusunda önerdiği model aslında yeni değil. Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu’nun yasama dönemi içinde sık gündeme getirdiği ve kanun teklifi olarak sunduğu çözüm önerisi sürdürülebilir ve sonuç alıcı olması açısından son derece önemli.

Ancak, yasama dönemi içinde AKP ve HDP arasında sürdürülen ‘Gel-Git’lere dayalı müzakere sürecinin önüne geçme fırsatı yakalayamayan, yasalara ve toplumsal mutabakata dayalı çözüm önerilerinin seçime yakın bir dönemde öne çıkmış olması seçim sonrasında yeni yasama döneminde pratiğe yansıyabileceği konusunda somut işaretlerini vermeye başladı.

Müzakere sürecinin tarafları olan AKP ve HDP, Cumhuriyet Halk Partisinin bu önerilerini ‘seçim yatırımı’ olarak değerlendirerek, olumsuz eleştirilerde bulunma şansına sahip değil. Çünkü bu çözüm önerileri kanun teklifi olarak meclis tutanaklarında mevcut.

Yani Kürt meselesinin çözümü konusunda ana başlıklar altında önerilen model yeni değil, mevcudun ısrarı. AKP ve HDP’nin yürüttüğü çözüm sürecinin kaotik hallerinin arasına sıkıştırılarak tartışma konusu yapılmayan 4 ana başlık altındaki modelin bugün tartışılıyor olmasını, yürütülen ya da yürütüldüğü söylenen çözüm müzakerelerinin tıkandığının bir göstergesi olarak değerlendirmek mümkün.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu konu ile ilgili Cumhuriyet gazetesi Ankara Temsilcisi Erdem Gül’e verdiği röportajda ana başlıklar altında konuyu özetlemiş, detaylarını ise 27 madde ile somutlaştırmış.

Ana başlıklara bakıyoruz;

- TBMM’de siyasi partilerin katılımıyla bir Toplumsal Mutabakat Komisyonu Kurulması:

Tüm siyasi partilerin katılımıyla oluşturulacak bu komisyon, sorunun anayasal boyutları da dâhil olmak üzere tüm boyutlarıyla çözümü için temel mutabakat zeminini teşkil edecektir.

 

- Ortak Akıl Heyeti:

Ortak Akıl Heyeti, temelde TBMM’de temsil edilmeyen kesimlerin, sivil toplum örgütlerinin, sendikalar ve meslek odalarının süreçle ilgili düşüncelerini Toplumsal Mutabakat Heyeti’ne aktaracağı ana mekanizma olarak çalışacak ve barışın toplumsallaşmasına katkı sunacaktır.

- Gerçekleri Araştırma Komisyonu Türkiye Modeli:

CHP’nin çözüm modelinde, geçmiş travmaların yaralarının sarılması için, Türkiye’nin Kürt Sorununun özgün dinamiklerini dikkate alan, TBMM zemininde bir “Gerçekleri Araştırma Komisyonu” kurulacaktır.

-Öneriler parti politikası mı?

Tanrıkulu, akla ilk gelen CHP’nin çözüm konusunda kendi içinde hemfikir olup olmadığı sorusunu da cevaplıyor. Parti içinde çözümün yöntemi konusunda farklı eğilimlere sahip şahısların olabileceğini, ancak yönetim, örgüt ve tabanın çözüm konusunda mutabık olduğunu vurguluyor Tanrıkulu.

CHP’nin Kürt sorununu bir oy devşirme sahası olarak değil, toplumsal barışı kemiren bir problem olarak gördüğünün altını çizmiş olmasını parti politikası olarak açıklayan Sezgin Tanrıkulu, Meclise sundukları 27 maddede somutlaşan kanun tekliflerini broşür haline getirip parti örgütlerine dağıtacaklarını da açıklıyor.

Tanrıkulu’nun 4 temel başlık altında açıkladığı 27 maddelik somut çözüm önerileri ile bugüne kadar yürütülen çözüm süreci ve müzakerelerinden çıkan sonuçlarla karşılaştırıp, hangisinin sürdürülebilir olduğunu iyice anlamak gerekiyor.

Aslında Yerel seçim sürecinde de bu maddeler gündemdeydi, ancak örgütler kendi içindeki sıkıntılar nedeniyle konuya ciddi bir şekilde odaklanamadı, mesele yeteri kadar tartışılamadı.

Başarıya odaklanan CHP genel merkezinin, örgütlerin ve tabanın, gelinen aşamada meseleyi toplumsal mutabakat, demokrasi, evrensel hukuk değerleri çerçevesinde tartışarak çözüm konusunda sosyal-demokrat anlayışı ön plana çıkaracağı bir döneme giriyoruz.

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.