SİVAS -Yılmaz, arıcılık sektörünün sadece bal üretmediğini, tarımsal üretimdeki verim artışına da çok ciddi katkılar sağladığını belirtti. Yapılan araştırmalarda arıcılık sektörünün tarımsal üretimde verime yüzde 38 katkı sağladığının tespit edildiğine dikkati çeken Yılmaz, "Yani arılar olmazsa tarımsal ürün yüzde 38 daha az oluyor. Bu, açlık demektir. Kiraz, erik, şeftali ve kayısı gibi tek çekirdekli bitkilerin yüzde 100'ünün arıya ihtiyacı var. Korunga ve yonca gibi bitkilerin de yüzde 90'ı arıya ihtiyaç duyar. Arı olmazsa bu bitkiler, tohum tutmuyor ve meyve vermiyor" dedi.
Ayçiçek veya pamuk üreticilerinden bazılarının kullandığı ilaçlar nedeniyle arıların öldüğünü öne süren Yılmaz, bu ilaçlama yöntemiyle ilgili mücadelelerinin devam ettiğini söyledi.
Yılmaz, arıcılığın tarımsal üretime katkısının yanı sıra elde edilen balın da insan sağlığına çok sayıda faydasının bulunduğuna işaret ederek, "Balın faydası ölçülemez. Bal şekerleri midede sindirilebildiği için besin olarak fevkalade iyidir. Bilim adamları, balın yendikten 15 dakika sonra beyne karışıp, beyni beslediğini söylüyor. Bal yiyen insan erken uyanıyor. Beyni besleyen bal şekeri, aynı zamanda kişiye enerji veriyor" diye konuştu.
Türkiye'de yılda ortalama 94 bin ton bal üretildiğini belirten Yılmaz, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının kovan başına verdiği destekle üreticilere çok önemli katkı sağladığını vurguladı.
Yıllık 4-5 bin ton bal ihraç ediliyor
Yılmaz, üretilen balın büyük çoğunluğunun yurt içinde tüketildiğini dile getirerek, "Ürettiğimiz balın 4-5 bin tonu ise ihraç ediliyor. Dünyanın en çok bal üreten ülkesi Çin'e bal satıyoruz. Çin'de 200 milyon zengin ve üst sınıf insan var. Bunlar, kaliteli ürün talep ediyor, bizdeki kalite Çin'deki üretimde yok. Dolayısıyla Çin'e bile bal satıyoruz. Dünyada en çok bal üreten ülke Çin ama ürettiğinin neredeyse tamamını ihraç ediyor. Çin'de yerli bal tüketimi çok az" dedi. (aa)