Güneşe özlem duyduğumuz kış günlerinde vücudumuzun da özlem duyduğu vitaminin D vitamini olduğunu belirten Diyetisyen Elif Bilgin, “D vitamini gereksinmesini karşılamak için en iyi kaynak güneş ışınlarıdır. Gereksinmemizin yüzde 90’ı deride güneş ışınları aracılığı ile sentez edilir. Deride sentezlenen D vitamini (kolekalsiferol) kana geçer. Kas ve yağ dokusunda depolanır veya karaciğer ve böbreğe geçip, D vitaminin aktif şekline dönüşerek vücutta kullanılır. Vücudun D vitaminini depolama yeteneği önemlidir. Çünkü derideki sentezi sadece yaz aylarındadır. kışın güneşi her zaman görmek mümkün olmadığından ve güneş ışınları eğik geldiğinden, D vitamini oluşumu yetersizdir” dedi.
Kemik erimesini engeller: Kandaki kalsiyum ve fosforun normal sınırlarda kalmasını sağlayarak kemik erimesini (osteoprozu) önler. Kemikleri ve dişleri güçlendirir. Çocuklarda D Vitamini ihtiyacı bu yüzden fazladır. Yorgunluğu azaltır: Kaslara güç verir. Eksikliğinde kas güçsüzlüğü ve ağrı olur. Devamlı yorgunluk ve vücudunda yaygın ağrısı olan hastalar mutlaka kanda D Vitamini düzeyine baktırmalıdır. Kansere karşı koruyucudur : D Vitamini bazı kanserlerin (meme, prostat, kolon rektum kanseri) otoimmun hastalıkların, kalp hastalıkları ve diyabetin gelişimini önler. Depresyondan korur: D vitamininin de beyindeki serotonin üretimini etkileyerek bu oluşuma yardımcı olabileceği düşünülüyor. D vitamini ayrıca stres ve yorgunluk karşıtı etkisi bulunan magnezyumun emilimine de yardımcı oluyor. Yani D vitamini ruh durumuna iyi geliyor. Kalp dostudur : Damarlarda kan basıncını düzenleyerek tansiyonu dengeler. Her derde deva: Aldığımız D vitamininin yüzde 70’i deri tarafından kullanılıyor. Hücre yapısını yenileyen bu vitamin kolajen ve elastin üretiminde kullanılıyor ve cilde elastikiyet kazandırıyor. Ayrıca hücreleri güneş ışınlarının zararlarından koruyor. Saçların uzamasını hızlandırıyor.”(iha)