Selahattin Demirtaş’ın kısa bir süre içinde serbest bırakılacağı yönünde sinyaller var. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 3’üncü Hak ihlali kararıyla ilk sinyal geldi, hazırlıklar başladı. Tutukluluk süreci ile ilgili çok fazla bir şey söylemeye anlatmaya gerek yok, herkesçe malum!
Hukuksuz olduğunu en başından beri söylüyoruz.
Tıpkı Osman Kavala, Can Atalay, Selçuk Mızraklı da olduğu gibi.
Demokratikleşme, demokratik siyaset sürecine yelken açıldıysa, onlar ve onların konumunda olanların serbest bırakılması gerekiyor ki demokratikleşme güzergâhında güven tesis edilebilsin.
Demirtaş, bu hafta sonuna ya da devam eden günler içinde serbest bırakılır diye düşünüyorum.
Asıl mesele ondan sonraki süreçte…
Gelinen noktada Demirtaş’ın geleceğe yönelik aktörlüğü nasıl ve ne şekilde devreye girecek?
Bu soru toplumsal bir merak!
Toplumun önemli bir kesiminin beklentisi; Demirtaş’ın serbest bırakılarak aktif siyasete başlaması yönünde. 9 yıla yakın bir zamandır cezaevinde olmasına rağmen, Demirtaş’ın kalplerden silinmemesini, bir anlamda siyasette ‘lider’ tıkanıklılığından kaynaklı olduğunu söylemek yanlış bir belirleme olmaz sanırım.
Demirtaş’ın DEM Parti’de siyaset sürecini devam ettirip ettirmeyeceği konusu var, ancak, kulis bilgileri yeni bir partiye işaret ediyor. Hatta Selahattin Demirtaş ekibinin 3-4 aydan bu yana kendi ofislerinde yeni bir partinin çalışmalarını sürdürdüğü yönünde bilgiler var. Ne kadar doğru, ne kadar teyide muhtaç bilemiyorum, ancak bir şekilde bir çalışmanın olduğu kesin.
Yeni bir parti, yeni bir siyaset profili mi?
Zaten, geride bıraktığımız süreçte, PKK bağlantısız bir Selahattin Demirtaş’ın siyaset sahnesinde başarılı olacağı tartışmalarını dikkate aldığımızda, gelinen noktada PKK’nin silahları yakarak imha etme süreci bu duruma kapı aralıyor.
Yeni bir partinin kurulacağı yoğun şekilde konuşuluyor.
CHP’ye alternatif, sol, sosyal demokratları bünyesinde toplayacak bir parti mi, DEM ve önceki gelenek partilerinin devamı bir parti mi?
Bu konularda ciddi bir şekilde kulislerde konuşuluyor.
Türkiye yeni bir sürece girdi. O nedenle, yeni sürecin aktörleri son derece önemli.
Tabi ki, bu arada, Ekrem İmamoğlu ve CHP’li belediye başkanlarının durumu ne olacak?
Yani demokratik siyasetin kapsama alanının nasıl olacağı meselesi son derece önemli.
Sürecin nasıl yürüyeceğini bekleyip göreceğiz.