Demokrasi

Aziz Aydınalp

Yerel seçimlere 20 ay kaldı.
Yok 2 ay kaldı, adayların belirlenmesi, kesinleşmesi, seçim yasakları falan derken işte yerel seçimleri de geride bıraktık.

Seçim propaganda süreçleri,
yaşananlar derken şimdi seçim sonrası…

Elbette Siyasi parti liderleri seçim sonuçlarına göre değerlendirmeler yaptılar.

Seçim sonuçlarına göre, izledikleri politikanın halk nezdinde kabul görmemesi halinde siyaseti bırakarak evde çocuk bakacağını söyleyen bir liderimiz, seçimden bir kaç gün sonra nihayet partisinin seçimli kurultay kararı alacağını açıkladı, tabii kurultay tarihini belirtmeden.

Seçimde herhangi bir varlık göstermeyen bir dolu irili ufaklı partilerin liderleri ya kayda değer bir şey söylemediler ya da söyledilerse de benim aklımda kalmadı.

Haksızlık yapmamak lazım Vatan partisi lideri bir muhtarlık kazandıklarını, bunun partileri için iyi bir başlangıç sayılabileceğini söyledi.

Seçimler sonrasında birisi iktidar partisinin lideri, bir diğeri de seçimden birinci parti olarak çıkarak, en fazla belediye başkanlığı kazanan partinin lideri olmak üzere iki liderin yapmış oldukları açıklamalar bence en kayda değer yorumlardı…

İktidar partisinin liderinin seçim gecesi yapmış olduğu balkon konuşması, bir nevi özeleştiri gibiydi.

Partinin önde gelen yetkililerinin, adaylarının halkla daha iç içe olmalarını, kibirden uzak bir görüntü vermeleri gerektiğine işaret ederek…

Bu sonuç yeniden bir başlangıç olabilir diyerek partililerine, bir anlamda yenilginin nedenleri üzerine düşünmelerini ve o nedenleri gidermeleri halinde yeniden yükselişe geçebileceklerine dikkat çekiyordu.

Seçimlerden sonra bilmem kaç yıl sonra %37 küsur oyla birinci parti olan partinin liderinin toplanan kalabalığa hitaben yaptığı teşekkür konuşmasında;
Mealen
“Bizlere oy veren
-Atatürkçü demokratlar,
-Mütedeyin demokratlar,
-Milliyetçi demokratlar
-Kürt demokratlar” diye bir noktaya ısrarla parmak basıyordu.

Önceden yapıldığı gibi herkesi bir çatı altına çağırmak yerine, herkese kendini olduğu gibi ifade edebileceği ancak o çatı altında olunması gereken bir şartı belirtiyor gibiydi.

Demokratlık ortak noktası!

Kimse kimseye o adamın bu partide ne işi var diyemeyeceği bir ortak nokta!

Kimse bir diğerinin düşünceleri hakkında dedektiflik yapmak yerine, düşüncelerini bir diğerinin düşüncelerine saygı göstererek ifade etmesine, özetle demokratlığına bakarak davranabileceği bir çatı parti modeli sunuluyordu sanki.

Bugün iktidarda olan partinin toplumun daha geniş kesimlerine hitap edebilmek için söylenen ‘biz milli görüş gömleğini çıkardık’ sözü ve yaklaşımı ile yakalanan oy oranlarına bakın!

İktidar partisi liderinin seçim sonrasında yaptığı konuşma içeriğinde değindiği ‘kibir’ vs ile halkın en azından bir kesiminden uzaklaşıldığı tespitinin yapıldığı son yerel seçimlerde alınan oy oranlarına bakın!

Rahmetli Psikyatrist Prof.Dr.Atalay Yörükoğlu bir kısa videosunda…
‘Bir insanın mutlu olması için eşinin de mutlu olması gerekir, değil mi’
diye salonda bulunanlara sormuştu.
Salonda bulunanların hepsinin ellerini kaldırarak onaylaması üzerine,

Devamla;

‘Bu aslında evdeki çocuk için de böyledir.
Sürdürülebilir bir mutluluk bir anlamda paylaşılabilen bir mutluluktur.

Ve paylaşılan bir mutluluk için bireylerin birbirleriyle sohbet etmeleri lazım!
Bunun içinde bireylerin öncelikle kendi kendileriyle sohbet etmeleri lazım.’
demişti…

Görünen o ki tespitler oldukça yerinde.

Zor olan kitle partisi olabilmek, bir o kadar zor olan da kitle partisi olarak kalabilmektir…

Belediye Başkanları herkesin yararlanacağı, onaylayacağı takdir edeceği hizmetleriyle gündeme gelmeliler…

Belediye binalarının girişine, daha önce indirilen TC harfleri sessiz sedasız takılabilecekken gereksiz bir gösterişle kameralar önünde asılma kolaycılığı böyle bir hizmet midir?

Ya da mitinglerde atılan ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz.’ sloganı bütünleştirici bir slogan mıdır?

Ne binaların girişine asılan TC harflerine ne de mitinglerde atılan slogana bir alerjim, karşıtlığım yok!

Birilerinin ayrıştırarak değil, ayrılıkları, farklılıkları değil ortak noktaları öne çıkararak büyümek için söylenemeyenleri söylemesi lazım!

Aziz AYDINALP
06.04.2024

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.