Demokraside Yenikapı Aralandı

İktidar ve muhalefet partileriyle milyonlar Yenikapı’da buluştu.

Dilek Sezer

5 milyon vatandaşın katıldığı Yenikapı mitinginde Cumhurbaşkanından Genelkurmay başkanına, Başbakan’dan muhalefet parti liderlerine yapılan tüm konuşmalarda uzlaşma kültürü, birlik, beraberlik ve milli irade vurguları yapıldı.

Yenikapı mitinginde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) Türkiye'ye yönelik tehdidin görünürdeki maşası olduğunu belirterek, "Biliyoruz ki bu oyun, bu senaryo onların boylarını çok aşar. Elbette bu örgütü tüm mensuplarıyla ortaya çıkarmak ve hukuk dairesinde imha etmek mecburiyetindeyiz ama sadece bununla yetinirsek, devlet ve millet olarak bünyemizi benzer virüslere karşı yine savunma noktasında zayıf bırakmış oluruz" diye konuştu.

Devlet içindeki ayıklamanın süreceğine vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bundan böyle artık altımızda kimler var, nerede kim var, bunları her birimde çok iyi inceleyeceğiz. Yargıda kim var, inceleyeceğiz ve bunları da kapıya koyacağız. Cezaeviyse cezaevine koyacağız ve yaptıklarının bedelini ödeyecekler." dedi.

15 Temmuz darbe girişiminden bu yana meydanlarda demokrasi nöbetine katılan milyonların  adresi Yenikapı miting alanı oldu. Türkiye’nin 81 ilinde eş zamanlı olarak yapılan demokrasi nöbetlerinin en görkemlisi olan  "Demokrasi ve Şehitler Mitingi" Yenikapı’da yapıldı.

Yenikapı mitinginde konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, " Türk vatanını çekemeyen, üzerine çöreklenmek isteyen,  milletimizin varlığından rahatsız olan ne kadar kanı bozuk olan çevre varsa FETÖ’nün sırtını sıvazladı, eline silah tutuşturdu. 15 Temmuz FETÖ darbe teşebbüsü; 627 yıl önce Kosova'da mağlup olanların yeni bir kalkışmasıdır” dedi.

Bahçeli, İzmir’in işgaline 'hayır' deyip silahına sarılan Hasan Tahsin ile Ankara’da Özel Kuvvetler Komutanlığı'nda hainlere tek başına direnen ve ardından şehit düşen Astsubay Ömer Halisdemir'in aynı kahramanlık destanının farklı zamanlarda yaşayan neferleri olduğunu aktardı.

“Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır. Toprak eğer uğrunda ölen arsa vatandır” sözünü tekrarlayan Bahçeli, 15 Temmuz'da şehit olanların kanlarının toprakla buluştuğunu anlatarak, Anadolu'nun ebedi Türk yurdu olduğunun, bölünmeyeceğinin,  parçalanmayacağının adeta tescillediğini söyledi.

“Müştereklerimiz, farklılıklarımızdan daha çoktur”

"Ayrımız, gayrımız yoktur. Müştereklerimiz, farklılıklarımızdan daha çoktur” diyen Bahçeli,  “Birliğimizi kararlı şekilde korumalıyız. Kutuplaşma ve cepheleşmeleri, bıçak gibi kesmeliyiz” şeklinde konuştu. Başarmaktan başka çare olmadığını belirten Bahçeli, "Bağımsız yaşamaktan başka seçeneğimiz yoktur. Devleti kanser gibi sararak yok oluşumuzu projelendiren FETÖ ve efendilerini tasfiye ve telin etmekten başka yol bulunmamaktadır. Tuzaklarla dolu engelleri aklımızla, ferasetimizle, faziletle bereketlenmiş kalplerimizle birer birer aşıp mutlaka Türkiye'yi sonsuzluğun ufuk çizgisine taşıyacağız. Muhtaç olduğumuz kudret, inanç, cesaret ve müjde, İstiklal Marşımızın satırlarında vardır. 'Korkma', diye başlıyor İstiklal Marşımız,  'Korkma, korkma, varsın ihanet karanlık sokaklarda kol gezsin. Korkma, yine bütün dünya karşımıza geçsin. Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak / Yurdumun üstünde tüten en son ocak." ifadelerini kullandı.

Bahçelinin ardından milyonların karşısına çıkan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz akşamı,  Türk demokrasisine, parlamentoya darbe yapmak istediğini söyledi. 

“15 Temmuz bir uzlaşma kapısı araladı bize”

15 Temmuz darbe girişimini Cumhuriyet tarihinin en kanlı darbe girişimi olarak niteleyen Kılıçdaroğlu,  "TBMM sabaha kadar çalışarak darbecilere dik durarak, sadece kendi onurunu değil sizin seçip parlamentoya gönderdiğini milletvekillerinin onurunu ve milletimizin onurunu korumuştur. O nedenle parlamentoda grubu bulunan 4 siyasi partinin liderleri ve milletvekilleri darbeye karşı açık net bir tavır koymuşlardır. Darbeye karşı demokrasi bildirgesini hep beraber imzalamışlardır.  Gönül ister ki bu güzel toplantıya, bu güzel mitinge, bu güzel beraberliğe eşlik etmek için sadece parlamentoda değil, parlamento dışındaki genel başkanlar da burada olsaydı. Son derece mutlu olurdum. Çünkü Gazi Mustafa Kemal şunu söylüyor,  'Söz konusu vatansa gerisi teferruattır' diyor. Bizim için söz konusu vatandır.  Sonuna kadar vatana sahip çıkacağız. Artık 15 Temmuz'un bir özelliği var; 15 Temmuz bir uzlaşma kapısı araladı bize. 15 Temmuz'da artık yeni bir Türkiye vardır. Eğer biz bu gücü, bu uzlaşma kültürünü daha da ileriye taşıyabilirsek,  çocuklarımıza güzel bir Türkiye'yi hep birlikte bırakmış olacağız" şeklinde konuştu.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, neden ve niçin bu noktaya gelindiğini sorarak, teşhisi doğru konulduğunda tedavinin de güzel olacağını söyledi.

“Camiye, Adliyeye, Kışlaya siyaset sokulmasın”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, camiye, kışlaya ve adliyeye siyasetin sokulmaması gerektiğini belirterek, "Camiye sokarsak toplumu böleriz. Adliyeye sokarsak adaleti bulamayız. Askeriyeye, kışlaya sokarsak darbeyi önleyemeyiz. Adalet arıyorsak onları başka yerde, bağımsız bir şekilde aramamız lazım." dedi.

Hazırladığı 12 maddeyi tek tek okuyarak hükümete çağrıda bulunan Kıluçdaroğlu, "Camiye sokarsak toplumu böleriz. Adliyeye sokarsak adaleti bulamayız.  Askeriyeye, kışlaya sokarsak darbeyi önleyemeyiz. O zaman yapacağımız ilk iş camide, kışlada, adliyede siyaset olmayacak. Adalet arıyorsak onları başka yerde,  bağımsız bir şekilde aramamız lazım. Bizim soylu bir uzlaşmaya ihtiyacımız var.  Bizim kavga değil, bizim milleti kardeş kılma gibi bir görevimiz var. Siyasette öz eleştiri yapmak, geçmişi iyi tahlil etmemiz gerekiyor. Eğer geçmişi iyi tahlil edebilirsek, gelecekte çok daha güzel bir Türkiye'yi inşa edebiliriz” dedi.

“Ne darbe, ne dikta, yaşasın tam demokrasi”

Devlette adam kayırmanın değil liyakatin önenme vurgu yapan Kılıçdaroğlu, “ Sadece darbe değil, demokrasi üzerinde tüm vesayetleri reddetmeliyiz. Demokrasi milletin iradesidir. Milletin iradesi üzerindeki her türlü gölgeye son vermeliyiz. Bu azim ve kararlılıkla yola çıkmalıyız. Onun için diyoruz; 'Ne darbe, ne dikta, yaşasın tam demokrasi' diyoruz. Birinci sınıf demokrasi diyoruz. 21. yüzyılın insanı tam demokrasiye layıktır ve bunun mücadelesini vermeliyiz” diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, "Eğer bugün Cumhuriyet olmasaydı, Sayın Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı olamazdı. Eğer bugün Cumhuriyet olmasaydı Sayın Karaman TBMM Başkanı olamazdı. Eğer bugün Cumhuriyet olmasaydı Sayın Binali Yıldırım Başbakan olamazdı. Eğer bugün Cumhuriyet olmasaydı, Anadolu'nun kuş uçmaz köyünde doğan Kemal Kılıçdaroğlu CHP'ye Genel Başkan olamazdı. Cumhuriyet bu kadar değerli, bu kadar önemlidir. O nedenle de hepimiz Cumhuriyete ve demokrasiye birlikte sahip çıkacağız” diyerek konuşmasını sürdürdü.

“Medya olmasaydı belki hiç kimse sokaklara çıkmayacaktı”

Bağımsız medyanın önemine değinen Kılıçdaroğlu,  "Bağımsız medya olmasaydı belki hiç kimse sokaklara çıkmayacaktı. O medya olayları verdi. Vatandaşlar sokağa davet edildi. Tankların üzerine çıkıldı. O medya bütün bu görüntüleri verdi. Dolayısıyla vatandaş en meşru hakkı olan direnme hakkını kullanarak demokrasiyi korudu ve mücadelesini yaptı" dedi.

“Yargının bağımsızlığı neden önemlidir?”

Yargının tarafsızlığı ve bağımsızlığına da değinen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: " FETÖ yargının içinde yuvalandı, FETÖ devletin her kademesinde yuvalandı. Biz buna daha önce F Tipi Örgütlenme diyorduk şimdi Fetullah Gülen Terör Örgütü olarak tanımlanıyor. Savcı da iddianamesini böyle yazıyor. Yargının bağımsızlığı neden önemlidir? Adalet istiyoruz, adaleti nerede tecelli ettireceğiz, mahkemede tecelli ettireceğiz. Eğer bir hakim vicdanıyla değil, bir hakim Pensilvanya’dan aldığı talimatla karar veriyorsa o hakim hakim değil, o mahkeme mahkeme değildir.”

“Laiklik din ve vicdan özgürlüğü demektir”

Laikliğin öneminin 15 Temmuz'da ortaya çıktığını da vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Dini kullanarak, inancımızı kullanarak her türlü yasa dışı işin içinde olanlar milleti nasıl kandırdılar hep beraber gördük.  Laiklik din ve vicdan özgürlüğü demektir. Laiklik herkesin istediği gibi inanması ve ibadet etmesi demektir. Laiklik, inanca saygı demektir ve insana saygı demektir o nedenle bütün siyasi partilerin bu konuda daha dikkatli olması gerekir. Kula kulluk yapmak değil, kula kulluk yapanların nasıl bir anlayışta olduklarını hep beraber gördük." diye konuştu.

“Bir devlet adalet üzerinde devlet olur” diyen Kılıçdaroğlu, FETÖ’ nün kumpasları sonucu mağduriyet yaşayanların itibarlarının iade edilmesi çağrısında bulundu.  

Kılıçdaroğlu Nazım Hikmet'in "Dörtnala gelip uzak Asya’dan/Akdeniz'e bir kısrak başı gibi uzanan/Bu memleket bizim/Kapansın el kapıları/Bir daha açılmasın/Yok edin insanın insana kulluğunu/Bu davet bizim/Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür/ ve bir orman gibi kardeşçesine/Bu davet,/Bu hasret bizim" şeklindeki dizelerini okuyarak konuşmasını sonlandırdı.  

Kılıçdaroğlu’nun ardından Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar sürpriz bir konuşma yaptı.

“FETÖ’cülerin TSK ile alakası yoktur”

Akar şunları söyledi:  “15 Temmuz akşam saatlerinde Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde yuvalanan illegal çete mensubu terörist hainlerin Fetullahçı Terör Örgütü’nün darbe girişiminin, halkımızın peygamber ocağı olarak adlandırdığı Türk Silahlı Kuvvetlerinin vatanını, milletini, bayrağını seven ezici çoğunluktaki mensuplarıyla kesinlikle hiçbir alakası yoktur.” 

“Milletin fedakarlığı her türlü takdirin üzerindedir”

15 Temmuz gecesi vatandaşların demokrasiye sahip çıkmasının önemine değinen Akar, “Asil milletimizin gözünü budaktan esirgemeden, canı pahasına milli iradenin hâkimiyeti ve demokrasinin idamesi için gösterdiği kahramanlık, fedakârlık her türlü takdirin üzerindedir. Her zaman saygıyla ve şükranla anılacaktır. Bundan dolayı bir kez daha sizlerin şahsında asil milletimize saygı ve şükranlarımızı sunuyorum ” diye konuştu.

Yıldırım şiirlerle konuştu

 AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım ise konuşmasına "Bu Vatan Kimin" adlı şiirin, "Bu vatan, toprağın kara bağrında / Sıradağlar gibi duranlarındır / Bir tarih boyunca onun uğrunda / Kendini tarihe verenlerindir / Ardına bakmadan yollara düşen /  Şimşek gibi çakan, sel gibi coşan / Huduttan hududa yol bulup koşan / Cepheden cepheyi soranlarındır." dizelerini okuyarak başladı.

Muhalefet partilerine darbe girişimi karşısında aldıkları tutumdan dolayı teşekkürlerini ifade eden Yıldırım, “ Necip Fazıl'ın, "Allah'ın seçtiği kurtulmuş millet /  Güneşten başını göklere yükselt / Avlanır, kim sana atarsa kement / Ezel kuşatılmaz, çevrilmez ebed" dizeleri ile Nazım Hikmet'in, "Emret ki ölelim emret  / Güneşi içiyoruz sesinde / Akın var güneşe akın /Güneşi zaptedeceğiz, güneşin zaptı yakın!" ve Azeri şair Ahmet Cevad'ın  "İnciler dök, gel yoluna / Sırmalar serp sağ soluna / Fırtınalar dursun yana / Selam Türk’ün bayrağına” ve Ahmed Arif’in  "Bunlar engerekler ve çıyanlardır, bunlar aşımıza ekmeğimize göz koyanlardır, tanı bunları tanı da büyü” dizelerini okudu.

“15 Temmuz ikinci Kurtuluş Savaşı'dır” diyen Yıldırım,  “Allah şerleri hayra çevirir, bizi öldürmeyen her darbe bizi daha da güçlendirir. İşte burada olduğu gibi." İfadelerini kullandı.

“15 Temmuz,  Türkiye'nin mikroplarından temizlendiği gündür”

Uzlaşmayı, işbirliğini daha da güçlendireceklerini ifade eden Yıldırım, “ Türkiye'yi, milletimizle, siyasi partilerimizle, sivil toplumumuzla, liderliğimizde 2023 hedeflerine taşıyacağız” dedi.   Yıldırım konuşmasını şöyle sürdürdü: “Demokrasiden taviz vermeyeceğiz, özgürlükleri daha da geliştireceğiz, ekonomimizi daha da büyüteceğiz, düşmanlarımızı azaltacak dostlarımızı çoğaltacağız. 15 Temmuz,  Türkiye'nin mikroplarından temizlendiği gündür. Bugün Türkiye temizlik yapıyor.  Devleti kilitleyen, ekonomiyi daraltan, milleti rahatsız eden unsurları teker teker ortadan kaldırıyoruz."

Yenikapı mitinginde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, katılımcıları ve 81 ilde mitingi canlı olarak takip eden vatandaşları selamladı.

15 Temmuz darbe girişimi sırasında şehit olanlara ve yaralanan gazilere yönelik olarak, “O gece adeta ölümü öldürerek sokakları, meydanları dolduran milyonlarca vatandaşımız içinden şehitlik ve gazilik şerefine nail olanlar, isimlerini tarihe altın harflerle yazdırdılar” ifadelerini kullandı.

"Bu manzara Türkiye'dir”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, her zaman "Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız" dediğine değinerek, "Bu manzara Türkiye'dir. Tüm renkleriyle, bağımsızlığına ve geleceğine yönelik atılan bu adımlar çok önemli. Bu geleceğe yönelik adeta vatanımıza sahip çıkmanın ilanı ve ispatıdır. Bu manzara, bin yıllık vatanımızın tek bir taşına dahi göz dikenlerin, ödemeyi göze alacakları bedelin ilanı ve ispatıdır. Bu manzara, Türkiye'nin 2023 hedeflerine ulaşacağının ilanı ve ispatıdır." diye konuştu.

“Bu senaryo onların boylarını çok aşar”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) Türkiye'ye yönelik tehdidin görünürdeki maşası olduğunu belirterek, "Biliyoruz ki bu oyun, bu senaryo onların boylarını çok aşar. Elbette bu örgütü tüm mensuplarıyla ortaya çıkarmak ve hukuk dairesinde imha etmek mecburiyetindeyiz ama sadece bununla yetinirsek, devlet ve millet olarak bünyemizi benzer virüslere karşı yine savunma noktasında zayıf bırakmış oluruz."  dedi.

“İmansız olan paslı yürek, sinede yüktür”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İmandır o cevher ki ilahi ne büyüktür. İmansız olan paslı yürek, sinede yüktür. İmansız olanlar, imanlı olanların karşısında dayanamadılar. Bu FETÖ, birçok sinsilikleri hesap etti de bir şeyi hesap edemedi.  Neydi o? O da bu milleti hesap edemedi. Bu milletin imanını, bu milletin inancını, dirayetini o hiç hesaba katmadı. Zannetti ki zaten bazı bunların akıldaneleri konuşuyor ya 'Bunlar silahın önüne filan gelmez' diyor. Ne oldu?  Hani yetiştirdiğiniz bazı adamlar, Silahlı Kuvvetlerimizin içindeki o bazı hainler..." diye konuştu.

“Buna benzer birçok davaları incelemeliyiz"

Yakın tarihte vicdanları kanatan, kafalarda soru işaretleri oluşturan tüm sorunlu, sıkıntılı olayları yeniden masaya yatırarak, eksikleri, yanlışları ortaya koymaları gerektiğini ifade eden Erdoğan, "FETÖ ihanet çetesinin Türk Silahlı Kuvvetleri'ndeki etkinliğinin önünü açan davaları yeni baştan incelemeliyiz. Buna benzer birçok davaları incelemeliyiz." diye konuştu.

“Hiç kimse, kapatılan yurtlardan, okullardan, evlerden dolayı endişeye kapılmasın”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) mensuplarının yurt içinde milletin dini hassasiyetini, merhametini,  iyilik ve yardımlaşma duygularını istismar ederek elde ettikleri tüm imkânların milletin emrine verilmesi gerektiğini belirterek, "Hiç kimse, kapatılan yurtlardan, okullardan, evlerden dolayı endişeye kapılmasın. Gerek devletimizin ilgili kurumları, gerekse aynı alanda hizmet veren sivil toplum kuruluşlarımız çok daha iyisiyle, çok daha fazlasıyla bu boşluğu dolduracaklardır. Yurt dışında ülkemizin adını ve itibarını kullanarak elde ettikleri imkânları da asli sahibine, yani devletimize ve milletimize kazandırmalıyız." dedi.

“Bu milletin mayası sağlamdır”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şunları kaydetti: Erdoğan, "Demokrasi ve Şehitler Mitingi"ndeki konuşmasında, milletin muazzam irfanıyla daima en doğruyu,  en hayırlıyı, en faydalıyı bulduğunu dile getirerek, "Bu millete, 79 milyon vatandaşımıza bakıp, 'Eğitimsiz, pısırık, işe yaramaz bir insan yığını'  gördüklerini söyleyenler, 15 Temmuz'da hayatlarının en büyük şokunu,  mahcubiyetini yaşamışlardır. Artık şu gerçeği herkesin kabul etme zamanı gelmiştir, bu milletin mayası sağlamdır mayası." diye konuştu.

“Bizim fiziki sınırlarımız başkadır, gönül sınırlarımız başkadır”

Yozgat'tan 6. sınıf öğrencisinin kendisine gönderdiği mektupta, "15 Temmuz’da ülkemize olan saldırıdan çok korktum. Kendi kendime düşündüm, dedim ki  'Bu ülke kolay kazanılmadı ki bu kadar kolay kaybedilsin. Keşke büyük olsaydım da ben de bir şeyler yapabilseydim. Tamirine katkıda bulunmak için harçlığımı Meclis’e gönderdim." dediğini aktaran Erdoğan, şunları kaydetti: "Bu millet bu ya, bu millet bu. Türkiye Cumhuriyeti Devleti vatandaşları kuru kalabalık değil, millettir, millet; hem de cesareti ve dirayetiyle dünyayı kendine hayran bırakan büyük bir millet. Unutmayalım ki bu millet, ülkemiz sınırları içinde yaşayanlarla birlikte geniş bir coğrafyada 100 milyonlarca mazlumun, masumun duasını da arkasına alan bir millettir. Bizim fiziki sınırlarımız başkadır, gönül sınırlarımız başkadır. Ne diyor şair 'Ellerin yurdunda çiçek açarken/Bizim ile kar geliyor gardaşım/Bu hududu kimler çizmiş gönlüme? Dar geliyor, dar geliyor gardaşım.' Bizim gönül sınırlarımız, bizi kardeşi ve dostu olarak gören her toplumu, her coğrafyayı kapsayacak kadar geniştir. İnşallah önümüzdeki dönemde hem kendi insanımızın hem umudunu bize bağlamış dünyanın tüm mazlumlarının yüzünün güleceği bir dönem olacaktır." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan teşekkür…

Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm millete şükranlarını sunarak, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Demokrasi ve Şehitler Mitingi'ne, Yenikapı'dan ve ülkemizin her köşesinden katılan vatandaşlarıma, 'Zafer demokrasinin, meydan milletindir'  diyerek gösterdikleri güçlü duruş için teşekkür ediyorum. Partilerimizin genel başkanlarına davetime gösterdikleri ilgi ve alaka sebebiyle, AK Parti Genel Başkanı’na, CHP Genel Başkanı'na, MHP Genel Başkanı'na, şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum. Şu anda 81 vilayette, İstanbul hariç 80 vilayette bizleri izleyen tüm halkıma, tüm ülkeme, milletime İstanbul'dan selamlar, sevgiler,  saygılar gönderiyorum. Darbe girişiminde bulunanlara karşı ilk andan itibaren kahramanca karşı koyan, ellerindeki tüm imkânlarla darbecilerle mücadele eden emniyet teşkilatımıza, fedakâr polislerimize teşekkür ediyorum. Tabii ki Ömer Halis’i unutamayız. O ki Özel Kuvvetlere saldırı düzenlendiği zaman o, bir astsubay edasıyla komutanının verdiği talimatı anında yerine getirmek suretiyle onu alnından vurarak öldürdü. Kendisi de şahadete yürüdü. Silahlı Kuvvetlerimizin yüreğiyle, cesaretiyle kendini ortaya koyan tüm birimlerine, Genelkurmay Başkanımıza, kuvvet komutanlarımıza huzurlarınızda ayrıca teşekkür ediyorum."

“Nerede kim var, bunları her birimde çok iyi inceleyeceğiz”

Bundan sonra her birimde kim varsa çok iyi inceleneceğini belirten Erdoğan, "Bundan böyle artık altımızda kimler var, nerede kim var, bunları her birimde çok iyi inceleyeceğiz. Yargıda kim var, inceleyeceğiz ve bunları da kapıya koyacağız. Cezaeviyse cezaevine koyacağız ve yaptıklarının bedelini ödeyecekler." dedi.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Güncel Haberleri