Dijital teknoloji bağımlılığı

Psikolog Ayşegül Kaya

Dijital üreticilerin insan beyninin işleyişi ve davranışlarıyla ilgili bulgulardan hareketle alışkanlık yapan ürünler tasarlaması, ekran başında geçirilen sürenin her geçen gün artmasında önemli bir faktör olmuştur. Toplum tarafından ise bu dijital teknolojik gelişmelerin bilinçsiz bir şekilde kullanımı olası birçok davranış bozukluğunu da beraberinde getirmiştir. Bu da çağımızın öncelikli problemlerinden biri olan teknoloji bağımlılığını ortaya çıkarmıştır.

Teknoloji bağımlılığının en belirgin şekilde kendini gösterdiği alanlar da birey karşılıklı iletişim kurmak yerine ileti ile iletişim kurmayı, sosyal medya arkadaşlıklarını gerçek hayattaki arkadaşlıklarına tercih etmeyi, seçer duruma gelmiştir.
Bilinçsiz bir şekilde kullanımda;
Kişinin kontrolünün kaybolması ve bunu alışkanlık haline getirmesi sonucu diğer bağımlılıklarda olduğu gibi bağımlısı olduğu teknolojik ürüne ulaşamadığında onun yoksunluğunu yaşamakta ve bu durumun olumsuz etkileri ile mücadele etmek zorunda kalmaktadır. Bu da depresif belirtilerin ortaya çıkmasına sebep olarak gösterilmekte ve zaman içerisinde kişinin sosyal hayatında;
ikili ilişkilerinde ki iletişim bozukluklarına, kendini ifade etme becerilerinin gerilemesine, sosyal fobisi gelişmiş bir birey olarak yalnızlaşmasına, olumlu-olumsuz duygu durumlarını ifade etmedeki güçsüzlüğüne ve kişilik yapısının değişmesinde olası etkilere yol açacaktır. Günlük yaşantımızda hatta bunun olası sonuçları ile zaman zaman tanıştığımızda olmuştur.
Örneğin sosyal medyada kendini ifade edebilen kişilerin yüz yüze iletişimde aslında kendilerini ifade edemediklerini, günlük hayatta nazik ve kibar olan birinin sosyal medyadan başkasına psikolojik ve sözel şiddet uyguladığına hepimiz rastlamışızdır.

Toplumdaki kullanım oranı değerlendirildiğinde ise;
Erkeklerde görülme olasılığı kadınlara göre  2-3 kat daha fazla olduğu tespit edilmiştir. Kadınların internet kullanımının çoğunu okuyarak geçirirken erkeklerin ise daha çok savaş, şiddet, spor gibi oyunları tercih ettikleri görülmektedir.
Yine yapılan bir araştırmada sürekli bölünme durumuna da yol açarak bireylerin verimliliğini ciddi oranda etkilediği görülmüştür.
Örneğin, belirli bir faaliyete odaklanmış bireyin mobil bildirim mesajı gibi bir uyaranla bölündüğünde yaptığı işe tekrar odaklanabilmesi için 25 dakika geçmesi gerektiği ayrıca bu tür bir uyaranla bölünen bireyin, bu bölünmenin ardından kendisini farklı biçimlerde bölme ihtimalinin de %8 oranında arttığı tespit edilmiştir.[Leroy 2009]

Teknoloji bağımlılığına ilişkin toplum genelinde görülen problemlerin yanı sıra çocukların bu bağımlılığa karşı daha savunmasız oldukları görülmektedir. İnternetin olduğu bir dünyaya doğan Z kuşağı, hayatının büyük bölümünü internet ve mobil teknolojilerine maruz kalarak geçirmektedir. Bugünün bebek ve okul öncesi çocukları olan Alfa jenerasyonu ise mobil cihazlarla bebekliklerinden itibaren tanışmaktadır.

Aktif ekran kullanımının çocukların dikkat ve zekâ gelişimi için faydalı olduğuna dair genel kanı, çocuklarda ekran kullanımına ilişkin doğru sanılan yanlış bir bilgidir!

Çocuklarda ince kas ve motor becerilerinin zayıflamasına, okuma –yazma –konuşma eksikliğine neden olduğu bilinmektedir.
Ebeveynlerin tutumu ;

Çocuklarda ekran kullanımının tamamen yasaklanması çocuklarda ters etki yaratacağından sınırlı bir şekilde kullanılması gerekmektedir. Ayrıca ebeveynlerinde çocuklarının yanında telefon, tablet vb. teknolojik cihaz kullanımının bilinçli şekilde yapılması gerekir aksi halde bu davranışlar çocukta uyarıcı ve pekiştirici özelliklerin doğmasına yol açarak bağımlılık etki yaratacaktır.
Sevgiler,

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.