Ardıl BATMAZ
TİGRİS HABER - Başlangıçta 20 hektarlık bir alanda faaliyet gösteren maden şirketi, kapasite artırımıyla birlikte 532,77 hektarlık bir alana yayıldı. Köy evlerini de içine alan projeye karşı bölge halkının yaşam alanlarının doğrudan etkileneceğini belirten Diyarbakır Barosu Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu Başkanı Ahmet İnan, madenin çevresel etkilerine dikkat çekerek, yaşam hakkının ihlal edildiğini ve mülksüzleştirme riskinin ortaya çıktığını ifade etti. Ayrıca, bölgede kanser vakalarının artış gösterdiği ve bunun maden faaliyetleriyle ilişkili olabileceği belirten İnan, bölge halkı ve çevre örgütlerinin, madenin kapasite artırımı projesine karşı başlattığı hukuki mücadelenin sürdüğünü belirtti.
"KANSER VAKALARI HAD SAFHADA"
İnan, şöyle konuştu:
"Kurşun madeni dünyadaki en tehlikeli madenlerden biridir. Balıkesir'in Balya ilçesinde Türkiye’nin en ağır tahribatlarından biri bu nedenle oluşmuştur. Dönemin belediye başkanı ilçelerinde yaşanan 38 ölümün 28'inin kanserden olduğunu söyler. Bugün Pirejman'da da kanser vakaları had safhada. Bu bir tesadüf değil. Kurşun madeninin kanserle ilişkilendirildiği makaleler mevcut. Üzüm bağları, tarım, ormanlık alanlar ve insan sağlığı tehlike altında."
Pirejman köyündeki maden ocağına ait maden ayrıştırma sahasından çekilen görüntüde ise faaliyet yapılan alanın yanı başında üzüm bağları ve badem ağaçları bulunuyor. Toz bulutları, patlatmalar ve iş makinelerinin çevreye yaydığı partiküllerden kaynaklı yeşil tonlar yerini gri renklere bırakmış durumda.