Diyarbakır’da barış zinciri eylemine izin verilmedi

Diyarbakır Dağkapı Meydanı’nda barış zinciri eylemine izin verilmedi. Alanda yapılan açıklamada konuşan DTK Eşbaşkanı Leyle Güven, “Neden iktidar ve yandaşları için pandemi değil de halkların haykıracağı barış için pandemi” diye sordu.

TİGRİS HABER - Diyarbakır'da DTK, HDP bileşeni partilerin temsilcileri, milletvekilleri ve partililerin katıldığı barış zinciri eylemine izin verilmedi.

Diyarbakır Dağkapı meydanında 1 Eylül Dünya Barış Günü nedeniyle gerçekleştirilmesi planlanan barış zinciri eylemine pandemiden kaynaklı izin verilmedi. Dağkapı Meydanı’nın yan tarafındaki Surların bulunduğu park alanında toplanan kitlenin zincir eylemine pandemiden dolayı izin verilmezken, HDP’li vekiller ve sınırlı sayıda parti yöneticisinin katılımıyla bir basın açıklaması yapıldı. Açıklamayı DTK Eşbaşkanı Leyla Güven yaptı.

‘Neden iktidar ve yandaşları için pandemi değil de halkların haykıracağı barış için pandemi?’

Barış zinciri eylemine izin verilmemesi üzerine başlayan müzakerler sonucu yapılan basın açıklamasında konuşan DTK Eşbaşkanı Leyla Güven şunları söyledi: “Bugün 1 Eylül Dünya Barış Günü için bir zincir eylemi gerçekleştirmek istedik. Hem Türkiye’nin çeşitli metropollerinde hem de Kürdistan’da biz barışa dair sözümüzü kurmak istedik ve burada halkımızla birlikte barışı haykırmak istedik. Ama sizlerin de gördüğü gibi komple bir kenti sarmışlar. Komple Dağkapı’yı sarmışlar. Halkımızın bize ulaşmasını engellemeye çalışıyorlar. Bunu çeşitli bahanelerle yapıyorlar. Pandemi olduğunu söylüyorlar. Biz de onlara diyoruz ki, eğer gerçekten pandemi olsa Ayasofya’yı siz ibadete açarken binleri davet ettiniz. Giresun’da gittiniz binleri topladınız. Neden iktidar ve yandaşları için pandemi değil de halkların haykıracağı barış için pandemi diyorsunuz. Biz sizi çok iyi biliyor, çok iyi tanıyoruz. Sizler savaş için, içeride ve dışarıda savaş çığırtkanlığı yapmak için halkın sesini kısmaya çalışıyorsunuz. Halkın temsilcilerinin sesini kısmaya çalışıyorsunuz. Ama biz öfkeliyiz, kararlıyız ve bu barışın sağlanması içi ne gerekiyorsa onu yapacağız. Asla engel olamayacaksınız.”

‘Barışta onlar eskisi gibi savaş çığırtkanlığı yapamazlar’

Barı mücadelesinde yaşamını yitirenleri konuşmasında anan Güven sözlerini şöyle sürdürdü: “Ne olursa olsun bu topraklara barışı getireceğiz. Evet arkadaşlar, 21’inci yüzyılda 2020 yılında barışı haykırmak için alanlara çıkmak isteyen insanlar engelleniyor. Peki, neden bu yapılıyor, neden barış sesi egemenleri bu kadar rahatsız ediyor? Çünkü barışta onların rantı tükenir. Çünkü. Onun için de engel olmaya çalışıyorlar. Daha dün partimiz HDP bir barış deklarasyonu açıkladı. Her şeye rağmen, bütün zulmünüze rağmen partimiz barışta ısrarlı olduğunu söyledi. Ve dedi ki, evet barış isteyenler, bunun için bir bedel gerekiyor ama o bedeli de birlikte vereceğiz. Gelin hep birlikte bu barış deklarasyonuna sahip çıkalım. Gelin hep birlikte sorumluluk üstlenelim. Gelin hep birlikte sesimizi yükseltelim ki, savaş isteyenlerin sesi boğulsun. Partimizin açıkladığı bu deklarasyon kuşkusuz sadece Kürtler için değil, Türkiye’de yaşayan bütün halklar için barış içeriyor. Biz biliyoruz ki, bugün açlıktan yaşamına son vermek zorunda kalan insanlar da barış içinde huzurlu yaşar, bugün her türlü zulme karşı zindanlarda direnenler de barış içerisinde daha iyi yaşar. Onun için HDP’nin açıkladığı yol haritası herkes tarafından sahiplenilmelidir. Barış gününde bu konuda daha büyük çaba sarf etmemiz, bir araya gelmemiz gerekiyor. Buna gücümüz var, bunun için çabamızı büyütmemiz gerekiyor.”

  

‘Savaşta ısrar etmeyin’

Barışta ısrarcı olduklarının altını çizen Güven, şu ifadeleri kullandı: “Kürdistan’da şuan adeta bir OHAL görüntüsü var ve biz buna rağmen barış demek için yollardayız. Barış demek için bedel almaya devam ediyoruz. Peki biz Kürtler neden bu kadar barış demekte ısrar ediyoruz? Çünkü savaş demek bizler açısından 17 bin faili meçhul demek. Çünkü savaş demek Kürt halkı açısından boşaltılan 4 bin köy demek. Çünkü bizi için savaş dışkı yedirilen köylüler demek. Bizim için savaş Halepçe demek, Enfal demek, Roboski demek, Taybet Ana demek, Cemile demektir. Biz savaşı çok iyi biliyoruz. Onun için diyoruz ki, gelin bu savaştan vazgeçin. Gelin halkları birbirine kırdırmaktan vazgeçin. Bunun kimseye faydası yok. Kürtleri 4 paraya böldünüz. Her bir parça içinde Kürtleri yok etmeye çalıştınız. Ama Kürtler 100 yıldır yok olmadılar ve olmayacaklar. Bundan sonra da barış inşa oluncaya kadar mücadelelerini her alanda sürdürecekler. Onun için biz diyoruz ki, savaş isteyeneler kimsiniz siz? Bu halkın sırtından inin artık, yeter. Savaşta palazlananlar; ailesinin, partisinin, iktidarının ve çevresinin çıkarları dışında hiçbir gayesi olmayan bu insanlar kene gibi yapışmışlar halkların sırtına. İnin artık halkların sırtından. Bu halkın sırtından artık savaş çığırtkanlığı yapmayın. Bunlar geride kaldı, 21’inci yüzyıldayız. Herkesin bir arada yaşama şansı var, yaşama hakkı var. Bunu engellemeyin, savaşta ısrar etmeyin.  

‘Barış diyenlere selam’

Bir dönem sürdürülen barış görüşmelerine değinen Güven, “Bu ülkede ‘Barış’ demek suç sayıldı. ‘Bu suça ortak olmayacağız’ diyen akademisyenler işlerinde atıldı. Haklarında dava açıldı. Bu ülkede bir dönem adına “Çözüm Süreci” dediğimiz ancak bizim “Çöktürme Planı” dediğimiz, Öcalan’ın çabaları ile bir süreç işledi. Üç buçuk yıl halk rahat bir nefes aldı. Daha sonra savaş çığırtkanlığı yapanlar, yeniden savaş kararı aldı. Buradan barış diyenlere selam olsun. Şeyh Sait Meydanı’ndan tutuklu arkadaşlarımla selam gönderiyoruz. Sebahat Tuncel, Çağlar Demirel, Figen Yüksekdağ, Selahattin Demirtaş ve tüm arkadaşlara selam olsun. Bizler başta Öcalan olmak üzere sizleri özgürleştireceğiz” diye konuştu.

‘Bizler bu topraklar barışa susadığı için barış diyoruz’

AK Parti iktidarının son dönemini yaşadığına vurgu yapan Güven, son olarak şunları söyledi: “Yine bir kriz yaşanıyor. Bu kaos aralığından AKP gidecek. Gideceği için de içeride ve dışarda savaşı derinleştiriyor. İçerde yangın var herkesin mutfağında yandın var. Bizler zor durumda olduğumuz için barış demiyoruz bizler bu topraklar barışa susadığı için barış diyoruz. Barışı savaşta büyük acılar yaşayanlar istiyor, Barışı barış anneleri ve Cumartesi Anneleri istiyor. Çocuğunun cenazesini kargo ile teslim alan Halise anne istiyor.”

Güven'in konuşmasının ardından kitle barış sloganları atarak dağıldı. Bir süre yolda trafiğin tıkanmasına yol açan kitleye polis uyarılarda bulundu. 

  

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Diyarbakır Haberleri