Diyarbakır'da Çocuk Çalıştayı: "Anadil, Toplumun ve Geleceğin Temel Taşıdır"

Diyarbakır'da, anadilin toplumsal ve bireysel gelişimdeki rolünü mercek altına alan "Çocuklar Özgür Toplumun Geleceğidir" başlıklı çalıştayda, uzmanlar ve eğitmenler bir araya geldi.

TİGRİS HABER - Kayapınar Belediyesi'nin ev sahipliğinde düzenlenen etkinlikte, Kürtçe üzerindeki asimilasyon politikalarına dikkat çekilerek, "Anadil toplumun temelidir" mesajı güçlü bir şekilde vurgulandı.

Diyarbakır Kayapınar Belediyesi hizmet binasında düzenlenen ve Kürt dili alanında çalışan çok sayıda eğitimciyi buluşturan çalıştayın ikinci gününde, anadil eğitiminin önemi ve geleceği masaya yatırıldı. "Çok lehçeli ile çok dilli eğitim ve ailelerin rolü" başlıklı oturum, konunun uzmanlarını bir araya getirdi.

Asimilasyona Karşı Ailelere Tarihi Sorumluluk

Ma Music Koordinatörü ŞerkoKanîwar, Diyarbakır'da konuşulan Kurmancî, Soranî ve Kirmanckî lehçelerine dikkat çekerek dilin zenginliğine ve önemine vurgu yaptı. Yıllardır devam eden asimilasyon politikaları karşısında en büyük sorumluluğun ailelerde olduğunu belirten Kanîwar, "Dil, ilk olarak evde savunulmalıdır. Eğer aileler evde kendi anadillerini ve lehçelerini konuşursa, çocuklar da dillerini sahiplenir ve dışarıda kullanır. Herkes kendi diliyle var olmalı ve yaşamalıdır" diyerek net bir çağrıda bulundu.

MED-DER eğitmeni Suzan Vejan Tatlı ise anadilin, bir kimliğin ve toplumun çimentosu olduğunu ifade etti. "Anadil, her toplumun temelidir çünkü insan dünyayı kendi anadiliyle tanır ve tanımlar," diyen Tatlı, tek dil üzerine kurulu sistemlerin çok kültürlülüğü barındırmadığını belirtti. Tatlı, "Bu anlayışa karşı verilen mücadele paha biçilmezdir. Anadili sahiplenmek, tüm çalışmalarımızın merkezinde olmalıdır" şeklinde konuştu.

Anadilin Beyin Gelişimine ve Öğrenmeye Etkisi

Mezopotamya Psikologlar Derneği (DER-MEZ) üyesi Murat Burtakuçin, "Kürtçeye talep yok" söyleminin ardındaki nedenlere odaklandı. Anadilinde eğitim gören ve büyüyen çocukların zihinsel ve ruhsal olarak daha sağlıklı bir gelişim gösterdiğine dikkat çeken Burtakuçin, önemli bilimsel gerçeklerin altını çizdi: "Beynin anadil üzerindeki etkisi devasadır. Çocuklar fikirlerini ve duygularını en saf haliyle anadilleri üzerinden ifade eder. Ayrıca, anadilini iyi bilmek, diğer dilleri öğrenmeyi sanıldığının aksine kolaylaştırır. Ne kadar çok dil öğrenirseniz, beyniniz o kadar gelişir."

Çözüm Önerisi: Özgün ve Çok Dilli Müfredat

Çalıştayın ikinci oturumunda ise "Özgün müfredat ve eğitim materyallerinin yapımı ve kullanımı" konusu ele alındı. Zarokistan Eğitmeni Rengin Sansarkan, farklı ülkelerdeki başarılı çok dilli eğitim modellerinden örnekler sundu. Kürt kültürüne ve kimliğine uygun, özgün bir müfredat hazırlanması gerektiğini belirten Sansarkan, bu yönde çalışmalar yürüteceklerini ifade ederek, "Dilimizi bırakmamalıyız, dilimize sahip çıkmalıyız" dedi.

Eğitim Sen üyesi Yıldırım Arslan ise eğitim ve dil meselesinin, yeni bir yaşam inşa etme perspektifiyle ele alınması gerektiğini ve Abdullah Öcalan'ın işaret ettiği "çözüm dili" üzerine tartışmaların önemini vurguladı.

Uzmanların sunumlarının ardından katılımcıların soruları ve görüşleriyle devam eden çalıştay, toplumsal bir yara olan anadil sorununa dair çözüm yollarını ve pratik adımları tartışmaya açarak sona erdi. (MA)

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Diyarbakır Haberleri