Diyarbakır’da hapishanelerde artan hak ihlalleri raporu açıklandı

Diyarbakır’da cezaevlerinde artan hak ihlallerine dair hazırlanan rapor açıklandı.

Ardıl BATMAZ

TİGRİS HABER - Raporda, tecrit uygulamaları, çıplak arama dayatması, hasta mahpusların tedaviye erişimindeki engeller ve keyfi kararlarla tahliyelerin engellenmesine dikkat çekildi; yetkililere acil adım çağrısı yapıldı.

Diyarbakır Barosu, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Diyarbakır Şubesi, İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi ve Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Yardımlaşma Derneği, Diyarbakır, Elazığ, Erzincan ve Erzurum’daki cezaevlerine gerçekleştirdikleri ziyaretlerin ardından kapsamlı bir hak ihlali raporu yayımladı. Raporda, başta yaşam hakkı olmak üzere, mahpusların sağlık, iletişim, haberleşme, adil yargılanma ve insanca yaşam hakkının ciddi şekilde ihlal edildiği tespit edildi.

Raporda, İmralı Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda tutulan Abdullah Öcalan, Ömer Hayri Konar, Hamili Yıldırım ve Veysi Aktaş üzerindeki uzun süreli tecrit koşullarına dikkat çekilerek, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları doğrultusunda tecride son verilmesi ve "umut hakkı"nın tanınması gerektiği vurgulandı. Aile ve avukat görüşmelerinin siyasi kısıtlamalara tabi olmadan sağlanması gerektiği belirtildi.

Cezaevlerine girişlerde mahpuslara dayatılan çıplak arama uygulamaları ve bu uygulamaları reddedenlere yönelik insan onuruna aykırı muameleler de raporda yer aldı. Özellikle hasta mahpusların revire ve hastaneye sevklerinde ciddi gecikmeler yaşandığı, kelepçeli muayene ve ağız içi arama gibi uygulamaların tacize varan nitelikte olduğu ifade edildi. Bu uygulamalar nedeniyle bazı mahpusların tedavi haklarının engellendiği, sağlık hizmetlerine erişimin işkence boyutuna ulaştığı belirtildi.

Adli Tıp Kurumu’nun bağımsız ve tarafsız olmadığına dikkat çekilen raporda, kurumun hasta mahpuslara dair kararlarını geç ve yetersiz verdiği, bu durumun sağlık hakkının ihlali anlamına geldiği vurgulandı. Ağır hasta mahpusların infazlarının ertelenmesi ve tahliyeleri gerektiği belirtildi.

KEYFİ KARARLARLA TAHLİYELER ENGELLENİYOR

İdare ve Gözlem Kurullarının, mahpusların tahliye süreçlerini soyut ve hukuki dayanağı olmayan gerekçelerle geciktirdiği ya da engellediği kaydedilirken, bu keyfi uygulamalara derhal son verilmesi gerektiği vurgulandı. Mahpusların iletişim hakkına yönelik ihlallerin arttığına, özellikle sevk ve sürgün süreçlerinde aile ve avukatlarla iletişimin kesintiye uğradığına dikkat çekildi. Olağanüstü durumlarda mahpuslar ile yakınları arasında sağlıklı iletişimin kurulması için gerekli adımların atılması gerektiği ifade edildi.

Raporun sonunda, cezaevlerinde işkence ve kötü muamele iddialarına karışan kamu görevlileri hakkında etkin ve bağımsız soruşturma mekanizmalarının işletilmesi çağrısında bulunuldu.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Diyarbakır Haberleri