TİGRİS HABER - Dağkapı Meydanı’ndan Ulu Camii önüne yürüyen kadınlar, Amini’nin anısını yaşatmak ve kadın özgürlük mücadelesini büyütmek için yürüyüş düzenledi.
Kadın aktivisti Çağlar Demirel, 16 Eylül 2022’de İran’da “ahlak polisi” tarafından gözaltına alınan 22 yaşındaki Jina Mahsa Amini’nin gördüğü işkenceler sonucu hayatını kaybettiğini hatırlatarak, Amini’nin isminin tüm dünyada kadın direnişinin sembolüne dönüştüğünü belirtti.
Kadınlar adına yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Jina’nın ardından milyonlarca kadın ve genç sokaklara çıktı, ‘Jin, Jiyan, Azadî’ sloganı dünyanın dört bir yanında yankılandı. Bu slogan yalnızca İran’da değil, tüm coğrafyamızda kadınların yaşam hakkı, eşitlik ve özgürlük taleplerini haykıran bir çığlığa dönüştü.
Kadınların yaşam hakkını hedef alan baskı, şiddet ve ayrımcılık politikaları yalnızca İran’a özgü değildir. Bugün dünyanın pek çok yerinde kadınlar, kendi bedenleri ve hayatları üzerinde söz sahibi olma mücadelesi vermektedir. Kadın cinayetlerinden iş yerinde ve sokakta maruz kalınan şiddete, eşitsiz ücretlerden siyasetteki temsiliyet engellerine kadar süren mücadele, Jina’nın mirasının bizlere bıraktığı bir sorumluluktur.”
Açıklamada ayrıca kadınlara yönelik zorunlu giyim kuralları, yaşam tarzı baskıları ve özgür iradeyi yok sayan anlayışların insanlık suçu olduğuna dikkat çekilerek, “Kadın yaşamı üzerinde hiç kimsenin karar verme hakkı olamaz. Kadınların bedeni, kimliği ve yaşam biçimi üzerinde hiçbir baskı meşru değildir” denildi.