Şirvan Oktay GÖRER
TİGRİS HABER - Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde hazırlanan “Kadın Kentlerine Doğru Deklarasyonu”, Kent Konseyi Genel Sekreterliği adına Av. Selvi Tunç tarafından kamuoyuna açıklandı. Deklarasyonla, Diyarbakır’ın kadınların eşit, özgür ve güvenli biçimde yaşayabildiği bir kent olarak yeniden inşa edilmesi hedefleniyor.
Açıklamada, kadınların savaş, zorunlu göç, yoksulluk, kayyım uygulamaları ve erkek şiddetiyle şekillenen mevcut kent düzenini kabul etmediği vurgulanarak, kente dair söz ve karar hakkının kadınlar tarafından yeniden alındığı ifade edildi. Kentin yalnızca imar planlarından ibaret olmadığına dikkat çekilen açıklamada, “Kent; kadınların nefes aldığı, belleğini taşıdığı ve gündelik yaşamını kurduğu canlı bir yaşam alanıdır” denildi.
“Kentler nötr değil, erkek egemenliğin mekânsal örgütlenmesidir”
Kent Konseyi Genel Sekreterliği adına konuşan Av. Selvi Tunç, mevcut kent politikalarının kadın yoksulluğunu, görünmeyen emeği ve temsiliyetsizliği derinleştirdiğini belirtti. Kadın kentinin; planlamadan bütçeye, toplumsal hafızadan barış politikalarına kadar tüm süreçlerde kadın bilgisinin ve deneyiminin belirleyici olduğu bir yaşam alanı olarak tanımlandığını söyledi. Kent hakkının ise şiddetsiz yaşam, güvenli ulaşım, erişilebilir mekânlar, bakım yükünden özgürleşme ve karar alma süreçlerinde eşit temsili kapsadığı ifade edildi.
Kadın özgürlükçü yerel yönetim mirası yeniden kuruluyor
Deklarasyonda, Diyarbakır’ın kadın özgürlükçü yerel yönetim mirasına dikkat çekilerek; geçmişte hayata geçirilen kadın politikaları daireleri, kadın merkezleri, kooperatifler, parklar ve kadın istihdamına dönük uygulamaların kayyım döneminde hedef alındığı hatırlatıldı. Buna rağmen bu deneyimin toplumsal hafızada yaşamaya devam ettiği vurgulandı.
Son iki yılda yürütülen çalışmalar kapsamında kadın dayanışma merkezlerinin yeniden açıldığı, on binlerce kadınla mahallelerde, köylerde ve kamusal alanlarda buluşmalar gerçekleştirildiği aktarıldı.
Kadın kentlerinin temel ilkeleri açıklandı
Deklarasyonda kadın kentlerinin temel ilkeleri şöyle sıralandı:
-Kadın özgürlükçü perspektif ve kadınların kurucu özne olması,
-Demokratik, ekolojik ve komünal yerel yönetim anlayışı,
-Eşit temsil ve eşbaşkanlık,
-Şiddetsiz yaşam ve barışın toplumsal inşası,
-Yoksulluk, sınıfsal eşitsizlik ve eko-kırıma karşı ortak mücadele,
-Bakımın kolektifleştirilmesi ve toplumsal cinsiyete duyarlı sosyal politika,
-Dayanışma ve emek odaklı yerel ekonomi,
-Çok dilli ve çok kimlikli kent hakkı,
-Engelli, göçmen ve farklı yaş gruplarından kadınlar için eşitlik,
-Şeffaflık ve hesap verebilirlik.
Şiddetle mücadele ve kadın ekonomisi öncelik olacak
Kadına yönelik şiddetin yalnızca ev içi bir mesele olmadığına dikkat çekilen açıklamada; sokakta, işyerinde, toplu taşımada ve dijital alanlarda süren şiddete karşı çok dilli kadın dayanışma merkezleri, 24 saat erişilebilir başvuru hatları, kadın sığınakları ve güvenli sosyal konutların oluşturulacağı belirtildi.
Kadın emeğinin güçlendirilmesi amacıyla kadın kooperatiflerinin genişletileceği, şiddete maruz kalan kadınlar için özel istihdam ve geçiş programlarının geliştirileceği ifade edildi.
Bakım, mekân ve hafıza birlikte ele alınacak
Deklarasyonda bakım emeğinin kamusal bir sorumluluk olarak ele alınacağı, her ilçede anadilde hizmet veren ve erişilebilir kreşlerin yaygınlaştırılacağı belirtildi. Kent mekânının kadınların deneyimine göre yeniden düzenleneceği, güvenli ulaşım hatları, yeşil alanlar ve ekolojik yaşam alanlarının oluşturulacağı aktarıldı.
Ayrıca Diyarbakır’ın tüm ilçelerinde kadın hafıza alanlarının kurulacağı, parklarda, meydanlarda ve kamusal alanlarda kadınların direniş ve yaşam hikâyelerinin görünür kılınacağı kaydedildi.
Kurumsal yapı ve izleme mekanizmaları kurulacak
Deklarasyon kapsamında belediyelerde Kadın Kentleri Birimi kurulacağı, Kent Konseyi, mahalle kadın meclisleri ve kadın örgütlerinden oluşan Kadın Kenti Meclisinin hayata geçirileceği açıklandı. Toplumsal cinsiyete duyarlı bütçelemenin esas alınacağı, kadın kenti eylem planları ve izleme raporlarının düzenli olarak kamuoyuyla paylaşılacağı bildirildi.
Açıklama, Diyarbakır’ın kadın aklı, kadın emeği ve kadın hafızasıyla yeniden kurulacağı vurgusuyla sona erdi.