Şimdi de sahte çek ve senetçiler dolaşıyor piyasada. Ya da yeni bir mafya grubu mu desek, aslında değil, geçmişi de var çek, senet mafyasının. Zorla imzalatıp, borçlandırıyorlardı. Şimdi, onlarda işi geliştirdi, teknik çalışıyorlar, uzaktan e-tabligat yöntemi uyguluyorlar.
Şirketlerin kaşe ve imza örneklerini çıkartıp, robot yazılım makineleriyle şirket yetkililerinin imzalarını taklit ediyorlar. Sonra, şirketlere karşı icra takibi başlatıp, e- tebligat gönderiyorlar. Sonrasında ise, e - tebligatlarını günlük kontrol etmeyen şirketlerin ihmalinde yararlanıp, hacizler yolunu deniyorlar. Son derece başarılı bir yöntemle haksız para kazancı yaratıyorlar.
Bu dolandırıcılar genel olarak yüksek miktarda iş yapan, çalışan ve envanter sayısı, gelen giden evrakları fazla olan, kamu kurum ve kuruluşları ile çalışan şirket ve şahısları hedef alıyor. İcra üzerinden kurulan kumpas sistemiyle şirketlerin banka hesapları bloke ediliyor, araçlarına ve tüm mal varlıklarına haciz konuluyor. Hal böyle olunca şirketler ise teminat mektubu, kredi, hak ediş gibi iş süreçlerinde kilitleniyor.
Bu konuda Diyarbakır’da mağdur olan şirketlerden birinin avukatı anlattı bu durumu. Diyarbakırlı iş insanlarını hedef alan çek senet mafyasının radarına takılan iş dünyasından yoğun şikâyetler var. Bilgileri dışında şirketleri ve şahısları adına düzenlenen sahte çek ve senetlerden dolayı mağdurlar.
Dolandırıcılar iki yöntemle tahsilât yapıyor. Şirketlerin ihmali ile icra yoluyla paranın ödenmesi (şirketlerin mal varlığını haciz edip, şirketi bloke etme ) şirketlere zorunlu olarak parayı ödetiyorlar. Şirketlerin mal varlığını haciz edip, yüksek miktarda para isteyerek anlaşma yoluna gidiyorlar.
Savcılık ve ceza mahkemelerinin, sahte senet ve sahte çek konusunda genel bakışları borç ilişkisi üzerine değerlendirme olduğu için, icraya itiraz yâda hukuk davası öneriyor. Bu genel uygulamayı bilen dolandırıcılar, resmi belgede sahtecilik suçları yönünde soruşturma ve kovuşturma başlatılamadığı için daha güvenle hareket ediyor. Sahte çek ve senetle icrayı durdurmak için icra hukuk mahkemeleri yüksek teminat isteğinden dolayı şirketler çok zorlu sürece giriyor. Menfi tespit davası sonuçsuz kalıyor.
Bu konuda savcılıklara suç duyurularının olduğu yönünde ciddi bilgiler var, çok yaygın olan bu durumu tersine çevirmek için galiba iş dünyasının topyekûn bir çalışma ve karşı çıkış çalışması başlatması gerekiyor. Anlatılanlar çıkardığım sonuç bu…