Diyarbakır’daki Cuma hutbesinde ‘Su’ uyarısı: “ÖLÇÜSÜZ KULANIM HAK İHLALİDİR"

Diyarbakır’daki bunaltıcı sıcaklar sürerken, Cuma hutbesinde su kaynaklarının azaldığı, gereksiz su kullanımının ve kirli suların nehirlerle yer altı kaynaklarını kirletmenin hak ihlali ve günah olduğu vurgulandı.

Ramazan YAVUZ-HABER

TİGRİS HABER - Diyarbakır’da bu haftaki Cuma hutbesi suyun ihtiyaçtan fazla kullanılmaması ve su kaynaklarının kirletilmemesine ayrıldı.

"SU TOPLUMSAL HAKTIR"

Diyanet İşleri Başkanlığınca hazırlanan "Suyumuzu İsraf Etmeyelim" konulu Cuma hutbesinde,

Yokluğu yaşanmadıkça, varlığının değeri bilinmeyen en büyük nimetlerden birinin “su” olduğu, suyun yüce Allah’ın gökyüzünden tertemiz olarak indirdiği, temizlik vesilesi kıldığı, rahmet ve bereket kaynağı olduğu belirtilerek, " Su, sadece bireysel bir ihtiyaç değil aynı zamanda toplumsal bir haktır. Her insanın, hatta bütün canlıların sağlıklı ve yeterli suya erişme hakkı vardır. Zira insanlar su ile hayatlarını sürdürür, hayvanlar suyla can bulur, bitkiler suyla yeşerir."

"SU SINIRSIZ DEĞİLDİR "

Hutbede, suyun insanın dilediği gibi tüketebileceği sınırsız bir kaynak olmadığına dikkat çekilerek, "Su, İlahi bir emanettir; sadece bize değil, gelecek nesillere de aittir. Bu sebeple suyu dikkatli kullanmak, korumak, adilce paylaşmak hepimizin hem dini, hem insani, hem de vicdani bir sorumluluğudur.' Denildi.

"ÖLÇÚSÜZ KULLANMAK HAK İHLALİDİR"

Suyu ölçüsüzce harcamanın, yaratılmış her bir canlının hakkını ihlal etmek, israf ve haram olduğunun belirtildiği hutbede şunlar yer aldı:

"Yüce Rabbimiz, Yiyiniz, içiniz, fakat israf etmeyiniz. Çünkü Allah israf edenleri sevmez.” buyurmaktadır.

El yıkarken, diş fırçalarken, tıraş olurken, duş alırken, meyve ve sebzeleri temizlerken gereğinden fazla su tüketmek israftır.

Evde, parkta, bahçede, tarlada, işyerinde, okulda veya sokakta nerede ve hangi amaçla olursa olsun, suyu gereksiz harcamak israftır. Arazi sulamalarında zamana riayet etmemek, sulama sırasında kendi hakkı ile yetinmeyip başkasının suyunu gasp etmek, herkese ait olan suyu kendi menfaati için kaçak kullanmak, insanların hakkına girmektir, günahtır. Aşırı kullanım sebebiyle suyun komşularımıza ulaşmasına engel olmak hak ihlalidir, vebaldir.

Temiz su kaynaklarını zehirli endüstriyel atıklar, kimyasal gübre, ilaçlar ya da çöpler ile kirletmek; atık suları, arıtma yapmadan nehirlere, göllere ve denizlere boşaltmak, insanların ve canlıların hayatını tehlikeye atmaktır, haramdır.

Kimse; ‘Benim imkânım var; istediğim kadar su harcar, dilediğim kadar kuyu açarım.” deme hakkına sahip değildir. Çünkü su; güçle, parayla ya da teknolojiyle elde edilen bir nimet değil; Allah’ın rahmetinin bir tecellisidir. Rabbimiz dilemezse, hangi teknoloji suyu gökten indirebilir? O murat etmezse, hangi güç, suyun toprağın derinliklerinde kaybolmasına engel olabilir? Nitekim Cenâb-ı Hakk’ın uyarısı gayet açıktır: “De ki, Söyleyin bakalım: Suyunuz çekilip kayboluverse, size kim temiz bir su kaynağı getirebilir?”

"SU KAYNAKLARIMIZ AZALIYOR"

Kuraklık, çevre kirliliği ve bilinçsiz tüketim sebebiyle temiz su kaynaklarımız her geçen gün azalıyor. Böylesine bir zamanda bize düşen; toprağımız çölleşmeden, ağaçlarımız kurumadan, sularımız yok olmadan gerekli tedbirleri almaktır. Suyumuzu; ölçülü ve dengeli kullanmaktır. Suyumuzun bir damlasını dahi israf etmemektir. Su kaynaklarını ve çevresini kirletmemektir. Su kaynaklarımızın korunmasına vesile olacak ağaçlar dikmek, yeni ormanlar oluşturmaktır. Sıcak günlerde hayvanlar için su mekânları ve kapları hazırlamaktır.

Yüce Rabbim; dağlarımıza, vadilerimize, ovalarımıza, susuz kalmış arazilerimize ve tüm bölgelerimize bol ve bereketli yağmurlar nasip eylesin. Gökten rahmetini, yerden bereketini eksik etmesin."

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Diyarbakır Haberleri