Naci SAPAN
TİGRİS HABER - Cumhuriyet Halk Partisi Diyarbakır Kadın Kolları Başkanı Avukat Güler Koçyiğit, Diyarbakır ve Türkiye genelindeki kadın cinayetlerine tepki gösterdi. Koçyiğit, Diyarbakır’da doğum günü kutlamasından dönen 22 yaşındaki genç kadının katledilmesiyle ilgili yaptığı açıklamada, “bu, toplumsal sessizliğin, cezasızlığın ve erkek egemen zihniyetin sonucudur” dedi.
Edinilen bilgilere göre, annesi, ablası ve kardeşiyle doğum günü kutlamasından dönen İ.A. (22), Şehitlik Mahallesi 50. Sokak'taki evinin bulunduğu binaya girdiğinde birlikte yaşadığı C.A'nın (30) silahlı saldırısına uğradı. İhbar üzerine olay yerine sağlık ve polis ekibi sevk edildi. Ağır yaralanan kadın, sevk edildiği hastanede tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.
CHP Diyarbakır Kadın Kolları Başkanı Güler Koçyiğit, 22 yaşındaki kadının katledilmesine tepki göstererek sert bir açıklama yaptı. Koçyiğit, açıklamasında şu görüşlere yer verdi;
“Dün Diyarbakır’da 22 yaşında genç bir kadın daha erkek şiddetiyle hayattan koparıldı. Henüz hayatının baharındayken, hayalleriyle, umutlarıyla, sevdikleriyle birlikte yok edilen bir can daha istatistiklere eklendi. Ama bu yalnızca bir sayı değil; bu, toplumsal sessizliğin, cezasızlığın ve erkek egemen zihniyetin sonucudur.
Kadın cinayetleri münferit değil, sistematiktir. Her gün ülkemizin dört bir yanında bir kadın, çoğunlukla en yakınındaki erkekler tarafından öldürülüyor. Aile, sevgili, eski eş, baba ya da erkek kardeş… Kadınlar çoğunlukla kendi evlerinde, güvende hissetmeleri gereken yerlerde katlediliyor. Diyarbakır’daki bu son cinayet de bu zincirin yeni halkasıdır.
Bu olay, yalnızca bir kadının ölümü değil; aynı zamanda bir toplumun adaletsizlik, duyarsızlık ve ataerkil düzen karşısında gösterdiği ihmalkârlığın da belgesidir. Her kadın cinayetinde eksik kalan adalet, bir sonraki cinayetin zemini oluyor. Koruma kararları yetersiz, cezalar caydırıcı değil, toplumsal tepki yüzeysel ve geçici kalıyor. Kadınlar öldürüldükten sonra hatırlanıyor; oysa yaşarken korunmaları gerekiyor.
Artık “bir kişi daha eksilmeyeceğiz” demek yetmiyor. Fiilen eksiliyoruz. Her ölüm bir toplumun yitirdiği vicdan, bir ailenin kaybettiği evlat, bir geleceğin yarım kalan hikâyesi oluyor. Diyarbakır’da katledilen genç kadın için adalet istiyoruz. Sadece onun için değil, yaşam hakkı ellerinden alınan tüm kadınlar için adalet istiyoruz. Ve hayatta kalan her kadın için güvenli bir yaşam talep ediyoruz.”