Diyarbakır’ın 100 kişilik orkestrası

Sedat Sezik, Diyarbakır’ın ilk trompet sanatçısı. Yaptığı müzikle herkesin ilgisini çekiyor.

Aziz Fidancı - Özel

TİGRİS HABER - Diyarbakır’ın ilk trompetçisi, aynı zamanda 100 kişilik orkestrası Big Bando'nun kurucusu ve şefi olan Sedat Sezik, Türkçe, Kürtçe, Zazaca, İngilizce ve Arapça şarkılar çalarak müzik yapıyor.

Diyarbakır’ın ilk trompetçisi olarak bilinen Sedat Sezik,  1998 yılında, Sezen Aksu ve birçok ünlü tarafından yaptırılan okulun en başarılı öğrencilerinden biri. 250 kişi içinde 3. olarak mezun olmuş. Marmara Üniversitesi'nde ise 600 kişi arasında 16. olarak mezun olmuş. Şu an Diyarbakır’da kurduğu orkestrada 60 erkek, 40 kadın bulunuyor.

Yaşam hikâyesi

1992 yılında Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde doğmuş, müzik hayatına ise, teneke çalarak başlamış. Sokaklardan topladığı teneke kutularıyla ilk orkestrasını kuran Sedat Sezik, şimdilerde “Diyarbakır’ın ilk trompetçi unvanına sahip ve kendisi gibi trompetçi yetiştiriyor. Müziğe ilk olarak teneke kutular çalarak başladığı Silvan ilçesine müzik öğretmeni olarak atanan Sezik, daha sonra 12 farklı grup kurarak toplamda 100 kişiyle Güneydoğu’da en büyük orkestrayı kurarak ona şeflik yapıyor

23 Nisan törenleri etkiledi

Silvan'da ilk bando ekibini 23 Nisan törenlerinde gördüğünü ve büyülendiğini ifade eden Sezik, müzik serüvenini şöyle anlatıyor:

"İlköğretimden sonra Diyarbakır'da Güzel Sanatlar Lisesi sınavını kazandım. Ailem tenekelere olan ilgimin peşinden gelerek Diyarbakır’a yerleşti. Okula başladığımda çok heyecanlıydım. Bu okulun,  Sezen Aksu ve birçok sanatçının destek verdiği okul olduğunu öğrendim. Ardından birçok müzik aleti ile tanıştım. Sezen Aksu’nun hibe ettiği üflemeli enstrümanlar vardı. Trompeti ilk olarak orda tanıdım. Elime aldım. Çalan kimse yoktu. Ne bileyim, kimsenin çalamadığı ve tenekeden olan müzik aleti ilgimi çekti. Hep üfledim durdum. Sonra ara ara sesler çıkmaya başladı. Sesini duyduğum an sazın ilk sesini duymak gibi heyecan verdi. Sonra araştırmaya başladım. Kimse yoktu. Hocalarım da çalamıyordu. Süs aleti olarak duruyordu. Hibe eden kişi Sezen Aksu idi. "Onun için bile olsa bu enstrümanı çalmam gerekir" diye düşündüm. Ve kendi çabamla başladım, sonra yanımda birkaç kişi daha olmalı dedim ve ilk orkestra hayalim de lisede böyle başladı" dedi.

Üniversite serüveni

Liseyi bitirdikten sonra Marmara Üniversitesi'ni kazanan ve müzik eğitimini burada sürdüren Sezik, ilk olarak 2005 yılında İstanbul  Devlet Senfoni Orkestrası'nin bir dinletisine denk gelmiş. "Çok ilgimi çekti. Büyük bir merak ve şaşkınlıkla izledim" diyen Sezik, bu tarihten sonra müzikten kopamadığını söyledi.

Üniversiteyi çok zor şartlarda bitirdiğini ve mezun olduktan sonra memleketi Silvan'a müzik öğretmeni olarak atamasının yapıldığını belirten Sezik, "Diyarbakır'a gelir gelmez bizim bölümden arkadaşlarla bir araya geldik. Bölüm dışında dans bölümünde olan arkadaşları da buldum. Toparlanıp 12 farklı alanda 100 kişilik devasa orkestra kurduk. Bir buçuk yıldan bu yana bölgede müzik yapıyoruz. Pandemide özellikle yasaklı günlerde il, ilçe ve köyleri gezerek otobüs üstünde dans edip hem eğlendik hem eğlendirdik. Şu an hedefim 100 kişilik grupla Silvan Hasuni mağaralarında konser vermek. Teneke çalarak rahatsızlık verdiğim ilçede müzik yapmak istiyorum. Sezen Aksu’yu davet ediyoruz. Bu konuda herkesin desteğine ihtiyacımız var " şeklinde konuştu.

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

Kültür-sanat Haberleri