Diyarbakır’ın yıllardır içinden çıkamadığı trafik çilesine, kentin mevcut demiryolu hattını kullanacak Raybüs projesiyle kalıcı bir çözüm kapısı aralanıyor. Şehri nefes aldıracak bu proje, sadece bir ulaşım değil, bir yaşam meselesi.
Diyarbakır’ı seviyorum. Onun çilesini de, güzelliğini de, umudunu da içimde taşıyorum. Her sabah işe giderken trafikle boğuşan, çocuğunu okula yetiştirmeye çalışan ya da hastaneye ulaşmak için dakikalarca otobüs bekleyen insanların yüzlerindeki yorgunluğu gördükçe, bu şehrin bir ferdi olarak içim sızlıyor. Diyarbakır’ın en büyük meselesi artık işsizlik ya da altyapı değil; kentimizin nefesini kesen ulaşım sorunudur. Bugün bu yazıyı, tam da bu nefes darlığına bir çözüm, bir umut penceresi açmak için kaleme alıyorum.
Artan nüfus, çoğalan araç sayısı, daralan yollar ve plansız otopark düzeniyle birlikte şehir içi ulaşım neredeyse kilitlenmiş durumda. Sabah ve akşam saatlerinde Dicle Köprüsü’nden Şanlıurfa Bulvarı’na, Sanayi Sitesi’nden Bağlar’a kadar her hat adeta bir çile yoluna dönüşüyor. Mevcut toplu taşıma ağı, bu yoğunluğu taşımakta zorlanıyor. Ancak çözüm aslında gözümüzün önünde, hem ekonomik hem de çevreci bir seçenek olarak duruyor: Raybüs.
Raybüs projesi, TCDD’ye ait mevcut tren raylarının şehir içi ulaşımda değerlendirilmesini öngören bir model. Yani sıfırdan bir altyapı kurmaya gerek yok. Şehrin içinden geçen ve günün büyük bir kısmında atıl durumda bulunan demiryolu hattı, sabah-akşam saatlerinde Diyarbakır halkının hizmetine sunulabilir. Bu sistem, şehir merkezini sanayi bölgelerine, üniversiteye ve hastanelere hızlı, güvenli ve ucuz bir şekilde bağlayacak.
Projeye göre; Çarıklı’dan başlayacak bir Raybüs hattı, On Gözlü Köprü üzerinden Şehitlik ve Ofis güzergâhından geçerek Batıkent, Sanayi, Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi ve Organize Sanayi Bölgesi’ne kadar uzanacak. Böylece hem şehir içi ulaşımın ana damarları birleşecek hem de binlerce insanın işine, okuluna ve hastanesine zamanında ulaşması sağlanacak.
Ulaşım uzmanlarının yaptığı değerlendirmelere göre bu hat hayata geçtiğinde, Diyarbakır trafiğinde en az %30 oranında bir rahatlama sağlanacak. Bu sadece trafikten kurtulmak anlamına gelmiyor; aynı zamanda her gün kaybettiğimiz onlarca saatin, boşa yanan binlerce litre yakıtın ve stres içinde geçen hayatların geri kazanılması demek. Kent ekonomisi açısından da büyük bir kazanç anlamına geliyor.
Peki bu kadar önemli bir proje neden hâlâ hayata geçmedi?
Aslında teknik çalışmalar büyük ölçüde tamamlandı. Ancak son bir adım eksik: Bakanlık onayı. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi bu konuda ciddi bir irade ortaya koymuş durumda. Ancak bu projenin gerçekleşmesi için merkezi idarenin, özellikle de Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın onayı gerekiyor. İşte tam da burada, Diyarbakır’ı temsil eden milletvekillerimize, sivil toplum kuruluşlarına ve kanaat önderlerine büyük bir sorumluluk düşüyor. Bu mesele, sadece bir belediye projesi değil; 2 milyona yaklaşan bir şehrin ortak geleceğidir.
Tramvay projesi de gündemde ve son derece kıymetlidir. Fakat Raybüs’ün avantajı, mevcut altyapıyı kullanmasıdır. Yeni bir ray döşemeye, yol kazısı yapmaya gerek kalmadan, yalnızca sinyalizasyon ve istasyon düzenlemeleriyle bu sistem yaklaşık 6 ay gibi kısa bir sürede hizmete alınabilir. Yani uzun yıllar sürecek bir yatırım yerine, kısa vadede büyük bir çözüm üretmek mümkün.
Raybüs, sadece bir ulaşım aracı değildir; aynı zamanda bir vizyon, bir nefes, bir yaşam projesidir. Diyarbakır’ın geleceğini planlamak, insanına zaman kazandırmak, çevreyi korumak ve modern bir şehir kimliği inşa etmek istiyorsak bu adımı bir an önce atmalıyız. Her geçen gün, bu şehrin yollarında biraz daha kaybolan umutlarımızın günü oluyor.
Ben bu çağrıyı yalnızca Yeşil Yıldız Derneği Başkanı olarak değil, Diyarbakır’ın sokaklarında yürüyen bir vatandaş olarak yapıyorum. Gelin, bu şehrin çilesine seyirci kalmayalım. Devletimizden, ilgili bakanlıktan, yerel yönetimden ve tüm sivil yapımızdan aynı hassasiyeti bekliyorum. Çünkü Diyarbakır bunu hak ediyor.
Sesime ses verin, Diyarbakır’a nefes olun!
Gelin, bu kadim şehrin çilesini birlikte silelim. Çünkü biz birlikte istersek, Diyarbakır’ı Raybüs kurtaracak.