Şirvan Oktay GÖRER
TİGRİS HABER - Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) tarafından düzenlenen “Doğu Raporu’nun 30. Yılında: Dünden Bugüne” başlıklı panel, DTSO binasında devam ediyor. Panele Siyaset Sosyoloğu Prof. Dr. Doğu Ergil, gazeteci Ruşen Çakır, yazar Mümtazer Türköne ve SAMER Araştırma Merkezi Koordinatörü Yüksel Genç konuşmacı olarak katıldı.
Panelde, 1995 yılında hazırlanan Doğu Raporu’nun ortaya çıktığı koşullar ile bugün gelinen siyasal, toplumsal ve ekonomik tablo karşılaştırıldı. Konuşmacılar, Kürt meselesinin uzun yıllardır ağırlıklı olarak güvenlik eksenli ele alınmasının çözümsüzlüğü derinleştirdiğine dikkat çekerek, demokratikleşme, ekonomi ve toplumsal barış boyutlarının birlikte değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı.
Panelin açılışında konuşan DİTAV Diyarbakır Tanıtma, Kültür ve Yardımlaşma Vakfı Başkanı Şehmuz Diken, Doğu Raporu’nun hazırlandığı dönemde yaşanan yoğunluğa dikkat çekerek, “O yoğunluk içerisinde işin mutfağında yer alarak elimizden geleni yaptık. Bugün göğsümüzü gere gere şunu söyleyebiliyoruz: O gün yürüdüğümüz kulvarla bugünkü Ticaret Odası yönetiminin çizgisi büyük ölçüde örtüşüyor” dedi.
1995 yılının Ağustos ayında hazırlanan raporun kamuoyuna yansımasıyla önemli bir tartışma zemini oluştuğunu hatırlatan Diken, 4 Ağustos 1995’te gerçekleştirilen lansmanın yalnızca bir rapor tanıtımı değil, yeni bir siyasal ve toplumsal tartışmanın başlangıcı olduğunu söyledi. Raporda yer alan “Eğer sorunu aşmak için şiddetten arındırılmış bir proje gerçekleştirilemezse çözüm dışarıdan gelecektir” ifadesinin bugün hâlâ güncelliğini koruduğunu vurgulayan Diken, aradan geçen 30 yıla rağmen yaşananların bir “deja vu” hissi yarattığını ifade etti.
Kaya: Çıkışın yolu barış ve diyalog
DTSO Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kaya ise Kürt sorununun yalnızca siyasetin değil, toplumun tüm kesimlerinin ortak meselesi olduğunu belirtti. Geçmişte iş dünyasının cesur çıkışlarının bugün de ihtiyaç olduğunu söyleyen Kaya, sorunun güvenlik politikaları ekseninden çıkarılarak sosyolojik, ekonomik ve siyasal yönleriyle ele alınması gerektiğini dile getirdi.
Bölgesel teşvik politikalarının amacına ulaşmadığını ifade eden Kaya, teşviklerden yararlanma oranlarının bölgede oldukça düşük kaldığını ve bunun eşitsizliği derinleştirdiğini söyledi. Kaya, Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik krizden çıkışın yolunun barış, diyalog ve komşu ülkelerle geliştirilecek ekonomik ilişkilerden geçtiğini vurguladı.
Beştaş: Umutlu olmak için nedenler var
Panelde söz alan DEM Parti Erzurum Milletvekili Meral Danış Beştaş, Kürt meselesinin hâlâ büyük ölçüde güvenlik eksenli ele alındığını, Meclis’e sunulan pek çok raporda sorunun adının dahi konulmadığını söyledi. Buna rağmen sürecin tamamen umutsuz olmadığını vurgulayan Beştaş, son dönemde yaşanan bazı gelişmeleri önemli eşikler olarak değerlendirdi.
Beştaş, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin çağrıları, Abdullah Öcalan’ın silah bırakma ve fesih yönündeki açıklamaları ile Meclis’te Kürt meselesinin ilk kez geniş bir siyasal zeminde tartışılmasını umut verici bulduklarını ifade etti. İYİ Parti hariç Meclis’in yüzde 95’ini temsil eden partilerin aynı komisyonda kavgasız şekilde çalışmasının önemli olduğuna dikkat çekti.
İktidarın henüz somut adımlar atmamasını eleştiren Beştaş, barışın yalnızca siyasi partilerin değil, tüm toplumun sorumluluğu olduğunu söyledi. DEM Parti’ye yönelik “iktidarla ittifak” eleştirilerini reddeden Beştaş, partilerinin mücadelesinin barış ve demokrasi için olduğunu ifade etti.
Komisyonda yapılan akademik içerik analizlerinin toplumsal barış, adalet, eşitlik ve özgürlük taleplerini açık biçimde ortaya koyduğunu aktaran Beştaş, Ocak ayında toplanacak yazım komisyonunun barış yasası, umut hakkı ve yasa gerektirmeyen somut adımları içeren bir çerçeve oluşturmasının hedeflendiğini belirterek, sürece dair umutlu olduklarını dile getirdi.
Panel, konuşmalar ve değerlendirmelerle sürüyor.