Ebedinoğlu: "Ölümlerde herkesin payı var”

DESOB Başkanı Ailcan Ebedinoğlu, Kobani protestoları sonrası yaşanan ölümlerden herkesin sorumlu olduğunu söyledi.

İlyas AKENGİN-

 Başbakan Ahmet Davutoğlu ile yapılan toplantıya katılan STK temsilcilerine çok sert tepki gösteren Ebedinoğlu, "Can pazarı ve savaşın olduğu bir bölgede ekonomiyi gündeme taşımak anlamsız. Nasıl Van depreminde tüm Türkiye bir olup sorunu çözdüyse çözüm sürecini de herkes sahiplenmelidir ”dedi. Vali Hüseyin Aksoy'un "Kentteki ölümler PKK-Hüda-Par arasında yaşandı" sözlerine de tepki gösteren Ebedinoğlu, "Bu ölümlerden herkesin payı var, budan eylemcilerin de, ilgili siyasi anlayışların da ve devletin ilgili birimlerinin de payı var. Hiç kimse bana ne diyemez" dedi.

Kobani eylemleriyle gerilen Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki STK temsilcileri, geçtiğimiz gün Başbakan Ahmet Davutoğlu ile görüşerek bölgedeki sıkıntıları aktardı. Toplantıya katılanlar arasında bulunan Diyarbakır Esnafa ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Alican Ebedinoğlu, toplantıda ve sonrasında yaşananlarla ilgili önemli değerlendirmelerde bulundu.

Başbakan Davutoğlu ile yaptıkları görüşmenin içeriğine dair konuşan Ebedinoğlu, "Toplantıda herkes görüşlerini dile getirdi. Ancak üzücü olan taraf bölgeden gelen arkadaşların hiçbiri asıl sorunu değinmedi. Çatışmaların yoğunlaştığı ve can kayıplarının olduğu bir dönemde herkes ekonomiyi ön palanda tuttular. Can pazarı ve savaşın olduğu bir bölgede ekonomiyi gündeme taşırmak anlamsızdı. Ben ise yaşanan olayları daha çok dile getirmeye çalıştım. Başbakana siyasi bir partinin çağrısı ile bu insanlar sokağa çıkmadığını söyledim. Yılların getirdiği bir birikim vardı. Kobani'de son yaşanan insanlık dramının yanı sıra olayların sosyolojik ve psikolojik yönlerinin olduğunu aktardım. Hükümetin bu bilinçle adım atması gerektiğini dile getirdim" dedi.

DAVUTOĞLU'NA KOBANİ BRİFİNGİ

Başbakan Davutoğlu'na yeni güvenlik yasasına ilişkin görüşlerini aktardığını belirten Ebedinoğlu, "Yasadan kaygılı olduğumuzu söyledim. Çünkü 1990 yıllarda yanlış politikalar nedeniyle bölgede on binlerce insan hayatını kaybetti. Devlet adına binlerce kişi öldürüldü. O dönemin güvenlik güçleri devlet adına bir çok olumsuzluk yaşattılar. Bir çok köy boşaltıldı ve insanlar boş yere cezaevinde yattı. Başbakan'a ayırca Kürtler için Kobani'nin neden önemli olduğunu ifade etmeye çalıştım. Başbakan '200 bin Kobani'li geldi ve biz yüreğimizi bunlara açtık' dedi. Oysa ki gerçek bu değil, bizzat o bölgeye gidip araştırma yaptık. Gelen 200 bin kişiden sadece 5 bini kamplarda kalıyor. Diğerleri hep akrabalarının yanında kalıyor. Her evde 50 kişi yaşıyor. 200 bin insanın kendi akrabasının evine gidiyorsa demek ki bir kan bağı var. Kürtler için Kobani bu nedenle çok önemli. Bu bağ sadece Kobani ile sınırlı değil, Irak sınırına kadar bu insanlarla bir kan bağı var. Bu nedenle Rojava bölgesinin Kürtler için büyük bir anlam ifade ettiğini dile getirdim. Sadece Kürtler değil, insanlık adına herke tepki gösterdi. Bizler ülkemizin gidip orada savaşmasını istemiyoruz, ancak insani koridorun açılması ve desteklenmesi lazım. Rojava'daki her ölüm, tepki ve psikolojik olarak ülkemizdeki Kürtler için bir etki yaratıyor. Bu etkide hükümete, devlete ve tüm vatandaşlara yansıyor. Bu yönlü kaygılarımızı dile getirdik" diye konuştu.

 ÇÖZÜM İÇİN VAN ÖNERİSİ

Kürt sorunun çözümü için Van modelini öneren Ebedinoğlu, "Bildiğiniz gibi Van'da bir kaç yıl önce deprem oldu. 75 milyon Van'ın yaralarını hep birlikte sardı. Bölgemizde 30 yıldır bir deprem yaşanıyor, artçıları sadece bölge ile sınırlı kalmıyor. Artçıları Edirne'yi de, Hakkari'yi de vuruyor. Her eve bir ateş götürüyor. Bu nedenle diyoruz ki, çözüm sürecine tüm halkların sahip çıkması gerekir. Herkesin sesini yükseltmesi lazım. Yanı başımızdaki vahşeti görmezden gelemeyiz. Eğer savaş sıçrarsa Türkiye'nin her yerine sıçrar. Yanlışa haykırmamız gerek. Devlet yanlış yapıyorsa devlete, örgüt yanlış yapıyorsa örgüte tepki göstermemiz lazım. siyasi çıkarlar bir kenara bırakılmadıkça kan akmaya devam edecek, bu nedenle bu kaygıların bir tarafa bırakılması lazım" diye konuştu. 

KAN DAVASINA DÖNÜŞMEDEN BİTMELİ

Bölgenin yeni bir Hizbullah-PKK çatışmasını kaldıramayacağını belirten Ebedinoğlu, "Son olaylar herkesi kaygılandırdığı gibi bizi de kaygılandırıyor. Bu olayların nelere mal olduğunu hep birlikte gördük. Olayların içinde ciddi bir provokasyon var. Bu kadar can kaybının fazla olması daha fazla kaygılandırıyor. Umarım iş kan davasına dönüşmeden tarafların geçmişten ders çıkartarak ders çıkarmaları gerekir. Bu konuda kurum adına biz elimizden geleni yapmayı çalışıyoruz. Her iki taraf arasında arabuluculuk yaparak sağ duyulu olmaları noktasında görüşlerimizi iletiyoruz. Devletin ve hükümetin ilgili birimleri de çatışmaların önlenmesi için adım atması gerekiyor".

ÖLÜMLERDEN HERKESİN PAYI VAR

Olaylar sonrası Vali Hüseyin Aksoy'un açıklamalarına tepki gösteren Ebedinoğlu, "Devlet otoritesinin tartışıldığı bir ortam yaratılıyorsa, orada devletin kim olursa olsun bu noktada görevini yerine getirmesi lazım. Olayı sadece Hizbullah ve PKK çatışması olarak değerlendirilirse o zaman otorite boşluğunu tartışmamız gerekir. Devletin otoritesini de tartışırken, her türlü yetkiyi güvenlik güçlerine verin demiyorum. Bu anlayış içinde bir oto kontrol olmalı. Bu ölümlerden herkesin payı var, budan eylemcilerin de, ilgili siyasi anlayışların da ve devletin ilgili birimlerinin de payı var. Hiç kimse bana ne diyemez. Bu ölümlerden herkesin payı var. Bir tarafa yüklememiz doğru değil, herkesin kendine bir pay çıkarması lazım. Herkes öz eleştiri yapmalı. Bu nedenle Vali'nin olaylarla ilgili 'PKK-Hizbullah çatışması, devletin ilgisi yok' açıklamasını doğru bulmuyorum" dedi.

HIRSIZLAR HER YERİ TALAN ETTİ

Olaylardan esnafın ciddi bir şekilde etkilenmediğini aktaran Ebedinoğlu, " Olaylarda en fazla kamu binaları etkilendi. Esnafa zarar vererek Kobani'ye destek verilmez, sorumlular eylem neden kontrol dışına çıktı bunu irdelemeli. Çünkü bu olaylara çok sayıda hırsızı ve uyuşturucu kullanan da karıştı ve bunlar bir çok yeri talan etti. Kente yakışmayan tablo gördük. İnsanların büyük bir bölümü Kobani için sokağa çıktı ancak bunların içinde hırsızı da provokatörü de vardı. Sadece çağrıcıları sorumlu tutmak doğru olmaz, hepimizin ders çıkarması lazım".

SİYAH BAYRAKLI EYLEM

Kepenk kapatma tarzını yanlış bulan Ebedinoğlu, "Bu tür toplumsal olaylarda gönüllük esaslı olmalı. Eylem yapılacaksa esnafın kapısı kapanmamalı, örneğin bir yer eylem yapılacaksa esnaf iş yerine siyah bayrak assın. Ancak bu eylemler gerçekten toplumu ve bölgeyi yaralayan olaylar için olmalı. Bu olmazsa kepenk kapatma hem bölge ekonomisine hem kent esnafına zarar veriyor" şeklinde konuştu.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Güncel Haberleri