Erebê Şemo Dile Gelince!

Şeyhmus DİKEN

Maksim Gorki diyor ki; "Kürt halkı, kendi yazarı Erebê Şamilov'un diliyle konuşuyor." Bakın bu bir yazara, yine büyük bir yazarın verdiği koca bir değerdir. Gorki, Erebê Şemo Kürt Halkının diliyle konuşuyor ya da yazıyor demiyor. Kürt halkı Şemo'nun diliyle konuşuyor, diyor.

 

Lis Yayınları'nın "Şivanê Kurmanca"* ismiyle yakın zamanda yayınlanan ve Erebê Şemo tarafından 1935 yılında yazılıp basılan kitabını elime aldığımda itiraf edeyim ki ben de "Kurdewarî" bir gurur duydum.

Neden mi? Birincisi teknik olarak çok kaliteli bir baskı olmuş Şivanê Kurmanca. İkincisi 1935 yılında Erivan'da basılan kitabın tıpkıbasımı da birlikte yayınlanmış ve ilk defa eserin tamamı orijinal metniyle birlikte Kürtçenin okurunun karşısına çıkmış.

Ve bir başka önemli nokta da şu ki; kitabı yayına hazırlayan Mustafa Aydoğan en az kitap kadar kıymetli 50 sayfalık bir Erebê Şemo ve Şivanê Kurmanca araştırması ile kitabı okurla buluşturmuş.

Anlaşılan o ki; benim gibi kimi başka Kürtler de, az da olsa böylesine çok önemli ve prestij kitabı diyebileceğimiz Kürtçe kitaplarla Kürt okurunun buluşmasını önemsiyor.

Her defasında tekrar ve tekrar yineliyorum. Kürt Sorunu çözülecekse gündelik hayatın tutunduğu noktalardan kendini ele verir. Başçavuşun, karakol polisinin, belediye zabıtasının, trafik memurunun, vergi dairesindeki veznedarın ya da nüfus kâğıdınızı elinize tutuşturan memurun kafası hâla eski telden çalıyorsa, Ankara istediği kadar hikâye anlatsın lafı güzaf. Hoş şimdilerde Ankara'da aynı tavırdan dem vuruyor ya!

Şimdi işin tam da burasında yaşadığı dönemde anadili Kürtçe'nin yanında; Ruşça, Türkçe, Yunanca, Ermenice de bilen bir Kürt yazarının ve Modern Kürt romanının atası olarak kabul edilen ilk Kürtçe romanı yazan Erebê Şemo'nun romanının yayınlanması moral açıdan da önemli.Bu moral gücün önünü kesemeyecekler benden söylemesi.

Öyle inanıyorum ki; bu türden kitapların yayınıyla, bu moral güç takviyesi Kürtçenin en çok konuşulan lehçesi Kurmanci üzerinden bir yazılı ve sözel mutabakatın oluşmasına da ortam hazırlayacak. Bunu da bugünden söylemek öyle çok anlamlı bir öngörü olmasa da söyleyeyim de içim rahat etsin.

Belki kimilerine göre "yeri değil" denebilir. Ama kanımca tam da bu metin içinde vurgulanması gereken bir durum. Yani ez cümle var olmanın dille, ortak bir dille mümkün olabileceğinin vurgusu! Kürtler, kendi iradeleri dışında bölünmüş ve parçalanmış bir halk.

Irak ve Suriye'dekiler Araplarla, İran'dakiler Fars'larla, Türkiye'dekiler de Türk Halkıyla birlikte yaşamaya çalışıyor. Bu manada bakarsak Kürtlerin kendi iç sesleri anlamında kardeşliğe, diğer birlikte yaşadığı halklarla da dostluğa ihtiyaçları var.

Ama gelin görün ki, kimi siyasal müdahaleler Kürtlerin entelektüel bilinçlerinin giderek gelişmesine ortam oluşturacak ortak bir dil mevzuunun ciddi manada önüne bariyer koyuyor.

Örneğin, Irak Kürdistan'ında yaşayan Kürtlerin mücadele tarihleri boyunca Araplarla siyasal manada ilişkilerini koparmış olmalarına rağmen hâla Arap alfabesinde ısrar etmeleri manidar.

İstedikleri kadar kuzey-güney diyalogunun önünü kesmek, mutabakatını kırmak manasında, güney Kürtlerinin hâla Arap alfabesinde ısrar ile Soraniceyi resmi olarak dayatmasını sağlasınlar, hatta maniple etsinler. İktidarların dilin lehçelerine eşit mesafede durma doğruluğuna da inanarak, doğruların bulunulacağına da inanıyorum. Kürtler ortak bir lehçede karar da kılacaklar. Mesela Latin alfabesi ve Kürtçenin Kurmanci lehçesi. Buna yürekten inanıyorum...

Erebê Şemo'nun Kars'ın Susuz beldesinden başlayan serüveni bugünlere evirildi. Erebê Şemo romanını dönemin Komünist gençlik örgütü olan Kürt Konsomollarına ithaf etmiş. Ve Ermenistan Komünist Partisi'nde çalışmış. Stalin'in malum sürgünlük yıllarından da epeyce bir zaman dilimi içinde nasibini almış.

Şivanê Kurmanca ile içinde otobiyografik öğeler de taşıyan Kafkas Kürtlerinin ve 1900'lü yılların Ermenistan'ının ve tabii ki Octobre devriminin yarattığı iktidarın Kürt hayatını didikleyen romanı bugün Kürtçede ısrar eden yazarlara ışık saçıp rehber oluyor. Moral güç veriyor. Heyecan katıyor.

Evet, Kürtlerin Latini ve Kurmanci Erebê Şemo'nun 80 sene önce yazdığı ve kullandığı diline ihtiyacı var. Kürtlerin sadece siyasette değil edebiyatta da morale, şiddetle ihtiyaçları var... Hem de çok...

*Erebê Şemo. Şivanê Kurmanca. Weşanxaneyê Lîs. Diyarbakır.

 

Şeyhmus Diken

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.