Fark yaratan kolej

Bil Koleji öğrencilerine 21.’inci yüzyılın becerilerini kazandırıyor!

Diyarbakır’daki eğitim öğretim hayatına yeni bir soluk katan Bil Koleji Kurucusu Yunus Oruç, Bil Kolejinin farklılıkları ve okulun Diyarbakır’a kattığı değer üzerine gazetemize önemli açıklamalarda bulundu.

Çocuklar kendi oyunlarını, oyuncaklarını yapacak

“21.’inci yüzyıl becerilerini çocuklarımıza kazandıracak bir eğitim modeli, sistemi” ile eğitim öğretim hayatına yeni bir soluk, yeni bir renk kattıklarını belirten Oruç, “Bu anlamada robotik derslerine, kodlama derslerine ciddi bir şekilde önem vermekteyiz. Bununla alakalı temel hedefimiz çocuklarımızın bu eğitimleri aldıktan sonra kendi bilgisayar oyunlarını, kendi oyuncaklarını kendilerinin tasarlayabilecekleri bir düzeye gelmeleridir” diye konuştu. Yabancı dil eğitimine büyük önem verdiklerini sözlerine ekleyen Oruç, 14 saat yabancı dil eğiti verdiklerinin de altını çizdi.

Anaokulundan üniversiteye Bil Kolejleri farkı

7 bin metrekare kapalı, 6 bin metrekare yeşil alan ve sosyal tesislere sahip olan okulda iki adet yüzme havuzu olduğunu belirten Oruç,  okulun fiziki yapısında pedagojik mimariye çok özel bir önem verdiklerini söyledi. Öğrencilere yeteneklerini, becerilerini, kabiliyetlerini en iyi şekilde geliştirebilecekleri modern bir alan oluşturduklarına vurgu yapan Oruç, “ Anaokulundan üniversiteye, doktora eğitimine kadar bir zincir kurguluyoruz ve ülkemize en üst düzeyde eğitim almış bireyler kazandırmak istiyoruz. Dinamik, özgüveni yüksek bireyleri toplumumuza kazandırmayı hedefliyoruz. Tabii ki, bizden mezun olan öğrencilerimiz istedikleri üniversiteye gidebilecekler anacak İstanbul Aydın Üniversitesi, bizden mezun olan çocuklarımıza her konuda ciddi avantajlar ve imkânlar sunacaktır. Çocuklarımız İstanbul Aydın Üniversitesinde ayrıcalıklı olacaklardır, yarı yarıya burslu olabileceklerdir” dedi.

İki ay içinde TÜBİTAK’tan üçüncülük kazandılar

TÜBİTAK’ın düzenlediği STEM yarışmasında deniz suyunun arıtılması projesi ile üçüncülük kazandıklarını ifade eden Oruç, “Daha açılışımızın ikinci ayında TÜBİTAK gibi bir kuruluşun Türkiye çapında düzenlemiş olduğu bir yarışmada öğrencilerimiz üçüncülüğe hak kazandılar. Fen alanında TÜBİTAK’ın ya da uluslararası çapta düzenlenecek yarışmalara çocuklarımızı yetiştirecek bir kulübümüz var ve TÜBİTAK’taki üçüncülüğü bu kulübümüz gerçekleştirdi. Bu yarışmada deniz suyunun arıtılarak temiz suya dönüştürülmesi projesiyle çocuklarımız dereceye girdiler” şeklinde konuştu.

Diyarbakır’da eğitim öğretim hayatına katılan özel kolejlerin eğitime katkısını ve Bil Kolejlerinin farkını İlk eğitim öğretimin döneminin başında olan Diyarbakır Bil Koleji Kurucusu Yunus Oruç ile konuştuk.

Diyarbakır’da Bil Kolejinin kuruşundan biraz bahseder misiniz?

 

 

 

‘Bil Kolejleri, Türkiye’de 100 kampus ile 100 bin öğrenci hedeflenmektedir’

“Bil Koleji Bil Holding bünyesinde bu yılın ilk döneminde açıldı. Biraz Bil Holdingden bahsetmek istiyorum. Yatırımlarının tamamını eğitim ve öğretime yapan bir kuruluştur. Bünyesinde yayınevleri, İstanbul Aydın Üniversitesi ve Bil Kolejlerini ihtiva ediyor. Bil Koleji ile birlikte 2023 vizyonu çerçevesinde Türkiye’de 100 kampus ile 100 bin öğrenci hedeflenmektedir. Bu çerçevede Bil Kolejleri, vizyonu geniş, dünya ile entegre olmuş, 21.’inci yüzyıl becerilerini çocuklarımıza kazandıracak bir eğitim modeli, sistemi geliştirmiştir. Bu çerçevede Diyarbakır’da da bu bayrağı biz devraldık ve dalgalandırıyoruz. Memleketimize en iyi şekilde hizmet etmeye çalışıyoruz. İstanbul Aydın Üniversitesi,40 binin üzerinde öğrencisi ve 2 binin üzerinde öğretim üyesi ile şuan Türkiye’nin en çok tercih edilen vakıf üniversitesidir. Dünya ile entegre olmuş, dünyanın çok farklı ülkelerinden öğrencileri kabul eden büyük bir eğitim kurumudur. Biz de Bil Koleji olarak onunla birlikte, onun bize açmış olduğu yolda yürüyor ve onun gözlüğüyle dünyaya bakabiliyoruz.

‘Çocuklarımız kendi bilgisayar oyunlarını, kendi oyuncaklarını tasarlayabilecekler’

Diyarbakır Bil Kolejinin yönetim kadrosunda birebir eğitimciler yer almaktadır. Ben, matematik öğretmeniyim ve uzun yıllarımı özel sektörde eğitim camiasının içinde bulundum. Yani, özel eğitimin tüm süreçlerini yakinen bilen bir insanım. Tüm bu deneyimlerimizle Bil Kolejini çok özel, modern bir kampüste, çocukların tüm sosyal imkânları gözetilerek tasarlanmıştır. Çocuklarımızın akademik başarılarının yanında sosyal becerilerini de geliştirecekleri, iki yabancı dil öğrenebilecekleri ve dünya dillerini en iyi şekilde konuşabilecekleri bir öğrenci profili hedefliyoruz. Çocuklarımızın 21.’inci yüzyıl becerilerini elde etmelerini istiyoruz. Bu anlamada robotik derslerine, kodlama derslerine ciddi bir şekilde önem vermekteyiz. Bununla alakalı temel hedefimiz çocuklarımızın bu eğitimleri aldıktan sonra kendi bilgisayar oyunlarını, kendi oyuncaklarını kendilerinin tasarlayabilecekleri bir düzeye gelmeleridir. Dil ile alakalı olarak da çocuklarımızın İngilizce ve Almancayı çok iyi kullanabilecekleri bir düzeyi hedefliyoruz. Tabii ki, bütün bunlar bir süreç işidir ve bugünden yarına hemen olabilecek bir şey değildir. Bunun farkındayız ama bu hedefe ulaşabilmek için çok güçlü bir kadroya, altyapıya sahip olduğumuzu ve hedefimize ulaşma noktasında güçlü bir hazırlığa sahip olduğumuzun da bilincindeyiz. Bil Kolejlerinin Genel Müdürlüğüyle entegre bir şekilde ve onların yönlendirmesiyle yabancı dil sorununu ciddi anlamda çözeceğimize inanıyoruz. Bu kapsamda çok iyi ve ağırlıklı bir dil eğitimimiz olduğunu söyleyebilirim. Özellikle beşinci sınıflarımızda haftada 14 saat dil eğitimi vermekteyiz. Haftanın 6 günü öğrencilerimize hizmet veriyoruz. 5 gün normal eğitim öğretim müfredatı uygulanmakta altıncı gün ise çocuklarımızın sosyal yönlerini geliştirebilmeleri için oluşturduğumuz kulüplerde çocuklarımızı kendi becerilerine, isteklerine ve ilgi alanlarına göre tercihleri doğrultusunda hizmet vermekteyiz. Çocuklarımız bu kulüplerde işinin uzmanları tarafından eğitilmektedirler.

Okulunuzun fiziki yapısından biraz bahseder misiniz?

‘Pedagojik mimari açısından en modern yöntemleri uyguladık’

Okulumuzun 7 bin metrekare kapalı alanı var. Aynı zamanda 6 bin metrekare alanda da yeşil alan ve sosyal tesislere sahiptir. Okulumuzda iki adet yüzme havuzu mevcuttur. Bir jimnastik ve aerobik salonumuz var. Kapalı spor salonumuz halı sahalarımız, basketbol, voleybol sahalarımız çocuklarımızın hizmetindedir. Okulumuzun mimarisine çok özel bir önem verdik. Yani, pedagojik mimariye çok özel bir önem verdik. Okulumuzun her taraftan ışık alamsına, ferah olmasına, öğrencilerin sosyal etkinlik alanlarından kolay bir şekilde yararlanmalarını gözeterek pedagojik mimari açısından en modern yöntemleri uyguladık. Yine, çok büyük bir konferans salonumuz, çok büyük, zengin ve modern bir kütüphanemiz mevcuttur. Çocuklarımızın yeteneklerini, becerilerini, kabiliyetlerini en iyi şekilde geliştirebilecekleri modern bir alan oluşturduk.

‘Donanımlı bir eğitimci kadro ile hareket ediyoruz’

Kadro olarak da çok uzman arkadaşlarla birlikteyiz. Çocuklarımızın yeteneklerini keşfedecek, onları yetenekleri doğrultusunda yönlendirecek ve onlara kendilerini en iyi şekilde geliştirecekleri imkânları sağlayacak donanımlı bir eğitimci kadro ile hareket ediyoruz. Öğrencilerimize en iyi şekilde rehberlik edecek, onlara temel dersler konusunda en iyi eğitimi verecek uzman bir kadro ile çalışmaktayız. Tüm bu süreçlere öğrenci velilerini de katarak, çocukların eğitimine aileleri de katarak çocuklarımızı hedeflerine ulaştırmış olacağız.

‘Anaokulundan üniversiteye kadar olan zincirin tamamında varız’

Biz Bil koleji olarak anaokulundan üniversiteye kadar olan zincirin tamamında varız. Şuan için burada anaokulu, ilköğretim ve ortaokul hizmeti vermekteyiz. İnşallah 2019 yılında lisemizi de açmayı planlıyoruz. Zaten İstanbul Aydın Üniversitesi ile birlikte üniversite eğitimini de öğrencilerimize sunmaktayız. Yani, anaokulundan üniversiteye, doktora eğitimine kadar bir zincir kurguluyoruz ve ülkemize en üst düzeyde eğitim almış bireyler kazandırmak istiyoruz. Dinamik, özgüveni yüksek bireyleri toplumumuza kazandırmayı hedefliyoruz. Tabii ki, bizden mezun olan öğrencilerimiz istedikleri üniversiteye gidebilecekler anacak İstanbul Aydın Üniversitesi, bizden mezun olan çocuklarımıza her konuda ciddi avantajlar ve imkânlar sunacaktır. Çocuklarımız İstanbul Aydın Üniversitesinde ayrıcalıklı olacaklardır, yarı yarıya burslu olabileceklerdir. Hakeza öğrencilerimiz arzu ederlerse yüksek lisan ve doktora yapmak noktasında ciddi avantajlar elde edeceklerdir. Yine, aynı avantajlar öğretmenlerimiz için de geçerlidir. Öğretmenlerimiz geçtiğimiz yaz orada ciddi bir kamp dönemi geçirdiler. Türkiye’de eğitim alanının en uzman kadroları tarafından sıkı bir eğitimden geçirildiler.  Yani, Bil Kolejleri olarak İstanbul Aydın Üniversitesinin tüm olanaklarından, nimetlerinden istifade edebileceğiz.

 

 

 

90’lardaki süreci doğru değerlendiremedik

Şuan dünyada eğitim öğretim alanında tutukları yer açısından gelişmiş ülkelere baktığımızda bu alanda ciddi yatırımları olduğunu görmekteyiz.  Eğitime ciddi yatırımlar yapan gelişmiş ülkelerin eğitim süreçlerinden geçen çocukların ne kadar nitelikli, donanımlı bir şekilde hayata atıldıklarını biliyoruz. Bu ülkeler eğitime verdikleri önem sayesinde bir nevi geleceklerini garanti altına alıyorlar. Ülkemizin yakın geçmişinden bir örnek vereyim; rahmetli Turgut Özal 1993 yılında Cumhurbaşkanı sıfatıyla Ortadoğu Teknik Üniversitesinde üç tane bilgisayarın açılışını gerçekleştiriyor. Yine aynı dönemde Apple’nin de aynı dönem içinde harekete geçtiğini görüyoruz. Tabii burada rahmetli Özal’ın Bilişimin önemini kavrayan yüksek vizyonunun önemini vurgulamış olduk. Ama Türkiye eğer o dönem bilişim sektörüne ciddi bir yatırım yapabilmiş olsaydı bugün neleri elde ederdi bir düşünün. Apple, o dönem henüz pek bir cirosu olmayan yeni kurulmuş bir şirket ama bugün neredeyse bir trilyon dolarlık bir servete ulaşmıştır. Bu servet Türkiye’nin gayrı safi milli hâsılasına eşdeğerdir. Bilginin gücü budur ve biz bunu o gün değerlendirmiş olsaydık, yatırımı bilgiye, bilgininin geliştirilmesine yapmış olsaydık bugün hangi noktada olurduk. Biz o günkü süreci doğru değerlendirmiş olsaydık, içimizden birçok Steven Paul Jobs’lar çıkacaktı ve bugün bir değil birkaç Türkiye’yi temsil edecek güçlü şirketlerimiz olacaktık ve geleceğe böyle bir güçle yürüyecektik.

‘Biz çocuklarımızı geleceğin Apple şirketlerinin yöneticileri olarak görüyoruz’

Biz Bil Kolejleri olarak tam da bilginin gelecek açısından öneminden hareketle geleceğimiz olan çocuklarımızı bilginin kazanılması ve geliştirilmesi noktasında en iyi bir şekilde yetiştirmek için varız. Biz çocuklarımızı geleceğin Apple şirketlerinin yöneticileri olarak görüyoruz. Ülkeyi yönetecek bakanlar, başbakanlar, Cumhurbaşkanları yetiştirme vizyonu ile hareket ediyoruz. Çocuklarımızın donanımlı bir şekilde yetişmesi bizim açımızdan çok çok önemlidir. Bil Kolejinin temel felsefesi geleceğimiz olan çocuklarımızın yarınlara en iyi şekilde hazırlanmalarını sağlamak üzerine kuruludur. Yani, geleceğimizin inşası için bugünden çocuklarımızın eğitimine azami hassasiyet göstermemiz gerektiğinin fazlasıyla idrakindeyiz.  Bunun için de tüm yatırımlarımızı eğitim alanında yapıyoruz.

Bil Koleji olarak Diyarbakır’da ilk döneminiz ve dönemin de daha başındasınız. Diyarbakır halkının okulunuza ilgisi nasıl?

Diyarbakır aydın bir kenttir

Diyarbakır eğitim ve öğretimin önemini kavrayan bu alandaki gelişmeleri önemseyen aydın bir kenttir. Diyarbakır, binlerce yıllık tarihi, kültürü ile medeni bir kenttir. Diyarbakır bilimsel geçmişi açısından da güçlü bir kenttir. Kentimiz, çok değerli bilim adamlarını, sanatçıları yetiştirmiştir. Diyarbakır, kendi emsali olan şehirlerarasında köklü geçmişiyle aydın bir kenttir ve bundan dolayı da eğitim ve öğretimi ciddi anlamda önemsemekte ve bu alanda yapılan yatırımların kıymetini fazlasıyla bilmekte, hakkını teslim etmektedir. Diyarbakır halkı kentimize yapılan tüm güzellikleri görüyor ve takdir ediyor. Yani, halkımızın Bil Kolejine teveccühü en üst noktadadır. Bir örnek vermek istiyorum; TÜBİTAK’ın düzenlediği ulusal bir yarışma vardı, STEM yarışması. STEM, Science (Fen), Technology (Teknoloji), Engineering (Mühendislik) ve Mathematics (Matematik) kelimelerinin birleşiminden oluşuyor. Bizim öğrencilerimiz de o yarışmaya katıldı ve orada Türkiye üçüncüsü oldular. Daha açılışımızın ikinci ayında TÜBİTAK gibi bir kuruluşun Türkiye çapında düzenlemiş olduğu bir yarışmada öğrencilerimiz üçüncülüğe hak kazandılar. Bu hem bizim için hem de Diyarbakır adına çok gurur verici bir şeydir. Bunu tabii ki Diyarbakır halkı da görüyor ve bu bizim için daha bir başlangıçtır ve ileride çok daha iyi sonuçlara imza atacağız.  Biz Bil Koleji olarak tüm bilimsel çalışmalarda, araştırmalarda, yarışmalarda olmak istiyoruz. Yine, sportif başarıların altında imzamızın olmasını istiyoruz. Bu konuda da iddiayız ve öğrencilerimiz bunun hazırlığı içindeler. Sosyal, kültürel, sanatsal tüm aktivitelerin içinde Bil Koleji en ön safta yerini alacaktır. Bu anlamda Diyarbakır’ımızın ilgisine, teveccühüne bu vesileyle teşekkür etmek istiyorum. Biz gücümüzü Diyarbakır’dan alıyoruz ve halkımızın teveccühüyle gün geçtikçe de hedeflerimize doğru emin adımlarla yürüyoruz.

Okulunuzun öğrenci mevcudu nedir?

‘Yüzde 50 kapasite ile çalışmaktayız’

Burası 34 derslikli, 800 öğrenci kapasiteli bir eğitim öğretim kurumudur. Tabii ki, kuruluşun ilk yılında biranda okulun tamamını doldurursanız eğitim öğretim müfredatınızı istediğiniz şekilde yerleştirmeniz çok zordur. Biz bu işte tecrübesi olan insanlarız ve bu işin öneminin de zorluğunun da gayet farkındayız. Bundan dolayı bizim planımız şudur; birinci yılımızda yüzde 50, ikinci yılımızda yüzde70, üçüncü yılımızda yüzde 80, dördüncü yılımızda ise yüzde 100 kapasite ile hizmet vermektir. İlk yıl için hedefimizi fazlasıyla tutturduk. Yani, şuan yüzde 50 kapasite ile çalışmaktayız.

Bugün hafta sonu ve öğrenciler şuan faaliyetteler, hafta sonu faaliyetlerinizle ilgili neler söylemek istersiniz?

 

 

 

 

Hafta sonu faaliyetleri

Biz hafta sonu etkinliklerini planlarken, modern yaşamın getirmiş olduğu zorlukları gözettik. Tabii ki, bu zorluklardan en büyük nasibi de çocukların aldığının farkındayız. Çocuklarımız hafta sonları çocukluğunu yaşayamamaktalar. Velilerin içinde bulunduğu iş yoğunluğu, çalışma hayatının zorlukları, çocukların yeteri kadar ilgi görmelerinin ne yazık ki önüne geçiyor. Yani, bu iş yoğunluğunda velilerin çocuklara ayırdığı nitelikli zaman giderek azalıyor. Aslında biz tam da velilerin çocuklarına ayıramadıkları bu nitelikli zamanı yaratmak için, velilerimizin bu boşluğunu doldurmak için hafta sonu etkinliklerini planlıyoruz. Biz Cumartesi günkü etkinlikleri planlarken, temel iki dinamik oluşturduk. Bunlardan birincisi dil eğitimi, diğeri de sosyal kulüp faaliyetleridir. Günün büyük bir bölümünü dil eğitimi üzerinde geçirmektedirler. Diğer zamanda ise çocuklarımızın kendi yeteneklerine, hobilerine, isteklerine göre seçmiş oldukları sosyal kulüplerdeki faaliyetlerdir. Bunun yanında akademik başarıları teşvik edecek kulüplerimiz de vardır. İleride çocuklarımızı olimpiyatlara hazırlayacak kulüplerimiz olacak. Çocuklarımızı akademik ve bilimsel anlamda belli bir doygunluğa ulaştıracak kulüplerimiz de çok yakında açılacak.

Bu kulüpleri biraz açar mısınız?

Deniz suyunu arıttılar, TÜBİTAK’ta üçüncü oldular

Mesela matematikle alakalı olimpiyatlara çocuklarımızı hazırlayacak bir kulüp olacak. Yine, fen alanında TÜBİTAK’ın ya da uluslararası çapta düzenlenecek yarışmalara çocuklarımızı yetiştirecek bir kulübümüz var ve TÜBİTAK’taki üçüncülüğü bu kulübümüz gerçekleştirdi. Bu yarışmada deniz suyunun arıtılarak temiz suya dönüştürülmesi projesiyle çocuklarımız dereceye girdiler. Bu proje çok büyük bir ilgi gördü. Normalde deniz suyunun arıtılması çok pahalı bir sistemdir ama çocuklarımız çok basit bir düzenekle bunu gerçekleştirdiler. Bu geliştirilen proje gemilere monte edildiğinde gemiler seyahat ederken denizleri arıtabilecekler. Robotik ve kodlama ile alakalı bir kulübümüz var. Burada çocuklarımız kendi robotlarını kendileri yapabilecekler, kendi web sayfalarını yapabilecekler. Çocuklarımız bu kulüplerde kendi oyunlarını tasarlayabilecekler.

‘Tüm imkânlarımızı memleketimize seferber etmenin gayreti içindeyiz’

Tabii ki, biz bu kentin bir dinamiği olarak Diyarbakır’daki tüm gelişmelerden kendimizi sorumlu hissediyoruz. Bünyemizde olan yenilikleri, güzellikleri Milli Eğitim ile köy okullarımız ile paylaşıp bunu tüm kente mal etmek istiyoruz. Bununla ilgili yakın zamanda seminerlerimiz olacak. İstanbul Aydın Üniversitesi ile birlikte olmamız, kardeş kuruluş olmamız bize ciddi avantajlar sağlıyor ve bu avantajlardan tüm kentimizin yararlanmasının koşullarını oluşturmak istiyoruz. Bunu bu memlekete karşı bir sorumluluk, bir borç olarak görüyoruz. Elimizden gelen tüm imkânları memleketimize seferber etmenin gayreti içinde olacağız.

Diyarbakır’a özel bir üniversite için öncülüğe hazırız

İstanbul Aydın Üniversitesi Mütevelli heyeti başkanı Dr. Mustafa Aydın, okulumuzun açılışını gerçekleştirdi. Açılışta yaptığı konuşmasında kamuoyuna çok açık bir şekilde Diyarbakır’da özel bir üniversite kurulması için üzerimize düşenler noktasında yapılması gerekenlerin azamisini yapacağımızı deklere etmişti. Bu çıkış kamuoyunda ciddi bir taktir de görmüştü. Yani, biz Diyarbakır’a özel bir üniversite kurulmasını misyon edinmiş bunun için elimizden gelen her türlü çabayı göstereceğimizin güvencesini taahhüt etmiş durumdayız. Diyarbakır’ın eğitim hayatına böyle bir katkı sağlayabilirsek kendimizi bahtiyar addetmiş olacağız. Burada yeri gelmişken, Diyarbakır’a hizmetlerinden dolayı, böylesine bir yatırımı ketimize yapmış olmasından dolayı Dr. Mustafa Aydın Bey’e de teşekkür ediyorum.

Bil Koleji olarak ne kadar öğrenciye nasıl burs koşulları sağladınız. Bil Kolejinde bursluluk koşulları nedir?

Yüzde 100’den yüzde 30’a kadar burs veriyoruz

Tabii ki, gönlümüz arzu eder ki toplumun her kesiminden öğrencilerimize eğitim öğretim hizmeti verelim. Biz sınırlı imkânlarımızla da olsa en maksimum şekilde halkımızın istifadesine sunuyoruz. Şuanda her yıl kabul ve bursluluk sınavları gerçekleştiriyoruz. İlk yılımızda açtığımız sınava Diyarbakır’da 7 bin öğrencimiz katıldı. Bu öğrenciler içinde başarı durumlarına göre yüzde 100 burstan başlayarak kademeli olarak yüzde 30 bursa kadar öğrencilerimiz istifade etmektedirler. Şuanda bizde burslu okuyan azımsanmayacak kadar öğrenci profilimiz mevcuttur. Biz öğrencilerimizin başarısını önemsiyoruz ve bunu ödüllendirmek istiyoruz. Bil Kolejleri olarak çok iyi bir bursluluk programımız var ve bunu öğrencilerimizin hizmetine sunuyoruz.

Diyarbakır’da özel okul anlamında ciddi yatırımlar ve birbirinden iddialı eğitim kurumları var. Sizin Bil Kolejleri olarak farkınız nedir?

‘Çocuklarımıza 21.’inci yüzyıl becerilerini kazandırıyoruz’

Tabii ki, açılmış ve açılacak olan bütün kurumlar bu kente ciddi anlamda hizmetler sunuyorlar ve sunacaklar. Her şeyden bir Diyarbakırlı olarak tüm bu kurumlarımızın faaliyetlerini, kentimize yaptıkları yatırımları kutuluyorum, başarılar diliyorum. Her bir kurumumuz da açıldığında kentimize ayrı bir güzellik katmaktadır. Her bir kurumumuzun kendi içinde ayrı ayrı güzellikleri mevcuttur. Bizim de Bil Koleji olarak temel hedefimiz çocuklarımızın 21.’inci yüzyıl becerileri kazanmasında pay sahibi olmak, çocuklarımızı yabancı dilleri çok iyi kullanabilen, matematiği, fen’i mühendislikle birleştirmiş olan, yani günlük hayatın içerisine aktarmış olan, kendilerini çok iyi ifade eden, gelecek vizyonu olan, özgüveni yüksek, kendileriyle, toplumla barışık ve toplumda değer üretmeye aday bireyler olarak yetiştirmektir. Bu doğrultuda bütün programlarımızı planladık ve bunu hayata geçirmenin azami gayreti içindeyiz. Bence bizim bu idealimiz bizim en büyük farkımızdır. Çocuklarımızın, öğretmenlerimizin mutluluğunu çok önemsiyoruz. Çocuklarımızın okulumuza isteyerek, severek, gülerek, can atarak gelmeleri için elimizden gelen tüm imkânları seferber ediyoruz. Yani, tüm hedeflerimize emin adımlarla yürürken öğrencilerimizin, öğretmenlerimizin, velilerimizin mutluluğu da bizim en önemli farklarımızdan birisidir. Bizim bir farkımızda bitmek tükenmek bilmeyen çalışma şevkimizdir. Biz çok çalışkan ve çok dinamik bir kadroyuz. Bütün öğretmenlerimizin yıllık hedefleri çok net bir şekilde bellidir. Biz bu kente çok büyük bir değer katacağımıza inanıyoruz. Bizden mezun olan öğrenciler gelecek adına ne yapmak istediklerini bilen gelecekte söz sahibi olacak donanıma sahip bireyler olacaktır. Bil Kolejinden mezun olan çocuklar her şeyden önce üretken bireyler olacaklar, üretmeyi sevecekler. Biz, topluma yararlı, bilgi, beceri ve üretkenlik seviyesi yüksek bireyler kazandırmanın idealini taşıyoruz.

Başka ne tür faaliyetleriniz var?

Günlük kitap okuyoruz

Kitap okumayı ciddi manada önemsiyor ve bunun gereklerini yerine getirmek için tüm imkânlarımızı seferber ediyoruz. Ülkemiz maalesef kitap okuma oranı açısından hiç de hak ettiği bir yerde değildir. Yine Diyarbakır olarak da akademik başarı sıralamasında olmamız gereken yerde değiliz. Bizim öğrencilerimiz de öğretmenlerimiz de güne kitap okuyarak başmaktadırlar. Kitap okuma alışkanlığının yanı sıra dilin çok iyi kullanılması gerektiğini önemsiyoruz. Çocuklarımızın bilgiye ulaşmalarını çok önemsiyoruz. Kitap okumayı günlük eğitim öğretim müfredatımızın içinde bir faaliyete dönüştürdük.

Eğitim anlayışınızda velilerin yeri, velilerle olan iletişiminiz hangi düzeydedir. Velilerle nasıl bir etkinlik programı uyguluyorsunuz?

‘Diyarbakır’da çok duyarlı, ilgili bir veli kitlemiz var’

Velilerimizle çok güçlü bağlar kuruyor ve velilerimizle iletişimi en yüksek düzeye çıkarmanın gayreti içinde oluyoruz. Elbette ki, öğrencilerimizin zamanının büyük bir bölümü okulda, velilerden uzak bir ortamda geçmektedir. Biz öğrencilerimizin eğitimi noktasında velilerimizi de harekete geçiriyoruz. Velilerimizi çalışmalarımıza ortak ediyoruz. Velilerimizin çocuklarını daha iyi tanımları konusunda onlara gerekli her tür pedagojik desteği sağlayacağız. Çocuklarına nasıl muamelede bulunmalarını onlara anlatacağız. Rehberlik servisimiz tarafından veliler için, ‘Doğru bildiğimiz yanlışlar’ adlı çok iyi bir doküman hazırladılar.  Öğrencilerimizle ilgili takip ajandalarımızı var ve bunlar velilere verilmektedir. Velilerimiz, çocuklarımızın günlük yaptıkları faaliyetler konusunda bilgilendirilmektedir. Mentor öğretmenlerimiz, sınıf koçlarımız velilerimizle çok güçlü bir iletişim içindeler ve velilere düşen görevler konusunda velilerimizi yönlendirmektedirler. Zaten başarı için öğrenci, öğretmen ve veli işbirliğinin olmazsa olmaz olduğu inancındayız. Diyarbakır’da çok duyarlı, ilgili bir veli kitlemiz var ve biz kendimizi bu konuda çok şanslı sayıyoruz. Velilerimiz tüm etkinliklerimizi dört dörtlük takip etmeli ve tüm bu programlardan en azami şekilde yararlanmalıdırlar.

‘Öğretmenlerimiz ciddi bir hizmet içi eğitim döneminden geçtiler’

Tabii ki, tüm faaliyetlerimiz bir program dahilinde yürütülmektedir ve velilerimize özel etkinliklerimizi daha çok ikinci dönem için planlıyoruz. Birinci dönemi daha çok akademik başarılar için yoğunlaştırıyoruz. Gerek velilerimiz gerekse de öğretmenlerimiz için konusunda uzman olan akademisyenler tarafından eğitim seminerleri düzenleyeceğiz. Bizim öğretmenlerimiz STEM eğitiminden geçtiler, kişisel beceri ve yeteneklerini geliştirmeleri için eğitim aldılar. Öğretmenlerimiz, sınıf yönetimi ve liderlik konusunda eğitimler aldılar. Öğretmenlerimiz ciddi bir hizmet içi eğitim döneminden geçtiler. Yine, ‘Çocuğun gözüyle dünya’ adlı güzel bir seminer gerçekleştirdik. İstanbul Aydın Üniversitesinden çok değerli bir hocamız velilerimize bu konuda bir seminer verdi. Çocuklarımızın eğitim öğretim kalitesini daha da yükseltmek için tüm imkânlarımızla yanlarındayız. Çocuklarımızı NASA’ya CERN’e götürmek için etkinlikler planlıyoruz. Bil Kolejlerinin gezi programlarında bu tür etkinlikler de olacak. Yani, arzu eden çocuklarımıza dünyadaki bilim merkezlerinin kapılarını açacağız.

Son olarak eklemek istediğiniz bir şey ya da velilere bir mesajınız var mı?

 

 

 

 

 

‘Bil Kolejleri olarak toplumumuz için güzel şeyler yapmanın peşinde olacağız’

Diyarbakır’ımızın bu eğitim kurumlarına çok ihtiyacı var. Diyarbakır’ımızın yetişmiş insan sayısına ciddi almada ihtiyacı var. Ülkemizde kentimizi temsil edecek ciddi beyinlere ihtiyacımız var. Bunun yolu da bu eğitim kurumlarından geçmektedir. Onun için de bu eğitim kurumlarını el birliği ile sahip çıkalım ve daha iyi yerlere gelebilmeleri noktasında desteğimizi sunalım. Bil Kolejleri olarak memleketimize hizmet etmekten büyük bir keyif ve gurur duymaktayız. Eğitimin içinden geliyoruz ve mesleğimizin aşığıyız. Üretmek, öğretmek, çocuklarımızın ufkunu açmak onlara vizyon kazandırmak bizlere büyük keyif veriyor. Bilimsel gelişmeleri takip etmek, bunları çocuklarımıza kazandırmak bizim hayat tarzımızdır. Bil Kolejleri olarak toplumumuz için güzel şeyler yapmanın peşinde olacağız ve bunu yaparken de halkımızı yanımızda görmek istiyoruz.”

 

Ali Abbas Yılmaz / Özel

 

 

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Güncel Haberleri