Gariban okulumuzun son diyalogları (1)

Aydın Alp

İsveç’te ikâmet eden eşimin ablası, bizi ağırlamak için başvurmuştu. Biz de ailece yeşil pasaportlarımızı almıştık. İsveç’e tatile gidecektik. Hani biz de ‘dünya görmüş’ olalım dedik. Ve darbe kalkışması oldu. Dışarıya çıkışlar yasaklandı.

Okul bizi İtalya’ya yollayacaktı. Ben hayatım boyunca ilk kez devletimizin alicenaplığını yaşayacaktım. Öğretmen arkadaşlar da beni kastederek, dışarıya tarihi eser (antika) çıkarmak yasak, diyorlardı Ve şom ağızlı kardeşlerimin bedduası tuttu! Ve korona bindirdi! Ortalığı kasıp kavurdu. Ve en başta da gideceğimiz İtalya’yı vurdu! Şimdi öğretmen arkadaşlar bana, nerenin zarar görmesini istiyorsanız Aydın Hoca’yı oraya yollayın, diyorlar. Ben de sırf misilleme olsun diye dedim ki Roma’da Dilek Çeşmesi’ne bizim bozuk paralarımızla, yok yok babamızın bozuk paralarıyla, tuttuğumuz dilekler geçerli olmaz mı? Müdüriçem oradan hemen atıldı: Aydın Hoca, aman o dilek çeşmesini de kurutma, dedi. Sanki bu korona belasını dünyanın başına ben sarmışım. Tekellere laf etmeye gözleri kesmiyor; ama bana laf söylemek serbest! Oh, ne güzel!

ÂŞKIN HÜKMÜ

gözlerim ufka dikili

içimde kan kıyamet

yüreğimde kasırgalar

bir buda heykeli kadar kımıltısız

hem godot'yu bile beklemiyorum

sabah ezanları okunuyor

kalbimin uğultusunu hiçbir şey dindirmiyor

ah, şimdi ben de bir camide

tıpkı çocukluğumda olduğu gibi

huzur içinde

secdeye kapanan insanlar arasında olsaydım

yurdum acılar içinde kıvrandıkça

ve dünyada vahşetler oldukça

ne bu yürek eğilir, ne bu baş

asla

öte dünya umurumda bile değil

ille de ille bu dünya

hayat senden öcümüz alınacak

bir kuzuyu kurtlar bile paralayamayacak

çakallar hiçbir tavşanı

doğanın doğası kötülükten arınacak

âşkın hüküm sürdüğü bir dünyada

önce ve sonra

âşklar yaşanacak

hayat senden öcümüz alınacak

sözlerim tohumdur, bulur toprağını

ruhumu taşıyan çocuklar

özgürlüğün serpildiği bir dünyada

âşkı yaşayacak

âşkı yaşatacak

AMED’İN DOLUNAYI-SÎ YAYINLARI-2002

RUHLAR MAHŞERİ  (TOPLU ŞİİRLER)  –  J&J YAYINLARI  - 2015

Arkadaşlara, 5 Nisan’da Aile Hekimliği’ne, sıram geldiği için, korona aşısını vurmaya gittiğimde, bütün yaşlılar oradaydı ve hepsi de bana ters ters bakıyorlardı. Bunun ne işi var, diyorlardı. Eminim beni torpilli biri diye değerlendirmişlerdir dedim.

Salih Hoca:  

-Bakın dedi. Aşıları gereksiz adamlara yapıyorlar! Aydın Hoca’nın kilometresi dolmuş. Ben gencim, ama bana aşı yapmıyorlar!

Oğuz Hoca da:

- ‘’Ben hep Salih Hoca'ma katılırdım; ama bu sefer Aydın Hoca’mın tarafını tutuyorum. Atalarımızı kollamamız gerekir!’’ dedi. Sağ gösterip sol vurdu! Ejder Hoca da:

- Aydın Hoca'mız, bizim Oburiks’imizdir! Kudret kazanına düştüğü için ona virüsler vız gelir! Bana, sen dünyaya böyle takılı kal, sana ne diyelim? Ve sonra da ekledi: Aydın Hoca’mızı havaya atalım ve uçtu diye yayalım etrafa! Şeyhimiz ilan edelim onu! Bakın, Aydın Hoca’mızın kankası Kral Bilge Aliye İzzet Begoviç bile çekip gitti! Aydın Hoca kaldı burada!

ÖZLEMLER UYANIRSA…

şarkılar anıları çağırıyor

ve ansızın çıkıp geliyorsun

dudaklarında aynı ezgiler

aynı âşkı söylüyorsun

yeniden sesinden dinlemek ‘şarkımızı’

aynı hüznü yeniden yaşamak

mutluluk mu desem

ardı ardına silahlar patlıyor

kalbimin dağlık yerinde bu akşam

kuşlar havalanır gibi bir duygu

çığlık çığlığa…

özlem yankılanıyor, düş kırıklığı peşi sıra

artık tedirgin olma zamanıdır

hem âşka bile olanak yoksa eğer

bence ölüm de sınanmalıdır

YÜREĞİM ÜLKEM GİBİ-CEM YAYINLARI-1993

RUHLAR MAHŞERİ  (TOPLU ŞİİRLER)  –  J&J YAYINLARI  - 2015

Görevli kardeşimin, bize bir gün önce getirdiği boş yoğurt bakracıyla, tabi o zaman doluydu, arabadan indim. Mesut Hoca, elimdeki bakracı gördüğünde:

‘’Yakışıyor mu bir şaire, yazara yoğurt bakracı taşımak! Brad Pitt’i, elinde yoğurt bakracıyla hiç düşünebiliyor musun?’’

Ben de ona:

Niye beni kışkırtıyorsun? Yani bu yoğurt bakracını götürüp bize getiren Bırayên Recep’in kafasına mı geçireyim? (ARDI VAR)

Umarım haftaya yazının devamını yayımlayacağım gün, daha güzel bir gün olur diyeceğim de… Sevgiler, saygılarımla…

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.