Gotik Bir Hayat: Edgar Allan Poe

Zeynel Hebun Güler

 Geçmişten günümüze çeşitli eserlere imza atmış yazarları incelediğimiz zaman, çeşit çeşit insan tipiyle karşılaşırız fakat büyük bir çoğunun yoksulluk ve aile sorunlarıyla mücadele ettiklerini fark ederiz. Bunların dışında bir kesim de soylu ailelerden gelen insanlardır. Yazarların hayatlarındaki sorunlar ister istemez bize selam eder eserlerinde. Örneğin Beyaz Geceler’i okurken daha iyi anlarız Dostoyevski'nin kadınlar hakkındaki görüşünü veya Karamazov Kardeşler’de de babasına olan duygularını fark ederiz. Yaşadıkları ve yazdıklarıyla bir bütündür yazarların geneli. Hayatındaki tüm olumsuzluklara rağmen edebiyatta büyük bir yeri olan yazarlardan biri de Edgar Allan Poe'dur. Kendisini okumaya çok küçük yaşlarda başladım. Sherlock Holmes dahil birçok karakterin yaratılmasına ilham kaynağı olan Poe’nun eserlerini kesinlikle herkese tavsiye ederim. Özellikle Hasan Fehmi Nemli'nin usta çevirisiyle İletişim Yayınları'ndan çıkan iki ciltlik Bütün Öyküler baskısı gayet kaliteli ve merak uyandırıcı. Gelin ardında birçok ilham verici eserler bırakan Poe'nun hayatına kısaca bir göz atalım.

  Büyükbabası David Poe Sr. 1750 yılı civarında İrlanda’dan ABD’ye göç etti. Kendisiyle birlikte büyük bir edebiyat dehasının da tohumlarını ABD'ye taşıdı. İngiliz aktris Elizabeth Arnold Hopkins Poe ile aktör David Poe'nun ikinci çocuğu olarak 19 Ocak 1809’da doğan Poe henüz bebek iken yalnızlıkla tanıştı. Doğumundan bir yıl sonra evi terk eden babasının ardından bir yıl sonra da annesi veremden vefat etti. Edgar’ın adının ebeveyninin 1809’da birlikte oynadığı William Shakespeare'in Kral Lear oyunundaki bir karakterden geldiği tahmin ediliyor.

 Annesinin vefatından sonra bir tüccar olan John Allan, Poe'yu evine aldı fakat resmi olarak evlat edinmedi. Buna rağmen “Edgar Allan Poe” adını ona verdiler. Allan ailesi onu 1812 yılında Episkopal Kilise’de vaftiz ettirdi. John Allan, Poe'yu bir yandan şımartırken bir yanda da katı bir disiplin uygulamaktan çekinmiyordu. Bundandır ki Poe ne tam olarak bir ailenin içindeydi ne de tam olarak başıboştu.

 Allan ailesi 1815’te Büyük Britanya'ya taşındığında Poe, kısa bir süreliğine manevi babası John Allan'ın doğduğu şehir olan Irvine’e yerleşip ilkokula devam etti. 1816 yılında Londra'ya döndüğünde Chelsea'de bir yatılı okula başladı. Bu okulun ardından Rahip John Bransby’in okuluna katıldı.

 Poe'nun himayesi altında olduğu Allan ailesi 1820’de Amerika'nın bir sahil eyaleti olan Virginia'ya döndü ve Poe eğitimine burada devam etti. 1824 yılında Marquis de Lafayette’in Virginia’yı ziyareti sırasında Poe gençlik merasim kıtasında teğmenlik yaptı.

 Klasik ve modern dillere ilgi duyan Poe, 1826 yılında Virginia Üniversitesi’ne girer. Bundan önce Sarah Elmira Royster ile nişanlandığını belirten kaynaklar olsa da bununla ilgili bir kesinlik mevcut değil.

 Poe, üniversite yıllarında kaydolduğu bölümde uygulanan esnek politikalar sayesinde edindiği rahatlığın yol açtığı kötü alışkanlıklar ile hayatı yavaş yavaş kararmaya başladı. Henüz üniversite yıllarında nişanlısı Royster'dan ayrıldı. Kendisine yetmeyecek kadar para gönderdiğini iddia ettiği manevi babası John Allan'ın parasını da kumara yatırdı. Artan kumar borçları yüzünden bir süre sonra manevi babasıyla arası açıldı.

(Devam edecektir. Görüş ve önerilerinizi sabırsızlıkla bekliyorum.)