Hangi din?

NACİ SAPAN

AKP’den MHP’ye uzanan güzergâhta ‘Dinsizlik’ suçlamasının toplumdaki karşılığı nedir? İki partinin sorumluları sıkıştıklarında neden CHP ve HDP’yi dinsizlikle suçluyorlar?

 

12 Eylül darbesinden sonra siyasi rekabetin argümanları arasında pek tercih edilmeyen ‘dinsizlik’ suçlamasının temelinde sol/sosyalist/sosyal demokrat kesim ve anlayışının ‘mahkûm’ edilmesi yatıyor. Milliyetçi, muhafazakâr sağ kesim ve anlayışının gerçek niyetinin ne olduğunu 7 Haziran seçimleri öncesi başlatılan dinsizlik suçlaması turlarından anlamaya başlamıştık. 12 Eylül darbesi öncesinde de toplumu sol/sosyalist kesime düşman etmek adına kullanılan dinsizlik argümanının o dönemlerde geçerli olduğunu çok iyi bilen AKP ve MHP’liler, siyaseten dar alana sıkıştıklarından dolayı din istismarına sarıldılar. Denize düşenin yılana sarılması gibi bir durum.

 

AKP’liler ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 7 Haziran seçimleri öncesinde HDP’nin yükselişini tespit edince din istismarcılığına sığındılar. HDP’yi ve eş genel başkanını ‘Zerdüşt’, ‘dinsiz’, ‘ateşe tapanlar’ diye suçlamış, büyük tepki almışlardı.

 

Meclis Başkanlığını AKP’ye hediye eden MHP, bu durumu tabanına ve Türkiye’ye izah edemedi. Farklı gerekçelerle zevahiri kurtarmaya çalışsalar da inandırıcı olamadılar. Durup dururken AKP ve saray iktidarından kopya çekerek dinsizlik suçlamasına sarıldılar. MHP’li Yusuf Hallaçoğlu, ‘CHP’nin adayını seçseydik AKP bize dinsiz partinin adayını seçtirdiniz suçlamasını yapacaktı’ diye akla, mantığa sığmayan bir açıklama yaptı.

 

Kendisilerine rakip gördükleri kesimleri dinsizlikle suçlayan bu sağcı, milliyetçi, muhafazakârlara sormak lazım;

Hangi din?

*Sizin anladığınız, gereklerini yerine getirip getirmediğinizi dahi bilemediğimiz din mi?

*Bizim bildiğimiz, anladığımız gerçek, adaletli, cüzdanlara değil vicdanlara hitap eden din mi?

 

Tam da bu noktada Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin’in sürekli kullandığı ve çok tuttuğum bir sözü geldi aklıma.

‘İşaret parmağınızla karşınızdakini suçlarken, aşağıdaki 3 parmağın size dönük durduğunu unutmayın’

Bu söz bence çok anlamlı ve dinsizlik suçlaması yapanlar için de ciddi bir öğüt gibi.

 

Evet, bu söz aslında hepimizi ilgilendiriyor.

Çok acımasızca işaret parmağımızı karşımızdakine doğru sallarken, aşağıdaki 3 parmağın bize dönük olduğu gerçeğini görüp, kabul ettiğimizde başkalarını hak etmediği halde acımasızca suçlamanın ne kadar anlamsız, mesnetsiz bir durum olduğu gerçeği ile yüz yüze geliriz.

 

Özet;

Bundan sonraki sürecin CHP ve HDP lehine gelişeceğini çok iyi gören milliyetçi, muhafazakâr sağ partiler, bu durumu sol yükseliş olarak görüyor ve bunu arkasına gizlendikleri ‘din stratejisi’ ile engellemeye çalışıyorlar. Bu stratejinin alt belleğinde ise sağ-sol çatışmasına zemin yaratmak ve sokağa işaret var.  

 

 

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.