Hırsızlık zirvede!

NACİ SAPAN

Saat 21.00’den sonra uygulanan sokağa çıkma yasağı,  Diyarbakır’da hangi meslek dalını başarıya koşturuyor?

Siz de tahmin etmişsinizdir.

Evet, hırsızlık!

Başarı ne kelime, meslek zirvede adeta.

Küçük, orta boy esnaf işyerini kapatıp eve çekiliyor, ‘in-cin top oynuyor’ misalinde olduğu gibi insan unsuru alandan çekiliyor, ortam cıncık, bu tosunlar sabaha kadar çalışıyor. Başarı da bu nedenle zaten.

Son iki gün yasaklar tam zamanlı olunca, hırsız takımının başarıda zirve yaptığı konusunda şüphem yok!

**

Konu hırsızlık olunca, kent ve ülke soygunu arasında farkın ne olduğuna da bakmak lazım diye düşündüm. Fark yok, tam zamanlı da oluyor, part-time da olabiliyor. Kravatlı-kravatsız diye ikiye ayırmak gerekirse ki, ayıramıyoruz, şimdikilerin tamamı birbirine benziyor.

At izi it izine karışınca böyle oluyor. İzleri takip etme şansı da yok oluyor.

*

Eskiden ‘vurulduk ey halkım unutma bizi’ derlerdi, o halk vurulanları unuttu, soyanlara rağbet etti, şimdi her türlü soyuluyoruz, aşağıdan yukarıdan usul usul, bireysel ve kurumsal. Eskiden eşkıya vardı, şimdi eşkıyalar. Ne de çoklarmış, ne de hevesliymişler, soyguna, talana, yağmaya, çalmaya ve de satmaya.

*

Bu yazıyı yazarken, saydım, yeminsiz 10 kez elektrik kesildi. Cumartesi gününün öğlenden sonrasıydı.

Kendi kendime dedim ki, ev-işyeri soyanla Halkın elektriğini, ışığını çalan arasındaki mesafe ne kadardır?

Corona günlerinin sosyal mesafesi kadar bile değil, daha yakındır, hatta omuz omuza bir hamle kadardır!

Yuh ki Yuh size, yıkanamadığımız, gibi çamaşırlarımızı da yıkayamadık. Kendi şahsımda tüm bölgeyi kast ediyorum, şahsi algılanmasın, bu yazı yasaklı günün hikayesi olsun.

 

 

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.