TİGRİS HABER - Devletin güvence altında tutması gereken kimlik, tapu ve e-Devlet üzerindeki sağlık dâhil tüm bilgiler sızdırılmıştı.
Bu bilgileri alan şahıslar, Telegram gibi birçok sosyal medya platformu üzerinden satışını yapmış, üstüne bir de “panel” sistemi kurmuşlardı. Parayı veren kişi, tıpkı e-Devlet sistemi gibi girdiği platformda istediği kişinin bilgilerine ulaşabiliyordu.
Gazetecilerin haberlerine karşı sessizliğini koruyan ve hatta Ulaştırma Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nun “Günümüzde veri sızıntısı yok” diyerek inkâr etmeye çalıştığı skandal için, en sonunda geçen sene harekete geçilmişti.
Çiğdem Toker'in haberine göre; Eşitmez, devletin bilgilerine ilk sızmanın 2009 yılında olduğunu ve YSK’nın bilgisayarlarına girildiğini şöyle anlattı:
“İlk önce benim bildiğim devlete ait verilere sızma 2009 yılı ve 2015 yılı Yüksek Seçim Kurulu’ndan bilgisayarlara sızmayla muhtemel alındığını ancak bunun kim tarafından ve ne şekilde yapıldığını bilmiyorum.
Daha sonra ise 101.000.000 kadar verinin Sağlık Bakanlığının sistemlerine girilerek bilgisayara çeşitli oyun veya iyi niyetli programlar içerisine yerleştirilen virüsler aracılığı ile sistemin çalışmasını engellemeyen ancak sistem içerisindeki verilerin uzak kullanıcıda görülmesini sağlayarak bu veriler çekilmiş. Bunlarla ilgili de kimin yaptığı konusunda bilgim yoktur.
Genelde yurt dışı kaynaklı programlar üzerinden yapıldığını duydum."
Eşitmez'in bu ifadeleri ile seçim sonuçlarını duyuran YSK'nın verilerinin değiştirilme ihtimali sorularını kafalarda doğurdu.
YSK Başkanı Ahmet Yener, Kasım 2024'te Türkiye'deki seçimlerin elektronik oylama ile yapılması için 'çalışmalarının' tamamlandığını şu sözlerle ifade etmişti:
"Amerikan seçimlerini inceledik. Elektronik oylama sistemi ile ilgili tüm hazırlıklarımız yaptık. TBMM'de karar"