“İmar Barışı Kartal'taki gibi yıkımın yolunu açıyor”

HDP Eş Başkanı Sezai Temelli, “İmar Barışı' dediğimiz şey bugün kaybettiğimiz 3 vatandaşın sorumlusudur. 8 buçuk milyar gelir elde etmek adına ki beklentileri daha fazlasını kazanmaktı, kentleri içinden çıkılmaz hale getirdiler. Kentleri beton çöplüğüne çevirdiler, çevirmeye de devam ediyorlar” dedi.

Tigris Haber- HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, partisinin il eş başkanları toplantısının açılışında konuştu. Ekonomik göstergelerin kötüye gittiğini ancak Cumhurbaşkanı'nın ülkeye hayal sattığını söyleyen Temelli, İmralı'da süren tecridin ülkeyi adaletten uzaklaştırdığını belirterek, "Geç kaldığımız her gün Leyla Güven’in sağlık koşulları çok daha kötüleşiyor" dedi. Temelli, "Bu AKP-MHP bloğuna karşı, bu ceberrut, faşist iktidar anlayışına karşı demokrasi özgürlük ve barış mücadelemizi bulunduğumuz her yerde yükseltmeliyiz. Sadece kayyum illerinde değil, Türkiye'nin her yerinde bu iktidarı geriletmek bizim en önemli sorumluluğumuzdur. Stratejimizi böyle belirledik, mücadelemizi bu hatta oturttuk. AKP-MHP bloğunun gerilediği her yerde demokrasi en azından bir adım atmıştır, bu da Türkiye'nin geleceği için hayırlı bir adımdır" şeklinde konuştu.

Temelli’nin konuşmasından satırbaşları şöyle:

"Biz 5 Nisan 2015 tarihinde başlayan bu tecride, o günden bu güne kadar hep dikkat çektik. Dedik ki İmralı tecridi sürdüğü sürece bu ülke hukuktan uzaklaşacak, İmralı tecridi sürdüğü sürece bu ülke adaletten uzaklaşacak ve nitekim sözlerimiz maalesef doğru çıktı. Bu tecridin sonlanması sadece ve sadece İmralı'yla sınırlı olacak bir hakkın hukukun yerine getirilmesi değildi. Bunun çok daha ötesinde bu ülkenin demokrasi sorununa barış sorununa bir çözüm getirecekti. Fakat bugüne kadar bırakın bu konuda atılmış olumlu bir adım olmasını tam tersine bu ülke her geçen gün adaletten, hukuktan uzaklaştı"

'GEÇ KALDIĞIMIZ HER GÜN LEYLA GÜVEN'İN SAĞLIĞI KÖTÜLEŞİYOR'

"Her geçen gün, geç kaldığımız her gün Leyla Güven'in sağlık koşulları çok daha kötüleşiyor. Bu kötüleşme telafisi mümkün olmayan sonuçlara neden olabilir. Bu yüzden geç kalmamak zorundayız. Üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmek zorundayız. 92. güne gelen açlık grevini görmezden gelenler sadece sorunları büyütmekle kalmıyorlar, açlık grevindeki arkadaşlarımızın yaşamını riske atıyorlar. Olası kötü gelişmelerin müsebbibi bu iktidardır"

'BU GİDİŞİ DURDURABİLİRİZ'

" Hukuksuzluğun her yeri kaplamasına rağmen toplumun sessizliği hepimizi ürkütmektedir. Demokrasiden, barıştan, özgürlükten, adaletten yana olan vicdan sahibi olan herkese bir kez daha sesleniyorum. Bu gidişi durdurabiliriz. Bu vicdansızlığı durdurabiliriz. Yeter ki vicdanlarımızın sesini dinleyelim"

'TÜRKİYE BUNU HAK ETMİYOR'

"Bu ülke demokrasi adına bütün niteliklerini bu denli hızla kaybederken Erdoğan aklımızla alay edercesine, gözümüzün içine baka baka en demokratik ülkenin Türkiye olduğunu söyleyebilmektedir" diyen Temelli, "Elindeki medya gücüyle tüm topluma olmayan bir şeyi varmışcasına bir algı yönetimi peşinde. Bu algıyı kırmalıyız. Üniversitelerde, sokaklarda, mahallemizde kırmalıyız. Türkiye’nin her yerinde hakikatin sesini yükseltmeliyiz. İşte bizim mücadelemiz budur."

'İMAR BARIŞI KARTAL'DA ŞAHİT OLDUĞUMUZ YIKIMIN YOLUNU AÇIYOR'

"Dün İstanbul Kartal'da bir bina çöktü. Üzerinde 3 kat kaçak olan bir bina. Bu binanı çökmesi sonucunda 3 vatandaşımız yaşamını yitirdi. Onlara Allah'tan rahmet diliyorum, ailelerine sabır diliyorum. Fakat bu çarpık kentleşme bu ranta dayalı kentleşme bunun gibi daha birçok olayla karşılaşmamıza neden olabilir. İstemiyoruz, ama böyle bir potansiyel var. İşte 'İmar Barışı' dedikleri mesele tam da bu kentsel yıkımın yolunu açıyor. 'İmar Barışı' dediğimiz şey bugün kaybettiğimiz 3 vatandaşın sorumlusudur. 8 buçuk milyar gelir elde etmek adına, ki beklentileri daha fazlasını kazanmaktı, kentleri içinden çıkılmaz hale getirdiler. Kentleri beton çöplüğüne çevirdiler, çevirmeye de devam ediyorlar. Dönüp şimdi kentlere yönelik diyorlar ki 'Çevreye duyarlı kentler' yaratacağız. Bunların çevreden anladıkları çevrelerindeki akrabaları, eşleri, dostları olsa gerek. Çünkü ancak onlara duyarlı oldukları için o çevrelerindeki müteahhitlerle kentleri bu içinden çıkılmaz hale sürüklemişlerdir."

'CUMHURBAŞKANI ÜLKEYE HAYAL SATIYOR'

"Bugün üzerine atılmış şal, ekonomik krizi gölgelemeye çalışan bütün girişimler aslında seçimlerden sonra ülkeyi çok ciddi bir krizin ve iktisadi çöküşün beklediğini gösteriyor. Enflasyon artışı ve bununla beraber gelen fiyat artışları asgari ücreti bir ay içerisinde açlık sınırlarının altına çekti. En basit göstergesi ile buna baktığımızda bile gidişatın ne denli kötü olduğunu görmemiz mümkün. Enflasyon sadece göstergelerden biri. Bütün ekonomik göstergelerin kötüye gittiği bir yerde, ekonomiden sorumlu bürokrasi, bakanlar ve Cumhurbaşkanlığı ülkeye hayal satmaya devam ediyor. Ülkenin bütün kaynaklarını üç beş kuruşa pazarlamaya devam ediyor."

'BU İKTİDARI GERİLETMEK EN BÜYÜK SORUMLULUĞUMUZ'

"Yerel seçim olmasının ötesinde bir demokrasi mücadelesi eşiğidir. Bu eşiği daha yukarıya hep birlikte taşımalıyız. Olduğumuz her yerde, beldemizde, ilçemizde ilimizde bu mücadeleyi bu AKP-MHP bloğuna karşı, bu ceberrut, faşist iktidar anlayışına karşı demokrasi özgürlük ve barış mücadelemizi bulunduğumuz her yerde yükseltmeliyiz. Sadece kayyum illerinde değil, Türkiye'nin her yerinde bu iktidarı geriletmek bizim en önemli sorumluluğumuzdur. Stratejimizi böyle belirledik, mücadelemizi bu hatta oturttuk. Biz herhangi bir partiyle ittifak ya da pazarlık yapmadık. Biz halklarımızın iradesini, mücadelesini yükseltmek için halklarımızla birlikte yol alıyoruz.”

'AKP-MHP BLOĞUNUN GERİLEDİĞİ HER YERDE DEMOKRASİ BİR ADIM İLERLEMİŞ OLACAK'

"Bu herhangi bir partiyi desteklemek ya da ittifak yapmak anlamına gelmez. Ama yerelin demokrasi konusunda barış adalet konusunda tüm yerel dinamiklerin buluşmasını sağlayacak, AKP-MHP bloğunu geriletecek bir çalışmanın önünün açmak adına üzerimize düşen sorumluluğun gereğini yerine getirdik, getirmeye de devam edeceğiz. AKP-MHP bloğunun gerilediği her yerde demokrasi en azından bir adım atmıştır, bu da Türkiye’nin geleceği için hayırlı bir adımdır. Bunun sorumluluğu gereği bugün belirleyeceğimiz plan ve program çerçevesinde kendi yerellerimizde bu güçlü çalışmayı hep birlikte hayata geçireceğiz. Hepinize çalışmalarınızda başarılar diliyorum. Hepimizin yolu açık olsun."

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Politika Haberleri