DİYARBAKIR - Komisyon üyelerinden Sosyal Haklar Derneği (SHD) Başkanı Avukat Can Atalay, kamulaştırma prosedüründe öngörülen usullerin tümünün tersine çevrildiği, devlet lehine, halkın aleyhine getirilmiş bir durumun ortaya çıktığını söyledi.
Diyarbakır'ın Sur ilçesine ilişkin Bakanlar Kurulu tarafından alınan "Acele kamulaştırma" kararına karşı İnsan Hakları Derneği (İHD), Diyarbakır Barosu, Mezopotamya Hukukçular Derneği (MHD), Özgürlükçü Hukukçular Derneği (ÖHD), Sosyal Haklar Derneği (SHD), Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Yerel Yönetimler Komisyonu'nun da aralarında bulunduğu çok sayida kurum bir araya gelerek hukuk komisyonu oluşturdu. Komisyon üyelerinden SHD Başkanı Avukat Can Atalay, "Acele kamulaştırma" kararının hegemonya aracı olarak kullandığını belirtirken, Özgürlükçü Hukukçular Derneği İstanbul Şube sekreteri Avukat İlknur Alcan, bir çok dava açmak için hazırlık yaptıklarını söyledi.
"Acele kamulaştırma" kararının kamulaştırma kanununun özel bir istisnai madde aracılığıyla alınmış bir karar olduğunu belirten komisyon üyelerinden SHD Başkanı Avukat Can Atalay, bunun da kamulaştırma kanununun 27. Maddesine atıfta bulunarak yapıldığını söyledi. Atalay, "Acele kamulaştırma" kanunu kamulaştırma prosedüründe öngörülen usullerinin tümünün tersine çevrildiği, devlet lehine yurttaş aleyhine getirilmiş bir durumun ortaya çıktığını ifade etti. Atalay daha önce Türkiye'nin birçok kentinde bu tür davaları takip ettiğini söyleyerek, Şu an itibarı ile birçok kentte kentsel alanlardaki acele kamulaştırma kararlarını hükümetin uygulayamadığını, ancak "Acele kamulaştırma" silahını acele kamulaştırma tehdidini halkın kendi mülklerini satmaya zorlamak için kullandığını belirtti.
'Acele kamulaştırma kararını bir tür zorlama aracı olarak kullanıyor'
Atalay, devletin "Acele kamulaştırma" kararını işlevinin esasen bir tür hegemonya aracı, ideolojik aygıt bir tür zorlama aracı olduğuna vurgu yaptı. Surda yıkımın yaşandığı oradaki mekanların tahrip edildiği, kültür varlıklarının zarar gördüğüne dair hiçbir kuşkularının olmadığına dikkat çeken Atalay, hiçbir devlet veya hükümet kendi yurttaşlarının mal varlıklarına el koyarak bu yurttaşlar aleyhine milli müdafaada bulunamayacağını söyledi. Atalay, "Çünkü 27. Madde ancak milli müdafaa gibi bir durum söz konusu olduğunda uygulanabilir" dedi.
'Kültür mirasının nasıl korunacağına dair bir hazırlık yok'
Sur'da ilan edilmiş bir savaş olmadığını bu nedenle Türkiye hükümetinin Sur'da bir savaş olduğunu öne süremeyeceği için 27. maddeyi uygulamayacağına dikkat çeken Atalay, ortada tamamen hukuka aykırı bir durumun olduğunu söyleyerek, kamulaştırmada neyin kamulaştırılması gerektiği belli olduğu ifade etti. Atalay, kültür mirası niteliğindeki yapılara dönük nasıl yaklaşılacağı, nasıl korunacağına dair hiçbir hazırlık yapılmadığı ise kaygı verici olarak değerlendirdi.
'AKP'ye yakın kişilerin malları kamulaştırılmamış'
Sur'da bir AKP patolojisinin olduğuna işaret eden Atalay, AKP'ye yakın olan kişilerin mal varlıklarının kamulaştırılmadığını ifade etti. Bunun gibi bir çok hak ihlali ve hukuksuzlukların yaşandığını dikkat çeken Atalay, hak ihlaline uğrayan yurttaşların belediyenin açmış olduğu danışma merkezine giderek başvuru yapmaları gerektiğini söyledi.
Özgürlükçü Hukukçular Derneği İstanbul Şube sekreteri Avukat İlknur Alcan ise, "Acele kamulaştırma" kararının iptaline yönelik hukuki sürece destek vermek için çeşitli davalar ve idari başvurular yapacaklarını söyledi. Alcan, davaları hem kurumları hem de başvurucu yurttaşların açacağını belirtti. Uluslararası kurumlara da başvuruların yapılabileceğini belirten Alcan, kamulaştırma alanı ile ilgili çalışan uluslararası avukatlarla, yine kamulaştırma alanında çalışan hukuk örgütleri ve çevre örgütleri ile toplantı yapıp bu konuda destek ve duyarlılık talebinde bulunulacağı bilgisini verdi.
'Var olan plana aykırı karar alınıyor'
"Acele kamulaştırma" kararı verilmiş alanı incelediklerini söyleyen Alcan, "Bir plan var bu plana aykırı olarak karar alınıyor, Sur'da iki katlı bir yapı var plana uygun bir yapı. Orayı kamulaştırıyor ama karşısında plana aykırı 7 katlı bir bina var onun kamulaştırılmıyor. Yine çarşıda bütün dükkanları kamulaştırıyor ama bir tane dükkan bırakılmış. Alınan karar güvenlik gerekçesiyle alınıyor. Hukuki bir dayanağı yok bu nedenle hukuki alanlarda başvurularımızı en kısa sürede yapacağız" şeklinde konuştu.(diha)