Kazandığını sanırken büyük kaybetmek

Mümin Ağcakaya

Felaketler başladı mı peş peşe geliyor. 2000’li yıllar dünyaya ve doğaya iyi gelmedi. Global düzeyde etkileri olan ve halen de devam eden doğa, toplum ve siyasal gelişmeler; yaşamı, dengeleri alt üst ediyor.

Arap Baharıyla başlayan, yeni bir dünya savaşı olarak da değerlendirilen; enerji kaynaklarının yeniden paylaşımı için yürütülen egemenlik savaşları, dünyayı büyük felaketlerin eşiğine getirdi. Bölgesel düzeyde süren bu savaşlar büyük insan dramlarının yaşanmasına yol açarken, kullanılan silahların yarattığı çevre kirlenmesi yaşanan iklim krizinin etkilerini daha da derinleştirmektedir.

Doğal dengelerin bozulması sonucu olarak Avustralya da başlayan ve söndürülemeyen yangınlar, dünyayı beşik gibi sallamaya başlayan deprem dalgaları, volkan patlamaları yaşanıyor. Doğal dengenin bozulması sonucu mu yoksa biyolojik bir saldırı mı sonucu olduğu tam olarak anlaşılmayan; dünya çapında insan yaşamını tehdit eden, bu beladan kurtulmak için ülke ve şehirlerin karantina altına alınmasına neden olan koronavirüs salgını.

Bu kadar sorun yetmiyormuş gibi bir de çöl çekirgelerinin yarattığı tehlikeler göz önüne getirildiğinde geleceğe ilişkin kaygı duymamak elde mi?

Bu kadar sorunun üst üste gelmesi tesadüf müdür? Geleceği tehdit eden bu kadar sorunun kaynağı nedir?

İnsanın doymak bilmeyen, her şeye sahip olma hırsı, doğadan faydalanma yerine, doğayla bir savaşım içine girildi. Doğanın nimetlerinden faydalanması yerine yağmalaması ve doğal yaşamın dengelerini bozdu. Çevre pervasızca kirletildi. Dünyanın 150.000 yılda ortaya çıkan küresel ısınma derecesi, insanın marifetiyle 150 yılda ikiye katlanmak üzere.  Bilim adamlarının ve çevre bilimcilerinin yıllardır yaptıkları; küresel ısınma çevre kirlenmesine ilişkin yaptıkları uyarılar dikkate alınmadı. Devletler, şirketler ve insanlar doğayı kirletmeye devam etti. Dünyadaki canlı türlerinin % 80’e yakını insan eliyle yok edildi. Yaratılan çevre kirliliği küresel ısınmayı tetikledi. Buzullar erimeye, iklimler değişmeye başladı. Doğal dengeler bozuldu ve iklim krizi ciddi bir sorun olarak dünyanın ana gündem maddesi olarak acil çözüm beklemektedir.

İnsanın doğayla savaşa girdi. Bu savaşın kazananı olmak isteyen insan aslında büyük kaybetmeye de aday olmaktadır. Ortaya çıkışından yakın zamana kadar doğaya uyum sağlayarak, doğanın nimetlerinden yararlanan insan doğal yaşamını sürdürerek günümüze kadar varlığını devam ettirdi. Ancak sınır tanımayan daha çok kazanma ve her şeye hâkim olma anlayışı insana bu savaşı kazanma noktasına getirdi. Aslında bu kazanma hırsı dünyadaki insan soyunun ve onlarla birlikte birçok canlı türünün büyük kaybetmesine yol açacaktır. Bu savaşı kazanma olasılığı felaketlere kapı aralamaktadır.

Mümin Ağcakaya

 

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.